Bill Gates, bir süper güce sahip olma ihtimali olsa bu ne olurdu sorusuna “Çok daha hızlı okuma gücü ” cevabını vermişti.
Bilim, okumanın temel prensibini ve sürecini çözerek, nasıl daha hızlı okuyabileceğimizi bize gösterdi.
Princeton Üniversitesi’nde lisans öğrencilerine “PX Projesi” adlı seminerde nasıl daha hızlı okuyabilecekleri anlatılıyor.
PX Projesi
3 saatlik bir bilişsel deney olan PX Projesi, okuma hızında ortalama %386’lık bir artış üretiyor.
Proje 5 ayrı dilde test edildi ve disleksi hastalarının bile dakikada 3,000 kelime (wpm) ve dakikada 10 sayfaya kadar okumaları sağlandı. Yani her 6 saniyede 1 sayfa.
Karşılaştırıldığında, genel ortalama okuma hızı 200-300 wpm’dir (dakikada yarı ya da bir sayfa), ABD’de nüfusun en üstü yani %1’i 400 wpm’den fazla okuyor.
Proje, insanın temel görsel sistemini anlarsanız, verimsizliği ortadan kaldırabileceğiniz ve okuma hızınızı artırabileceğinizi söylüyor.
Bu yazıdaki egzersizleri yapabilmeniz için ihtiyacınız olacak materyaller: çok uzun olmayan ortalama 200 sayfalık bir kitap, bir kalem, bir kronometre ve not defteri.
İlk olarak, okuma sürecine özgü çeşitli tanımlar ve ayrımlara bakalım:
A) Hızı artırmak için satır başına fiksasyon (akıcılığın durması ve kelimeye takılı kalma) sayısını ve süresini en aza indirmelisiniz:
Her ne kadar öyle hissedilse de düz bir çizgide satır boyunca okumazsınız, daha ziyade sakkadik adı verilen hareketler dizisinde gözleriniz sekerek ilerler. Bu hareketlerin her biri bir sabitleme veya odak alanınızdaki metnin geçici bir anlık görüntüsüyle sona erer.
Eğitimsiz birinin fiksasyonu çeyrek ya da yarım saniye sürer. Bunu anlamak için, bir gözünüzü kapatın, kapattığınız göz kapağının üstüne parmak ucunuzu yerleştirin ve sonra yavaşça diğer gözünüzle düz bir yatay çizgi şeklinde ilerleyin. Farklı hareketlerde farklı fiksasyon dönemleri hissedeceksiniz.
B) Hızı artırmak için gerilemeyi ve geri atlamayı ortadan kaldırmalısınız:
Okuma hızınızın %30’u görsel gerileme (visual regression) adı verilen durum yüzünden harcanıyor. Satırda ilerlerken başa dönme ve geriye atlamayı engellemek gerekiyor.
C) Çevresel görme aralığını ve fiksasyon başına kayıtlı kelimelerin sayısını artırmaya çalışmalısınız:
Çoğu normal okuyucu, okuma sırasında çevresel görme aralığını değil, merkez odağını kullanır. Çevresel görme aralığını kullanırsanız algılanan kelimeler, okunabilir hale gelir ve okuma hızınız en az %50 artar.
Süreç
Sırasıyla: 1) Tekniği öğren, 2) Tekniği istemsiz yapana kadar uygula, 3) Anlam kaybı yaşamadan okumanı hızlandır.
Bu süreçlerin hepsinin ayrı olduğunu ve iki tekniği çalışırken birini gözden çıkarabileceğinizi unutmayın. Örneğin, hız ile bir motor becerisini uygulamayı öğreniyorsanız okuduğunuzu anlama konusunda endişelenmeyin.
Genel bir kural olarak, hedeflediğiniz okuma hızınızı mevcut okuma hızınızın 3 katına çıkarak uygulamanız gerekecektir.
Bu nedenle, şu anda 300 wpm’de okuyorsanız ve hedef okuma hızınız 900 wpm’dir, dakikada 2,700 kelime ya da dakikada 6 sayfa (sayfa başına 10 saniye) hedefiyle teknikleri uygulamanız gerekecektir.
