Elon Musk girişimciliğin anlamını birçok şekilde değiştiriyor. Musk’ın Tesla ve SpaceX’de gösterdiği alışılmadık yönetim şeklinin iş kurmak isteyen birçok kişiye örnek olduğunu söyleyebiliriz.
Nisan 2018’de Elon Musk, Tesla çalışanlarına şirkette yapılacak olan değişiklikler hakkında bir e-posta attı. Bahsedilen değişimler markanın 3. Modelinin üretimi ile ilgiliydi. Bu olay sonrasında ise üretim haftalık 2000 araba kadar arttı. Musk attığı e-posta ile üretim sürecini ve çalışanlarını nasıl motive edeceğini çok iyi bildiğini göstermiş oldu. Peki, biz bu mailden hangi dersleri çıkarabiliriz?
1) Tekliflerinizde net olun.
“Aracımızın tasarım ve üretim süreci oldukça keskin ve net çizgilerle ilerlemeli. Öyle ki eğer bir gün bir müşterimiz arabasının kaportasını, panellerini ve farlarını ölçmek istediğinde ölçüler tanıtımda verdiğimiz ölçülerle uyuşmazsa kullandığı metrenin hatalı olduğunu söyleyebilelim.”
Bu cümle e-postanın en güçlü kısımlarından biri olabilir. Burada Musk’ın çalışanlarına duygusal bir şekilde yaklaşarak çalışanlarının içinde bir ateş yakmaya çalıştığını söyleyebiliriz. İş dünyasında yalnızca söylediklerinizin verdiği güven kadar iyi olabilirsiniz.
Unutmayın Elon Musk, bu konuyu binlerce farklı yoldan anlatabilirdi. Ama onun seçtiği yol en dokunaklı ve şirkette en çok yankı yaratacak yollardan biriydi.
2) Giderleri kontrol edin ve kâra odaklanın.
“Dışarıdan aldığımız eleştirilerden bir kısmı da ‘Belirli bir miktarda kâr elde etmiyorsanız gerçek bir şirket olamazsınız.’ şeklinde oldu. Basitçe söylemek gerekirse gelirlerimiz giderlerimizden büyük olmalı. Aslında belirli büyüklükte bir ekonomik modele ulaşıp sürümden kazanmaya başlayana kadar kâr hedefliyor olmak çok mantıklı değil ama bugün buradayız.”
Musk sonrasında biraz detaya inerek ara basamaklardaki şirketlerden bahsediyor. Sonuçlarını ise “şirkette orta seviyelerde çalışan yararlı bir iş yapmayan sadece masraf çıkaran birçok yönetici” şeklinde yorumluyor.
E-postanın bu kısmından almamız gereken en büyük ders aslında şirket sahiplerinin bir adım geriye giderek giderleri ve giderleri yaratan süreçleri araştırmaları gerektiği. İşler yolunda giderken “Eğer bozuk değilse, düzeltmeye çalışma.” mottosuyla hareket etmek kolay olsa da şirketiniz büyürken bazı şeylerin uzun süre aynı kalmasına izin vermek gider kalemlerinizin artmasına yol açarak karlılığınızı olumsuz yönde etkileyecektir.
Bir girişimci olarak işleyen sürece takılı kalamazsınız. Eğer hedefiniz kar marjlarınızı yüksek seviyelere çıkarmaksa operasyonlarınızın her aşamasında yatırım getirilerini hatasız bir şekilde ölçmeli ve iş modellerinizi sürece göre ayarlamalısınız.
3) Büyük küçük fark etmeksizin üretkenliğinizi sınırlayan her şeyi yok edin.
En nihayetinde bu e-postanın ana teması üretkenlik ve verimliliğin artmasıydı. Musk, çalışanlarına hayatlarının her alanında üretkenliklerini arttırabilmeleri için bir avuç dolusu ipucu verdi.
Bunlardan ilki toplantıları konu alıyor. Musk, yöneticilerini herkese bir katkı sağlayacağından emin olmadıkça toplantı yapmaktan kaçınmaya çağırdı. Eğer yapmaları gerekiyorsa mümkün olduğunca kısa tutmaları gerektiğinden bahsetti.
“Lüzumsuz toplantılar büyük şirketlerin felaketidir ve neredeyse her zaman daha da kötüye gider.”
Araştırmalara göre dikkati dağılan birinin tekrar aynı işe odaklanması için 25 dakikaya ihtiyacı oluyor. Bir toplantı yaptığınızda, katılan herkesin 25 dakikasını boşa harcıyorsunuz. Toplantılar sıklaştıkça boşa harcanan dakikalar saatlere dönüşüyor.
Dikkat çekilen bir diğer konu ise iletişim. Musk’a göre, iletişimin tüm gereksiz kurallarından kurtulmak gerekli.
“İletişim emir komuta zinciriyle olmak zorunda değil. İletişimin amacı bir işi halletmekse o zaman mümkün olan en kısa yoldan yapılmalı. Çalışanlarına emir komuta zincirini dikte eden yöneticilerim varsa çok yakında kendilerini çalışacak bir yer ararken bulacaklar.”
Eğer üretkenliğinizi arttırmak istiyorsanız şirket içi iletişimi net ve hızlı kılmanız gerekiyor. Sonuçta iletişim çağında yaşıyoruz. Ortada çözülmesi gereken bir sorun olduğunda çalışanlar ile departmanlar ve hatta CEO arasında hiçbir bariyer olmamalı.
This post is also available in:
English
Yorumlar (0) Yorum Yap