Bir Gelişim Macerasından Öğrenilenler: 6 Ayda Hayatımı Nasıl Değiştirdim?

kendi dünyasında

kendi dünyasında

Dünyamda yer tutan gelişmeleri uzay boşluğuna bırakıyorum.

luuk0987 isimli Reddit kullanıcısı 6 aylık bir süreçte “küllerinden doğma” sürecinde edindiklerini ve yaşadıklarını paylaşmış. Kendisinden dinliyoruz:
Merhaba, özdisiplin edinme ve değişim yolculuğumu paylaşmak istiyorum. Umarım bu yolculuğumdan bir şeyler kazanırsın. 🙂
Her şey dibe vurduğumu fark ettiğimde başladı. Her gün saat 15:00 civarlarında uyanıyordum. Sadece abur cubur yiyerek besleniyor, günümü YouTube izleyerek ve çok fazla esrar tüketerek geçiriyordum. Hayatım tam bir faciaydı. Eğitim hayatımı bıraktım. Gerçekten dibi görmüştüm. Hayatımı değiştirmek zorunda olduğumu fark edinceye kadar bu berbat yaşamım uzun bir süre devam etti.
Peki neler yaptım? Kendimi 6 aylık bir gelişim planına soktum.

ALIŞKANLIK OLUŞTURMAK

The Slight Edge adında bir kitap okudum. Kitabın ana fikri, tutarlı bir iyileştirmeyle herkesin her şeye ulaşabileceği idi.  Kitaptaki bu fikri sevdim ve hayatımda olumlu alışkanlıklar oluşturmak için uygulamaya başladım. Meditasyon, düzenli okuma, temizlik ve daha fazlası ile başladım. İlk zamanlarda birçok hata yaptım. Bu yüzden biriktirdiğim iyi alışkanlıklarım hakkında bazı tavsiyeler:
MOTİVASYONA GÜVENMEYİN. Eğer varsa motivasyon iyidir ama yarattığınız alışkanlıkların temeli olmamalıdır. Neden? Çünkü motivasyon her zaman orada değildir ve tükendiğinde onun üzerine inşa ettiğiniz alışkanlıkları da kaybedersiniz. Bunu birçok kez yaşadım.
O halde alışkanlıkları nasıl oluşturabilirim? İrade gücüne bakarak! “Her gün 20 sayfa okuyacağım çünkü bunun için çok motive oldum” cümlesi doğru cümle değil. Doğru cümle şu: “Her gün okumak için kendimi zorlayacağım çünkü her zaman bunu yapacak kadar iradem olacak.”
Olay şu: Her zaman yapabileceğiniz kadar yaparsanız asla başarısız olmazsınız. Yani örneğin her gün 1 şınav çekin. Bu konuda eminim asla başarısız olmayacaksınız. Ancak bir gün çok az motivasyonunuz olacak ve 20 şınav çekmeyi düşünüyorsanız, muhtemelen bu size korkutucu görünecek ve yapmayacaksınız.
Bazı insanlar “birkaç sayfa kitap okumak veya 1 şınav çekmek beni hiçbir yere taşımaz” diyebilir. Katılıyorum, ama buradaki asıl önemli olan şey zaten daha fazlasını yapacak olmanız. Ve emin olun genellikle daha fazlasını yapacaksınız. Kendinizi, şınav pozisyonuna getirip 1 şınav çekmeye zorladığınızda, muhtemelen “Bir tane daha yapabilirim, bir tane daha yapabilirim” şeklinde devam edeceksiniz. Bu durum bir kitap alıp sandalyeye oturduktan sonra 1 kelime okuyup durmamak gibi.
Deneyin. Aynı zamanda “Bunu ben yaptım” hissini de verecektir. 1 şınav çekmek için yere uzanın ve 10 yapın. 9 tane ekstra yapmış olacaksınız. Kendinize 20 tane yapacağım deyip 10 tanede bıraktığınızda 10 adet eksik yapmış olacaksınız. Bu da negatif duyguları beraberinde getirecek.
Şimdi deneyin, kendinizi bir şınav çekmek için zorlayın. Eminim bunu yapacak iradeye sahipsiniz.

