Bugün uzun zamandır yazmaya çalışıp da yazamadığım bir küçük yazı dizisine başlıyorum. Onlarca taslak, harcanan vakit ve bardaklar dolusu kahveden sonra yavaş yavaş bir şeyler çıkmaya başladı.
Bu yazı dizisinde anlatacağım şeyleri hem bir arkadaşınızı dinliyor gibi, hem de bir beyaz yakalıdan dinliyormuşçasına okumanızı öneriyorum. Çünkü aşağıda sıraladığım maddeleri, benim bu kısa altı aylık iş hayatımda başıma gelen şeylerin ufak bir toparlanması olarak tanımlamak yanlış olmaz.
Kronik bir “insomnia” hastası olma yolunda emin adımlarla ilerlerken bunun ciddi bir sorun olduğunu fark etmem biraz uzun sürdü. Önceleri günden güne olan yorgunluk ve halsizlik hafta boyunca olmaya başladığı anda hayatıma çeki düzen vermenin farkına vardım.
Neden uykusuz bir hayata alıştığımı araştırmam pek de zor olmadı. Günün 9 saati bilgisayar başında iş yaparak geçiren ben, eve geldiğimde de yeniden bir şeyler izlemek kafa dağıtmak için kendimi gene bilgisayar karşısında buluyorum.
Yemek sonrası bir şeyler izleyeyim, biraz da şu videoya bakayım, acaba cam şişeler nasıl üretiliyor, Tesla’nın diğer arabalarla yarışı vs. gibi bir sürü gereksiz şeyler ile vakit öldürmek son zamanlarda en büyük hobim haline gelmişti. Kendimi gece 1-2 gibi uyuyup sabah 6’da kalkan biri olarak bulduğumda ise iş işten geçmişti.
Tabi ki olay sadece bilgisayardan ibaret değil. Sosyal hayatanızdaki problemler, ailevi meseleler, işte canınızı sıkan herhangi bir şey bile bunu tetikliyor olabilir.
Gelelim en çok zorlandığım ve moralimi bozan şeye; Yaz Saati Uygulaması. En iyi ihtimalle sabah 9 akşam 5 çalışanlardansanız bir tık daha şanslısınız. Ancak benim gibi sabah 8 akşam 6 çalışan biri iseniz, kış ayları sizin en büyük kabusunuz olabilir.
Sabah uyandığınızda güneşi bulamayışınız yetmezmiş gibi, işten çıktığınızda da güneş çoktan batmıştır. İlk başta çok fark etmeseniz bile ilerleyen vakitlerde sürekli yorgun, halsiz ve mutsuz hissetmenize neden oluyor bu durum. Umarım ileride düzelir diyerek konuyu daha da uzatmayayım.
Biliyorum çok klişe olacak ve çoğumuz da uygulamayacak ama son 2 aydır uyguladığım ve uyku konusunda az da olsa hayatımı düzene soktuğum ufak tefek maddeler şunlar:
► Minimum 7-8 saatlik bir uyku düzeniniz olsun.
► Telefonunuzda, bilgisayarınızda mutlaka f.lux kullanın.
► Hemen hemen herkesin akıllı telefon kullandığını varsayarsak, belirli bir saatten sonra ‘rahatsız etme’ özelliğini aktif hale getirip telefon ile olan ilişkinizi minimuma indirin.
► Yatmadan önce kitap okuma alışkanlığı edinin.
► Son ve en çok sevilen bir klişe, kafein tüketimini azaltın, özellikle uyku saatinizden önceki 5-6 saat boyunca kafein tüketmeyin.
Uyku konusu hayatımı ne kadar zorlaştırmış olsa da bununla başa çıkmayı öğrendim. Beyaz yakalının hayatını zora sokan diğer engellerle olan mücadelemi de sonraki bölümlerde anlatıyor olacağım.
This post is also available in:
English
Yorumlar (0) Yorum Yap