Psikoloji kitapları bazen insanlara hiç beklemedikleri kadar yardımcı olabilir. Belki de en derinlerinizde sakladığınız, kendinize dahi itiraf etmekte zorlandığınız bazı duygular ve düşünceler okuduğunuz kelimeler sayesinde gün yüzüne çıkar. Gün yüzüne çıkan bu duyguların üstesinden gelmek için ise psikoloji kitapları yanınızda olacaktır. Sizin için bir solukta okuyacağınız en beğenilen psikoloji kitapları listesini derledik. İyi okumalar dileriz 🙂
En Beğenilen Psikoloji Kitapları
1) Sevme Sanatı – Erich Fromm
“Çiçekleri sevdiğini söyleyen bir kadının çiçekleri sulamayı unuttuğunu görürsek, onun çiçek sevgisine inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin büyümesi ve yaşaması için gösterdiğimiz etkin(aktif) ilgidir. Bu etken ilginin bulunmadığı yerde sevgi de yoktur.”
Sevdiğimiz insanları, şeyleri gerçekten seviyor muyuz? Herkes için sevginin tanımı farklıdır ancak bir noktada da aynıdır. Sevdiğiniz şeyi “Onsuz asla yapamam!” diyerek mi seviyorsunuz? Sevgi ile ilgili sorulara verdiğiniz cevaplarda tereddüt ediyorsanız bu kitaba bir göz atmalısınız.
Disiplin, odaklanma ve sabır her sanat dalının olmazsa olmazlarındandır. Sanatta uzmanlaşmak için kat edilecek yol, düz bir yol değildir. Oldukça engebeli bir yoldur. Bu yolda düşmek elbette çok normaldir. Ancak olması gereken düştükten sonra kalkıp tekrar denemektir. Sevme ve sevilme birlikte muhafaza edilen bir sanat dalıdır. Ancak bu sanat dalının diğer sanat dalları gibi bir ustası yoktur. Bir ustası olmadığı gibi yazılı bir kılavuzu da yoktur.
Bireyler sevmeyi ve sevilmeyi kendileri deneyimlerler. Bu kitap size sevmenin ve sevilmenin reçete edildiği bir kitap değildir. “Sevmek” sanatını felsefe ve psikoloji temeline dayandırarak açıklamaya çalışan Erich Fromm’un bu kitabı bir felsefi manifestodur.
2) Günübirlik Hayatlar – Irvin David Yalom
“Hayatın geçici olduğu bilgisine kendimi alıştırmak istiyorum. Sonra da bu bilginin ışığında nasıl yaşamam gerektiğini öğrenmek istiyorum…”
Irvin David Yalom, bu çağın en beğenilen psikiyatri be psikoloji yazarlarından birisidir. Psikoloji kitapları okumak isteyen birisi mutlaka bir defa olsun Yolam’a denk gelir. Yalom, bu kitapta yer verdiği kısa hikayelerinde hastaların mücadelesini konu alır. Hastaların mücadelelerinin yanından kendi sarsıntılarını da yansıttığı hikayelerinde iki sorunun üzerinden ilerliyor. Birincisi “Zamanımız kısıtlı da olsa nasıl daha anlamlı bir hayat sürüp yaşadığımız günlerin tadını çıkarabiliriz?” sorusudur. İkinci soru ise şu şekildedir: Ölüm neyi ifade ediyor?
Öfke sorunuyla başı dertte olan bir kadın, hayatta istediği her şeye sahip olabilecek güçte de olsa asla mutluluğu yaşayamayan bir adam ve kendi acısıyla başa çıkmaya çalışırken insanın yaşamı üzerine derin düşünceler içinde olan yeni mezun olmuş genç bir psikoloğun hikayesi iç içe giriyor.
Yalom, kendi seanslarından derliyor bu hikayeleri. Yaşamı bir bütün olarak kabul edebilmek belki de hayatta kabul etmekte en zorlandığımız şeylerin başında gelir. Bu kitap belli sorgulamalarla kabullenmekte zorlandığımız bazı gerçekleri gösterecektir. Belki de en derinlerimizde sakladığımız, gün yüzüne çıkmasından tedirgin olduğumuz bazı korkuları yenmenin vakti gelmiştir.
3) Beden Kayıt Tutar – Bessel Van Der Kolk
“Bağlanma ihtiyacı hiçbir zaman azalmaz. Pek çok insan, uzun süre diğerlerinden uzak kalmayı tolere edemez. İş, dostluk ya da aile aracılığıyla iletişim kuramayan insanlar, hastalık, dava ya da aile içi kavgalarla kendi bağlanma biçimlerini bulurlar. İlgisizlik ve yabancılaşma gibi kasvetli algılar bile tercih edilebilir.”
Travmalar her zaman büyük olaylar sonucu oluşmaz. Hayatımızın her alanında küçük büyük onlarca olay yaşarız. Bunların bazılarıyla tek başımıza mücadele etmek zorundayız. Bazen bu mücadele farkettirmeden üzerimizde büyük etkiler bırakır. Küçük bir çocukken yaşadığınız bir olay tüm hayatınızı şekillendirmenize, yeni kuracağınız ilişkilerinize yön verebilir.
Vücudumuz her parçası birbiriyle iş birliği içinde çalışıyor. Beynimiz ve bedenimizin etkileşimi ise harika. Üstelik ikisi de hatırlama konusunda oldukça başarılı. “Beden Kayıt Tutar” nörobilimdeki gelişmeleri baz alarak ilerliyor. Ruhsal sıkıntılarımız ve bedensel hastalıklarımızın kökenine inerek her şeyi sağlam temeller üzerinde incelememizi sağlıyor. Okurken kendi bedeninizi ve ruhunuzu da dinlemeye özen göstermelisiniz.
4) Kitleler Psikolojisi – Gustave Le Bon
“Yığınlar güce saygı duyarlar. Zayıflığın bir şekli olarak gördükleri iyiliğe karşı oldukça ilgisiz görünürler. Kitlelerin yönelimleri ve sevgileri her zaman iyi yöneticilere ve krallara doğru değil, kendilerini her zaman baskı altında tutan zorbalara doğru olmuştur. Kitleler en yüksek ve en göz alıcı heykelleri her zaman bunlar için dikmişlerdir.”
Katılım yoluyla kuşaktan kuşağa geçen karakteristik özellikler vardır. Bu özelliklerin genlere dayanır. Ancak insanlar bazen farklı topluluklara girdiklerinde ortamda hakim olan karakteristik özelliklerden etkilenebilirler. Etkilendikleri bu özellikler ise mevcut karakteristik özelliklerine eklenir.
Manipüle edilebilen topluluklar için bu etkilenme oldukça zaralı olabilir. Kitleler içerisinde kendi benliğinden uzaklaşıp sorgulamadan uzaklaşan bireyler etraflarındaki düşüncelerin arasında kaybolabilir. Ayrıca saldırgaca davranan kitleler bu bağlamda modern dünya için tehlike oluşturabilir.
Bir toplumda ilerlemenin kat edilmesinin yapı taşlarından birisi de iyi bir liderdir. İyi liderlerin genel olarak sahip olması gereken özellikler ve sorumluluklar vardır. Bir lider kitlelerin ruhunu doğru analiz edebilmelidir. Doğru analiz edebildiği takdirde toplulukları peşinden sürükleyebilir. Kitleler Psikolojisi, psikoloji kitapları arasında mutlaka okunması gerekenlerden birisidir.
5) Cinsellik Üzerine – Sigmund Freud
“Uygarlikla birlikte gelişen bedeni gizleme alışkanlığı ,cinsel meraki uyanık tutar ve ki onun saklı bölümlerini ortaya çıkararak cinsel nesneyi tamamlamak ister .”
“Cinsel dürtü” insanın ve hayvanın cinsel gereksinimlerini tanımlamak üzerine kullanılan bir terimdir. Cinsel dürtü aynı zamanda bir açlık tanımı olarak da kullanılabilmektedir. Sigmund Freud cinsel baskılanmanın çocuklar üzerinde nasıl etkiler bıraktığını incelemeye başlar. Psikoloji kitapları listesinin olmazsa olmazı olan kitabında cocukluk travmalarına yer veren Freud, bastırılan cinsel dürtülerin ilerleyen yıllarda nevrotik sapkınlıklara dönüştüğünü öne sürmektedir.
6) İnsan Olmak – Engin Geçtan
“Yüzyıllar boyu kahır ve üzüntüden doyum sağlamayı bir yaşam biçimi olarak benimseyip bunu türkülerine, şarkılarına ve edebiyatına yansıtmış olan bir toplumun bireyleri, çağdaş dünyanın farklı beklentilerinin kendilerini uyanmaya ve etkin olmaya zorlamasını kızgınlıkla karşılayabilirler. Sürekli kızgınlıkla yaşamak da bir tür uyuşturucudur .İnsanı hiçbir yere götürmez.”
İnsanlar eski zamanlarda başka insanlarla daha kısa süreli ve daha yüzeysel ilişkiler kurarlardı. Kirpi örneği verilebilir. Soğuk bir kış günü birbirine denk gelen kirpiler ilk önce birbirlerine sokulurlar. Ancak sokulduklarında dikenleri birbilerine batar. Dikenleri batmadan yan yana durabilmek için uzun uğraşlar verirler. En sonunda dikenlerini birbirine batırmadan ısınmak için yakınlaşabilecekleri en kısa mesafeyi keşfederler. Bu sayede birlikte ısınırlar ve zorlu soğuklarda hayatta kalırlar. Ancak hava ısındığında birbirlerinden ayrılarak yollarına devam ederler.
7) İnsanın Anlam Arayışı – Viktor Emil Frankl
“Çevremizdeki bunca ölümün bir anlamı var mı? Çünkü eğer yoksa hayatta kalmanın kesinlikle hiçbir anlamı yok!”
Yaşadığınız hayatı bir hapishane olarak mı görüyorsunuz? Başarılı psikiyatr Viktor Frankl, okurken az çok tanıyacağınız özelliklere sahip bir toplama kampını tasvir ediyor. Bu tasvirle varoluşun anlamını keşfetmenize yardımcı olmaya çalışan yazarın cevabını aradığı bir soru var: İnsanı insan yapan nedir?
Yaşamın sizden ne beklediğini öğrenmelisiniz. Öğrendikten sonra da çevrenizde umutsuz olarak tanımlayacağınız kişilere bu beklentileri göstermelisiniz. Belki de olması gereken yaşamın anlamını sorgulamak yerine yaşamın size sunduğu anı yaşamaktır.
8) Seninle Başlamalı – Mark Wolynn
“Acıyı görmezden gelmek gerçekte onu derinleştirir. Bastırılan şeyin genelde yoğunluğu artar. Söylenmemiş her şey sonrakilere aktarılır. Hiçbir şey kaybolmaz. Parçalar sadece yön değiştirir.”
Hikayeniz bazen sadece sizin hikayeniz değildir. