Ünlü Üst Düzey Zekaların 10 İlginç Özelliği

Konuya Charlie Chaplin ve Albert Einstein’ın arasında geçen bilinen bir sohbetle başlayalım. Bir kokteyl sırasında;
Einstein: “Sizin sanatınızda en çok takdir ettiğim şey evrensellik! Tek bir kelime bile etmiyorsunuz ama tüm dünya sizi anlıyor.” der Chaplin’e.

Chaplin: “Doğru! Ama sizin ihtişamınız daha da yüce.. Kimse dediğiniz hiçbir şeyi anlamıyor, ama yine de hayranlık duyuyorlar.” diye cevap verir.

Belki hepimiz “E=mc2” denklemini biliyoruz günlük hayatta, basit bir şeymiş gibi Kuantum Fiziği ile ilgili konuşuruz. Kaçımız “E=mc2″yi gerçekten biliyoruz? Kaçımız gerçekten kuantum fiziğini açıklayabiliyoruz? Kaçımız basit bulduğumuz bir Mozart eserini yazabiliyoruz? Hangi günümüz müzisyeni yazabiliyor? İşte bunlara rağmen Einstein, Mozart, Tesla gibi isimleri sürekli duyuyoruz günlük hayatta. Çünkü yaptıkları şeylerdeki buz dağının görünmeyen kısmını bilemesek de hayatımıza olan etkileriyle yaşıyoruz. Onların fikirleri sayesinde gelişiyor çoğu şey.  Kullandığımız teknolojik cihazlar, dinlenen müzikler, okuduğumuz makaleler, hayatımızı kolaylaştıran çoğu şeyler… Bu insanların etkisi bir domino taşı etkisi gibi günümüzü şekillendirdi.Peki bu insanlar nasıl özelliklere sahipler? Gelin birlikte bakalım.

Psikologlara göre bu özellik dehaların tek önemli özelliği olarak düşünülmektedir. Ayrıca değişimi hayatlarına bilinçli olarak dahil edip beklenmeyeni deneyimleyebilecekleri koşullar sağlarlar.

Çoğu insan bilmediği bir konuyu ya tehlikeli bulur ya da üstüne gidip böyle şeylerle uğraşmaz. İleri düzey zekalar ise bu belirsizliğe karşı daha hoşgörülüdür. Picasso’ya bir ara; başladığın bir resmin nasıl görüneceğini bilip bilmediğiyle ilgili bir soru sormuşlar ve Picasso da “Tabii ki hayır. Bilsem, yapmakla uğraşmazdım.” cevabını verir. Yolculuk için varılacak noktadan çok yolculuğu daha ön planda tutarlar.

Aynı anda farklı konular hakkında uğraşabilirler. Dışarıdan gelen etkilere karşı duyarlı olduklarından genellikle huzursuz davranırlar. Yüksek bir konsantrasyon mali konularda iyi olsa da pek çok buluş bu dağınık konsantrasyonla ortaya çıktı.

Dikkat çeken bir özelliklerden biri de bu diyebiliriz. Kendilerinin nasıl olduğu hakkında düşünmekten uzak olduklarından böyle şeylere hiç kafa yormazlar. Başkalarının ne düşündüğünü önemsemezler. Bu farkı da öz farkındalıkları ile kapatırlar. Örnek olarak iktisadın kurucusu olarak kabul edilen Adam Smith günlük hayatında dış görünüşü ile pek sevilen biri değildi. Başka örnek olarak Socrates’in burnu ve Einstein’in saçı ile ilgili de böyle durumlar yaşanmıştır.

Başlıktan da anlaşıldığı gibi optimist davranırlar. Bir şeyi herkesten farklı yollarla yaparlar. Ve bu yaklaşım yeni düşünceler geliştirebilmelerinde önemli rol oynar.

Bu insanlar bizden daha fazla hata yaptılar. Bununla ilgili pek çok örnek verebiliriz. En bilindik Edison’un deneyleri ve Tesla’nın hataları olarak karşımıza çıkıyor. Dehalar bu hataları kendilerine bir basamak sağlamak için yapıyorlar.

Reed Üniversitesindeki eğitimini yarıda bıraktı. Kendi kurduğu şirketi Apple’dan 1985 yılında çıkan şirket içi olaylar sonucu kovuldu. Kovulduktan sonra başka bir bilgisayar şirketi olan NEXT Computer’ı kurdu. Apple şirketi, Jobs’u kurduğu şirkete geri getirmek için NEXT’i 429 milyon dolar karşılığında satın aldı. 1997 yılında Apple’ın tekrar CEO’su oldu. Yeni bir yola girerken, sonun iyi mi kötü mü olacağını pek bilemeyiz. Fakat bu insanlar böyle şeyleri umursamazlar ve ne olursa olsun o yoldan giderler. Belirsizliğe karşı daha hoşgörülü olmaları bu duruma yardımcı olur çünkü doğaları gereği risk almaya yatkındırlar. Bu özelliklerine risk ve yaratıcılığın ayrılmaz bir ikili olmasının kanıtıdır diyebiliriz.

Çevresinde geçen çoğu olayı kendilerine özgü farklı bakış açıları ile düşünüyorlar ve yorumluyorlar. Engelleri fırsat olarak değerlendirip ya da hataları bazen beklenmedik yönlere çevirebiliyorlar. Kısaca kısa yolları ya da en uygun yolları bir GPS cihazı misali bulabiliyorlar.

Dünyayı daha kolay bir yer haline getirme iç güdüsüne sahiptirler. Bağımsız gibi görünen birtakım durumları kolayca birbirine bağlayarak hepsini düzenlerler. Artık karışık bir durum ortada yoktur ve bu durum hoşumuza gider.

Mustafa Kemal Atatürk‘ün en belirgin özelliklerinden biridir. Atatürk, olaylar arasında neden- sonuç ilişkilerini değerlendirerek, olayların gidişinden tutun da sonucun ne olacağını kadar saptamalarda bulunurdu. Bu sayede ileride ortaya çıkabilecek olay ve durumları sezer; ona göre hareket ederdi. ‘’Yolunda yürüyen bir yolcunun, ufku görmesi kafi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi lazımdır’.’ sözüyle geleceğe bakış açısını ortaya koymuştur.