OKUMAK

Bence disiplinin ön şartı olarak en önemli şey iyi bir fizyoloji. Kendinizi iyi hissetmiyorsanız, disiplinli davranış olarak kabul edilecek bir şeyler yapmak zor. Bu yüzden fizyoloji hakkında bazı kitaplar okumanızı tavsiye ederim.
Bu alandaki başarılı kitaplar, işleri zorlaştırmadan yaşamınızda nasıl sağlıklı alışkanlıklar yaratacağınızı; beyin kimyasallarınızın nasıl çalıştığını; stresi anında azaltma ve olumsuz düşüncelerle ve duygularla nasıl başa çıkılacağını, iradenin nasıl işlediğini ve daha birçok değerli şey öğrenmenizi sağlayacak.
Bu alanlarda bilgi sahibi olmak, daha hissetmenizi ve yaşamınızda olumlu değişimleri gerçekleştirmenizi sağlayacak. Verimli şeyler yapmak için vücudunuzda ve zihninizde genel anlamda iyi hislerin olması gerekiyor.
Daha fazla okumak ile ilgili bir e-kitap okuyucu satın almanızı tavsiye ederim. İşte bazı avantajları:
● Kolay taşınabilirdir. Online olma zorunluluğu olmadığı için metro vb. toplu taşıma araçlarındayken okumaya devam edebilirsiniz.
● Kitap satın almak istediğiniz anda her şeyi okuyabilirsiniz.
● Ayrıca e-kitapları ücretsiz olarak indirebileceğiniz birçok yer var
● Bir arkaplan ışığı var, böylece yatağınızda, karanlıkta okuyabilirsiniz. Gözünüz için sağlıklı ışık seçenekleri de vardır.

DOPAMİN

Ben bir psikoloji öğrencisiyim, bu yüzden “beynin kendi kendini geliştirme” konusuna doğal olarak ilgi duydum.
Dopamin burada başrol oyuncusu. Çoğu insan dopaminin ‘zevkten’ sorumlu hormon olduğunu düşünür. Bu büyük bir yanlış! Dopamin aslında istemekten ve motivasyondan sorumludur.
İnsanların yapmayı sevdikleri çoğu şey, doğadaki her şeyden daha fazla dopamin sağlar. Dizi, film, internet, uyuşturucu, işlenmiş gıdalar, porno, kumar ve video oyunları gibi şeyler… Bize çok fazla dopamin veren bu tür şeyler bağımlılık yaratma eğilimindedir. Buna hiç şüphe yok.
Uzun süre yüksek dopamine maruz kalmak DOPAMİN RESEPTÖRLERİNİ AZALTIR. Düşük dopamin reseptörleri size daha düşük motivasyon, daha düşük konsantrasyon ve daha az zihinsel netlik sağlar. Doğallığın dışında aşırı yüksek dopamin veren aktiviteleri ve maddeleri ne kadar tüketmemiz gerektiğinin farkında olmalıyız. Neden bu kadar çok insan işinden memnun değil. Ve neden hiç olmadığı kadar fazla depresyon vakası var (depresyon düşük dopamine bağlıdır).
Büyük şirketler bunu biliyor ve daha fazla satış yapmak, bizi platformlarında daha uzun süre tutmak için bu bilimsel gerçeği kullanıyorlar. En çok sevdiğimiz şekilde tüm yiyeceklere tam şeker koyuyorlar, platformlarını buna göre tasarlıyorlar, böylece çok fazla zaman geçiriyoruz, bağımlı olmaya başlıyoruz.
Peki bütün bunlardan ne anlamalı? Her gün yaptığınız ve çok fazla dopamin veren ve hayatınıza hiçbir şey katmayan aktivite miktarını azaltın. Bu size yine doğal bir miktarda dopamin reseptörünü geri verecektir ve faydalı bir şey yapmak için daha istekli kalmanızı sağlayacaktır.