İlk Adım: Güncel Durumunuzu Belirleyin
Mevcut okuma hızınızı belirlemek için, pratik kitabınızı (bir masada tamamen açtığınız) alın ve 5 satırdaki kelime sayısını sayın. Bu kelime sayısını 5’e bölün ve satır başına ortalama kelime sayınızı belirleyin.
Örnek: 62 kelime / 5 satır = 12.4, satır başına 12 kelimeye yuvarlarsınız.
Ardından, 5 sayfadaki satır sayısını sayın ve sayfa başına ortalama satır sayısına ulaşmak için 5’e bölün. Bunu satır başına ortalama kelime sayısıyla çarpın ve sayfa başına ortalama kelime sayınıza ulaşın.
Örnek: 154 satır/5 sayfa = 30.8, sayfa başına 31 satıra yuvarlanır x satır başına 12 kelime = sayfa başına 372 kelime
İlk satırınızı işaretleyin ve 1 dakika boyunca bir zamanlayıcı ile okuyun (normalden daha hızlı okumayın ve okuduğunuzu anlamaya dikkat edin). Tam bir dakika sonra, mevcut kelime başına dakika (wpm) oranını belirlemek için ortalama kelime başına satır sayısını çarpın.
NOT: Elbette bunu internetteki okuma hızı ölçen sitelerden de yapabilirsiniz ancak, bağlama sadık kalmak için seçtiğiniz kitap üzerinden saymak çok daha faydalı.
İkinci Adım: Geriye Atlamayı Minimuma İndirin
Regresyon, geri atlama ve sabitleme süresi kalem ya da parmakla en aza indirilebilir. Bunun önemini şöyle gösterebilirim: Yukarıdaki temel hesaplamaları yaparken kelime veya satır sayısını sayma işleminde bir kalem veya parmağınızı kullandınız mı? Eğer kullandıysanız, tespit verimliliğini ve doğruluğunu yönlendirmek için görsel bir yardım kullanmışsınız demektir.
Kalemi sadece gözünüzün sapmasını engellemek için kullanmayacağız. Kalem, tutarlı hızı korumak ve sabitleme süresini azaltmak için de bize yardım edecektir. Yazarken yaptığınız gibi tutabilirsiniz, ancak elinizin altında, sayfaya karşı düz tutmanız önerilir.
1) Teknik (2 dakika):
Kalem kullanarak tekniği oturtacağız. Her satırın altını çizermiş gibi takip edin ve kalemin ucunun üzerine odaklanın. Anlam ile ilgilenmeyin.
Her satırda en fazla 1,5 saniye durun ve sonraki her sayfa ile hızı artırın. Okuyun, ancak hiçbir koşulda satır başına 1,5 saniyeden daha fazla bakmayın.
2) Hız (3 dakika):
Tekniği tekrarlayın, her satırı yarım saniyeden fazla tutmayın. Bu kısımda hiçbir şey anlamıyor olmanız çok doğal. Ana amaç olarak hız ve tekniği koruyun (bu süreç içerisinde algısal reflekslerinizi şartlandırıyorsunuz ve bunun, sisteminizdeki uyarlamaları kolaylaştırmak için tasarlanmış bir hız egzersizi olduğunu unutmayın). Hızı düşürmeyin. 3 dakika boyunca olabildiğince hat başına yarım saniye ayırmaya çalışın; kalemin üzerine odaklanın ve hız ile tekniğe konsantre olun. Egzersize odaklanın ve başka hiçbir şeyi hayal etmeyin.
Üçüncü Adım: Algısal Genişleme
Bilgisayar ekranınızın merkezine odaklanırsanız, ekranın kenarlarını algılayabilir ve kaydedebilirsiniz. Çevresel görme egzersizleri, okuma hızınızı %300’den fazla artırabilir.
