Bilim, bilgi kütlesinden daha fazlası; bir düşünme tarzıdır. Evrenin kuşkuyla sorgulanma tarzıdır. Eğer şüpheci yaklaşmamak için otoriteye kuşkucu sorular soramıyorsak o zaman tam bir kaos içindeyiz.
Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya’da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu.
DNA’mızdaki nitrojen,dişlerimizdeki kalsiyum,kanımızdaki demir,elmalı turtamızdaki karbon,hepsi çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler yıldızların maddesinden yapıldık.
Dünyamızı sorularımızın cesareti ve yanıtlarımızın derinliği ile anlamlı kılarız.( Kozmos,s.183,1980)
Kanıtın yokluğu,yokluğun kanıtı değildir.
Eğer şempanzelerin bilinçleri varsa, eğer onlar soyutlamalar yapabiliyorlarsa, bugüne kadar “insan hakları” olarak tanımlanmış şeylere de sahip olamazlar mı? Onu öldürmenin cinayet sayılması için, şempanzenin ne kadar zeki olması gerekir? Misyonerlerin onu dine davet etmeye layık görmeleri için başka ne gibi nitelikler göstermesi istenmektedir?
Bilimi açıklamamak bana ahlaksızlık gibi geliyor. Aşık olunca bunu bütün dünyaya duyurmak istersiniz.
Keşfetmek bizim doğamızda var.Göçebe olarak başladık ve hala göçebeyiz. Kozmik okyanus kıyılarında yeterince oyalandık. Nihayet yıldızlar için yelken açmaya hazırız.
Kozmos’un keşfi,kendi kendimizi keşfin yolculuğudur.
Kitaplar zamanın zincirlerini kırıyor,insanların büyü yapabildiğini kanıtlıyor.
Doğumum sırasında yükselen Mars nasıl oluyor da geleceğimi etkileyebiliyor? Mars’ın ışıklarının ulaşamayacağı kapalı bir odada doğdum. Doğum doktorunun çekim kuvveti,Mars’ın çekim kuvvetinden daha büyük olmayacak mıydı? Mars oldukça büyük ama doktor çok yakındaydı.(Astroloji hakkında)
İnanmak istemiyorum,bilmek istiyorum.
Yorumlar (0) Yorum Yap