AKIŞ

Hayatım üzerinde derin bir etkisi olan bir kitap öneriyorum: Akış: Mutluluk Bilimi. Kitabın anafikri, beynin bir aktiviteye odaklanmak için gücünün %100’üne ihtiyaç duyduğu belirli aktiviteler olmasıdır. Bu, bir ‘Akış durumuna’ eriştiğiniz zamandır. Bu durumda benlik fikrini kaybedersiniz, zamanın izini kaybedersiniz ve sadece eldeki göreve odaklanırsınız. Örneğin bir yere gidip oraya nasıl geldiğinizi hatırlamamak gibi.
Akış dediğimiz şey, yeteneğiniz ile içinde bulunduğunuz aktiviteye ait zorlukların karşı karşıya geldiği anda gerçekleşir. Yetenek çok yüksek olduğunda, ilgili aktivite sıkıcı ve basit gelir. Aktivitenin zorluğu çok yüksek olursa, bu da yapabilme ve yetenek konusunda sizi endişeye düşürür.
Bu kitaptaki anahtar fikir benim için zevk (pleasure) ve keyif (enjoyment) arasındaki farktı. Zevk faaliyetleri yüksek miktarda dopamin veren aktivitelerdir. Keyifli aktiviteler de dopamin verir, ancak aynı zamanda sizi bir görevde daha iyi hale getirir ve genellikle bir akış durumu yaratır.
Hayattaki saf bir zevk aktivitesi olmayan herhangi bir aktivitenin bir akış aktivitesine dönüşebileceğini düşünüyorum. Günümü keyifli aktivitelerle doldurmak hayatımdaki hedeflerimden biri. Günümü, sigara içmek ve TV izlemekle değil, müzik yaparak ve okumakla doldurmak istediğimi fark ettim.

Günlük Tutma

Yaptığım en iyi alışkanlıklardan biri günlük tutmaktı, aslında “bullet journal” denilen türdendi. Bunu yapmanın net ve kesin bir yöntemi olup olmadığından emin değilim ama bu benim yaptığım en işe yarayan şeydi.
İnsanlar kendi kendilerine yapabildikleri bir şey için yaşam koçlarına gereksiz para ödüyorlar. O şey geri bildirim almak. Bu, bullet journal yöntemi ile kolayca yapabileceğiniz bir şeydir.
Yöntemim: Sol ve sağ sayfasını 1 gün için ayırdığım basit bir defterim var. Sabah o gün yapmak istediğim bazı şeyleri sol sayfaya yazıyorum. Dün yapmak istediğim şeyler varsa bugün için yazıyorum. Nasıl hissettiğim hakkında da biraz yazıyorum.
Gerçek sihir (ve koç benzetmesini yapmamın nedeni) sağ sayfada. İşte yaptığım her etkili aktiviteyi burada yazıyorum. ‘Kahvaltı yap’ veya ‘oda arkadaşı ile kısa sohbet’ gibi şeyler yazmam. Olumlu veya olumsuz bir anlamı olan her şeyi yazarım. Sonra günün sonunda her etkinliği yeşil (pozitif) veya kırmızı (negatif) şeklinde renklendirmek için bir kalem kullanıyorum.
(yeşil) 06: 00’da kalk
(yeşil) soğuk duş al
(yeşil) meditasyon
(kırmızı) Netflix’te iki saatini boşa harca
(yeşil) okula git
(kırmızı) sana bir şey kazandırmayan tiplerle zaman geçir
Umarım şimdi koç benzetmesi ile ne demek istediğimi anlarsınız. Bu şekilde her gün ne yaptığınız hakkında çok fazla geri bildirim alacaksınız. Bunu ilk yapmaya başladığımda ne kadar kırmızı aktivitem olduğunu gördüm ve şok oldum. Yeşil aktivitelere daha fazla yer vermeyi görev haline getirdim. Yavaş bir ilerlemeydi ama sürekli olarak daha iyi oldu.

Bu yazı beklediğimden çok daha uzun sürdü. Baştan sonuna kadar okuduğunuz için gerçekten minnettarım. Başarı ve mutluluk sizinle olsun!
Kategoriler: Gelişim

Yorumlar (0) Yorum Yap

/