Yeni Bir İşe Başlarken Yapmanız Gereken 4 Şey

Hüseyin GÜZEL

Hüseyin GÜZEL

EEE / PM / MSc / huseyinguzel.net

Yeni bir işe başlamak heyecan vericidir. Kaçınılmaz olarak birkaç gün geçirdikten sonra “Ne yapmalıyım?” gibi şeyler düşünmeye başlarız. İyi bir iş mi yapıyorum? Aptalca bir soru ile patronumu rahatsız eder miyim? Yazıcıyı nasıl kullanabilirim?
Sorun değil, bunlar tamamen normal. Yeni bir işe başlarken hemen hemen herkes bu beceriksizlik korkularını ve endişeleri yaşar. Birkaç tavsiyemizi uyguladığında daha iyi olacaksın!
Bu tavsiyeler tam olarak nedir? LinkedIn Öğrenme Öğretmeni Dr. Chaz Austin hepsini kendi dersinde bizlere sunuyor. Ancak bahsettiği dört temel şey var:

1) Mütevazı olun.

Tartışmasız en önemlisi! Bir işe başladığınızda yapmanız gereken en son şey, eski şirketinizdeki iş yapma biçiminiz hakkında devamlı olarak konuşmak veya daha ilk iş gününden itibaren her şeyi biliyormuş gibi davranmaktır.
Bunun yerine yeni bir işe, Austin’in dediği gibi “Acemi zekası” ile girin. Bu, konuşmak yerine dinlemek ve şirketin ihtiyaçlarının ve kurulu iş gücünün nasıl olduğunu anlamanız demektir.
Ayrıca yeni bir iş, yeni bir öğrenme sürecidir. Daha önce farklı bir şirkette benzer bir konumda başarılı olabilirsiniz ancak her organizasyon farklıdır. Uzman olduğunuzu varsaymadan önce, yeni organizasyonunuz için neyin çalışıp neyin çalışmadığını öğrenin.
Bu durum patronlar için de geçerlidir. İşe başlamadan önce meslektaşlarınızla istişare ederek ve raporları doğrudan görüşerek işi onlardan öğrenin. Bunu yaparak saygı kazanırken çok daha etkili bir şekilde liderlik edebilirsiniz.

2) Geç saatleri alışkanlık edinmeyin, sabahları geç kalmayın.

Enerji ve coşku ile yeni işinize gelmeyi arzu edin. Austin, bu coşkuyu göstermek için de gece geç saatlere kadar çalışmaya karşı olduğunu söylüyor. Böyle uzun saatler çalışmaya başlarsanız bu rutinin bir parçası haline gelir ve kendinizi tükenmişlik sendromu ve zayıf bir iş-yaşam dengesi içinde bulursunuz.
Öyleyse evet, Austin’in dediği gibi yeni bir işe başlayınca çalışmalı ve çok çalışmalısın. Ancak işin bitip bitmediğine ilişkin açık bir sınırı da korumalısınız. Patronunuz buna gerçekten saygı duyacaktır ve bu alışkanlık uzun vadede sizi başarıya götürecektir.
Bir de mümkünse, sadece 10 dakika önce olsa bile patronunuzdan önce ofise gelin. Austin: “Politik olarak bakılırsa, patronlar, onlardan önce gelen çalışanına daha iyi gözle bakıyor” diyor ve ekliyor; “Bir etki yaratıyorsunuz; içeri girdiklerinde sizi görüyorlar ve halihazırda işinizle meşguliyetinizi görüyorlar.”

3) Meslektaşlarınızı ayna edinin

Bir yönetici sonuçta her çalışanının bir sorumluluk üstlenmesini ister, bu sayede düşünmesi gereken onlarca konudan biri hakkında daha endişe etmeyecektir. E-ticaret işi için işe alındığınızı varsayalım, patronunuz bu E-ticaret konusunda ortaya çıkan her durumda size tam olarak güvenmek ister.
Ancak bu noktaya gelebilmek için yeni rolünüzde patronunuzun aradığı şeyi ve pazarın talep ettiği şeyleri tam olarak öğrenmeniz gerekir. Austin’in dediği gibi, başlangıçta patronunuzla daha mesafeli olmak yerine daha yakın temas kurarak tanışmanız, daha hızlı size güvenmesini sağlayacaktır.

4) Spor salonuna gidin! (ya da form tutmak için yeni bir alışkanlığa başlayın)

Bu son tavsiye Austin’in LinkedIn Learning dersinden değil. En çok satan yazar ve alışkanlıklar uzmanı olan Gretchen Rubin’ine ait. Bu Rubin’in araştırmasında bulduğu bir şey, yeni bir işe başlamak, yeni bir rutinin yaratılması anlamına gelir.
Yani daha fazla egzersiz yapmaya başlamak istiyorsanız, spor salonuna gitmek için mükemmel zaman yeni işinizin ilk günüdür. Bunu yaparsanız, yeni günlük rutinin bir parçası haline gelecek ve sonuçta bir alışkanlığa dönüşmesi daha kolay olacaktır.
Bu, yalnızca spor salonunda değil, meditasyon, yoga, okuma, öğrenme vb. Herhangi bir şey için de işe yarayabilir. Bu yeni bir işin sizin için mesleki açıdan değil, kişisel olarak da heyecanlı bir zaman sunduğu anlamına gelir.
Linkedin post, Paul Petrone
Kategoriler: İş, Kariyer

Yorumlar (0) Yorum Yap

/