TAKE YOUR PİLLS // BELGESEL İNCELEMESİ 

Belgesel deyince bazılarının aklına direk bu televizyondaki hayvan belgeselleri gelebilir ama bu mecra bundan çok daha geniş.Filmin de komedi , gerilim gibi bir sürü türü vardır , belgesel de aynı şekilde. 

konusu; Henüz Türkiyede olmasa da Amerika da oldukça yaygın olan ADDERALL adındaki bir hapın (dikkat toplama için kullanılan bir hap) bizi nasıl kandırdığı ve aslında o kadar da masum olmadığı. 

Bu ADDERALL denen illet hap , ADD tedavisi için kullanılan, amfetamin bazlı reçeteli bir ilaç. Reçetesiz olarakta “konsantrasyon” yoksunluğu çekenler yaygın olarak kullanıyor. 

Belgeseli izlerken o kadar üzülüyorsunuz ki o gençlere , bir kere zaten çoğuna ailesi başlatıyor bu ilacı “benim çocuğum sınavlardan 100 alsın” diyerek ADD hastalığı var mı yok mu bakmadan konsantrasyon eksikliği var o yüzden 100 alamıyor diye başlatıyor ilaca. Ama o kadar kararmış ki gözleri maalesef bu ilacın her ne kadar arkasında bir yan etki yazmıyor olsa bile çocuğu mahvettiğini ve bir bağımlıya dönüştürdüğünü göremiyor. 

Belgeselde ilaç o kadar güzel anlatılıyor ki “keşke türkiyede de olsa da içsek” diyorsun çünkü bu ilaç sıkılarak yaptığın ya da yapmak istemediğin bir şeyi sana keyifli olarak yaptırabiliyor. Mutlu olmanı ve sorunlarını görmezden gelmene yardımcı oluyor. Bunlar bakıldığında çok güzel şeyler. Ancak kimse bu ilacın aslında reçeteli olarak satılan bir uyuşturucu olduğunu kabul etmek istemiyorum. 

Sırf aileler değil çocuklar kendi istekleri üzerine de bu ilaca başlıyorlar. Bir röportaj yaptığı kız aynen şöyle diyordu:

  “Ben üniversiteye geçmeden önce bu ilacı kullanmıyordum ama sınıfımda kullananlar vardı, üniversitede ise sınıfımdaki herkesin kullandığını ve ben ne kadar çalışırsam çalışıyım benden daha iyi notlar aldıklarını gördüm. Amerikanın zengin çocukları özel hocalar tutuyorlar ve dershanelere gidiyorlardı bir de bu hapı alıyorlardı ama benim özel derse yetecek kadar param yoktu ve bu hap sadece 2 dolardı bende almayı seçtim” 

Burada olan şey o kadar kötü ki resmen düzen bunu yapmaya zorluyor seni, gerçekten çok acı.