Bruce Lee, 27 Кasım 1940 Amerika doğumlu olup Çin kökenlidir. San Francisco’da doğan Lee’nin gerçek adı Lee Jun-Fan’dır. Ailesi, Kung Fu öğrenmesini istedi. 6 yaşındayken bile ilerideki hırçın, sert karakterini belli ediyordu. Bunun diğer bir nedeni ise bir sokak kavgasında küçük düşme korkusunu yenebilmekti. Aldığı dövüş sporları eğitimleri ile birlikte sinema sektöründe büyük işler yapan Lee kendini göstermişti. Karakter olarak azimli, hırslı ve pes etmeyen bir yapıya sahipti. Birçok kişi Lee’yi idol ve motivasyon kaynağı olarak görmüştür.
Öyleyse sizler için derlediğimiz, hayatımızın her alanında bizlere rehber olabilecek Lee’nin bilge ve bir o kadar motivasyon dolu sözlerine hep birlikte bakalım:
– “Ben bir kerede 10.000 tekme çalışandan korkmam ama bir tekmeyi 10.000 kere çalışandan korkarım.”
“Tekrar iknadır.” sözüne vurgu yaparcasına, bir şeyde iyi olmak istiyorsanız onu, çok kez denemekten, çalışmaktan çekinmeyin, demek istiyor Bruce Lee.
– “Kullanışlı olanı özümseyin, kullanışsız olanı atın ve esas olarak size ait olanı ekleyin.”
Güzel bir tarifle karşı karşıyayız sanıyoruz. Her daim pratik olmalı, hantallık eden ne varsa kendimizden uzaklaşmalıyız. En önemlisi de yaptığımız şeye bizden bir parça eklemeliyiz.
– “Zihnini boşalt. Su gibi formsuz, şekilsiz ol. Şimdi, suyu bir bardağa doldurursan, su bardak olur. Onu çay demliğine doldur; o zaman su, çay demliği olur… Su gibi ol dostum.”
Kalıplardan, sabit fikirden uzak durun, demenin daha güzel bir yolu var mıdır?
– “Bilmek yeterli değildir, uygulamak gerekir. İstemek yeterli değildir, yapmalıyız.”
Bildiğiniz bir şeyi saklamanın faydasını gördünüz mü hiç? Peki, isteyip de harekete geçmeden, uğraşmadan elde ettiğiniz bir şey oldu mu? Biz de öyle tahmin etmiştik. Öyleyse neyi bekliyoruz ki?!
– “Hatalar her zaman affedilebilir, eğer kişinin hatasını kabul edecek cesareti varsa.”
“Hatasız kul olmaz.” denmişse de hatalı olduğumuzu kabul etmekte zorlanırız. Öyleyse bizi kim affetsin? Cesur olalım!
– “Yenilgi bir düşünce biçimidir; yenilgi bir gerçeklik olarak kabul edilmedikçe kimse yenilmiş değildir.”
“Denemekten asla vazgeçmeyin.” demek değil de nedir bu? Yenilgimizin tek sebebi, öyle olduğunu düşündüğümüz. Buna teslim olmamalıyız, denemeye devam!
– “Yaptığın her şeye fiziksel ya da başka bir şeye her zaman limit koyarsan bu senin yaşamına ve işine sıçrar. Limit yoktur. Sadece ilerleme kaydetmediğin dönemler vardır ve orada kalmamalısın, onların ilerisine geçmelisin.”
Cam tavan sendromunu hepimiz duymuşuzdur öyle değil mi? O pire biz olmamalıyız! Yapmak istediğimiz şey karşısında hiçbir engeli tanımamalı ve pes etmemeliyiz. Durmak yok!
– “Şartların canı cehenneme, ben fırsatları yaratırım.”
Ne çok bahanemiz vardır, başarılı olmak istediğimiz şeyler karşısında değil mi? Bizleri mutlu eden şeyleri yapmak yerine tam aksini gerçekleştirmekte üstümüze yoktur? Tabii bir de bunu yaparken şartların arkasına saklanmakta da üstümüze yoktur. Kimi kandırıyoruz?
– “Kolay bir hayat için dua etmeyin, zor bir hayata dayanmak için güç dileyin.”
En büyük hayallerimizden biri çalışmak zorunda olmadığımız bir yaşam değil midir? Fazlasını da istemeyiz hatta, yetecek kadar gelsin, üzümünü yiyeyim ama bağını sormayayım. Oysa bu en büyük ütopya değil midir? Öyleyse dilekler dayanma gücü ve yeni fırsatları görebilmek için!
– “Mutlu olun; ama asla tatmin olmayın”
Hiç “İşte bu benim ustalık eserimdir, tamam oldum artık ben.” diyen bir sanatçı gördünüz mü? Görmemeyi tercih edeceksinizdir eminiz ki. Tatmin olmak demek, duraksamak demektir, gelişmenin önünü kesmek demektir. Öyleyse bir düzeye ulaştığımızda bu bizi mutlu etmeli ancak her zaman daha fazlasını istemeliyiz.
Yorumlar (0) Yorum Yap