Doğanın Sunduğu İnovasyon: Biyomimikri

Doğaya benzemek insanların hayatta kalma stratejisi ve sürdürülebilir gelecek için iyi bir yoldur. Biyomimikri, doğadaki sistemleri inceleyerek karmaşık problemlere sürdürülebilir çözümler arayan inovasyon yaklaşımıdır. Biyomimikrinin yakın dönemde popülerlik kazanmış olmasının başlıca nedeni; dünyanın her geçen gün daha da azalan doğal kaynaklarını verimli bir şekilde kullanma gayreti ile bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz.
Biyomimikri, temeline doğayı alarak doğadaki işleyişin bir nevi taklit ederek sürdürülebilir tasarımların ortaya çıkmasını hedefler ve insanların çevreye daha duyarlı stratejiler geliştirmesini sağlar. Gezegenimizde gördüğümüz doğadan ilham alan biyomimikri örnekleri ise şöyle;

Nilüfer yaprakları’ndan Dış Cephe Kaplama Malzemesi Üretilmesi

Nilüfer yapraklarındaki pürüzlü yaprak yüzeyi su damlacıklarının üstünde yüzdüğü bir hava labirenti oluşturur ve yapraktaki eğilime su damlacıklarının kayıp düşerken kirleri de beraber götürmelerine olanak sağlar. Bundan yola çıkılarak, nilüfer yaprağı gibi yağmur sularını kullanarak bina yüzeyleri üzerindeki kiri temizleyen cephe kaplama malzemesi üretilmiştir.

Termit Yuvalarının Bina Yapımında Kaynak Alınması

Zimbabwe’de yapılan The Eastgate Centre binası, termitlerin 1-40°C arasındaki hava sıcaklıklarında sabit ısısını koruyabilen evlerindeki doğal havalandırma sisteminden temel alınarak tasarlanmıştır.

Aynı ölçüdeki klasik binalardan %90’a yakın daha az enerji kullanılmakta ve bina sakinlerine enerji masraflarında 3.5 milyon doları aşkın tasarruf sağlamaktadır.

Yalı Çapkını Kuşunun Hızlı Tren Tasarımında Kullanılması

Yalıçapkını kuşu tropikal bölgelerde ve su kenarlarında yaşayan, küçük ama gayet hızlı ve etkili bir avcı kuştur. Japon JR West firmasının geliştirdiği dünyanın en hızlı yolcu treninin tünellerden çıkarken çok fazla ses çıkarması sorununa yalıçapkını kuşu incelenerek çözüm bulunmuştur.
Yalıçapkını kuşu suya dalış yaptığı sırada trenin tünele girdiği zaman hava direnci nedeniyle ani değişiklikler yaşamasına benzer değişiklikler yaşamaktadır. Bu bilginin ışığında, yalıçapkını kuşunun gagası taklit edilerek trenin burnu ve ön farları tasarlanmıştır. Bu tasarımla birlikte trenlerin tünellerden çıkarken yaşadığı ses sorunu çözülmüştür. Böylece trenler %10 daha hızlı gitmeye başlamış, hava basıncı %30, elektrik kullanımı da %15 oranında azalmıştır.

Teleskop Yapımında Arı Peteğinden Yararlanılması

Arılar, peteklerini altıgen biçiminde yaparak en az malzemeyle en fazla peteği üretip, maksimum hacimde balı muhafaza ederler. 
Arıların bal petekleri devasa teleskop aynalarının da ilham kaynağı olmuştur. Havanın devir daim edilmesini sağlayan teleskop aynaları, teleskobun camını soğuk tutarak görüntüsünün daha net olmasını sağlamaktadır. Bu aynalar, ağır olmadığı için hava geçişine de izin vermektedir.

Veta la Palma Balık Çiftliği 

İspanya’da yer alan bu çiftlik çoğu balık çiftliğinden farklı olarak doğaya müdahale ederek değil, onu geliştirerek balık üretimi gerçekleştirmektedir.Balık üretiminin yanı sıra aynı zamanda kuş türlerinin korunmasına da katkı sağlamaktadır.
Su doğrudan denizden geldiği için mikroalgler ve şeffaf karideslerle doludur ve bunlar çiftlikteki balıkların doğal besinidir. Oluşturulan havuzların etrafındaki zengin bitki örtüsü bir filtre işlevi görerek suyu azot ve fosfattan arındırır. Bu sulak alan göçmen kuşlar için bir sığınak haline gelmiştir. Kurutulduğu dönemlerde 50 olan yöredeki kuş türü sayısı 250’ye yükselmiştir ve bunlardan 50 kadarı nesli tükenmekte olan türlerdir.
Sonuç olarak, biyomimikri bize doğanın ve teknolojinin güçlerini birleştirdiği zaman sürdürülebilirlik adına ne kadar faydalı işler ortaya çıkabileceğini birçok başarılı örnek ile gösteriyor. 
Kaynak: Doç. Dr. Aygül TURAN, Yıldız Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü.
Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/