Eğitimsiz okuyucular, kelime kelime okur ve 1. kelimeden sonuna kadar hareket ederek kenar boşluklarının ve çevresel alanlarının yarısına kadar ilerler ve zamanlarının %25-50’sini içeriksiz olarak harcarlar.
Göstermek için, örnek bir cümleye bakalım:
“Eskiden öğrenciler günde dört saat keyifle kitap okurdu.”
“öğrenciler” kelimesine baktığınızda “Eskiden” kelimesini de okuduğunuzu fark ettiniz mi? Ya da “keyifle” kelimesine baktığınızda “kitap okurdu” kısmını görebildiniz mi?
İşte temel amacımız, baştan sonra okumak değil olabildiğince çevresel bir şekilde okumaya çalışmak. Görüş açınız genişledikçe, okuma hızınız da artacaktır.
1) Teknik (1 dakika):
Önceki egzersizdeki prensipleri aynen devam ettirerek okumaya başlayın. Ancak bu sefer her satırın ikinci kelimesinden başlayın ve son kelimeden 1 kelimeyi önce okumayı sonlandırın.
Hatırlatmakta tekrar fayda var: Anlama odaklanmanız değil, tekniğe odaklanmanız gerekiyor.
2) Teknik (1 dakika):
Bu sefer aynı tekniği uygularken iki kelime sonra başlayın ve iki kelime önce bitirin.
3) Hız (3 dakika):
Her satırın ilk kelimesinden en az 3 kelime sonra başlayın ve son kelimeden 3 kelime önce bitirin. Tekniği tekrarlayın, her satırı yarım saniyeden fazla tutmamaya çalışın.
Okuduklarınızı anlamamanız hala çok doğal. Bu egzersizlerle tekniği zihninize oturtmaya ve beyninizi hıza alıştırmaya çalışıyorsunuz. Hızı düşürmeyin. 3 dakika boyunca hat başına yarım saniye; kalemin üzerine odaklanın ve hız ile tekniğe konsantre olun. Egzersize odaklanın ve konsantrasyonunuzu koruyun.
Zaman geçtikçe ve hıza alıştıkça, anlam konusunda da sıkıntı çekmeyeceğinizi fark edeceksiniz. Dünyada birçok kişi bu egzersizleri yaparak okuma hızını artırıyor.
Dördüncü Adım: Yeni Dakika Başına Kelime Oranınızı (WPM) Hesaplayın
İlk satırı işaretleyin ve tam olarak 1 dakika bir zamanlayıcı ile en hızlı anlama oranında okuyun. Yeni wpm oranınızı belirlemek için önceden belirlenen ortalama wpm’nizle en son hesapladığınızı çarpın.
Pratiklere devam etmedikçe, okuma hızınızın ilk haline dönmese de gerileyebileceğini unutmayın.
Editörün Notu ve Son Düşünceler:
Her şeyin pratikle gelişebileceği gibi okuma hızınız da pratikle gelişecektir. Elbette hızlı okumayı roman, hikaye ya da şiir türlerinde eserler okurken alacağınız zevki bir hayli azaltacağı için yapmanız önermiyorum.
Ancak okumanız gereken makaleler varsa, bir bilgi aradığınız uzun metinler varsa ya da genel konseptiyle metni anlamak istiyorsanız hızlı okuma teknikleri kurtarıcınız olur.
Her gün vaktinizin belirli bir kısmını (20 dakika bile olsa) hızlı okuma tekniklerine ayırmanız, büyük fark yaratacaktır.
Bu sistemdeki temel amacımız: Öncelikle tekniği oturtarak geriye atlamaları doğal bir şekilde bitirmek, yüksek hızla gözlere pratik yaptırmak ve dolayısıyla buna adapte olmalarını sağlamak, bütün bunlar ilerledikçe de anlamı geliştirmeye çalışmak.
Umutsuzluğa kapılmayıp egzersizlere devam ettikçe, farkı siz de göreceksiniz. Gelişiminizi benimle paylaşabilirsiniz.
This post is also available in:
English
Yorumlar (0) Yorum Yap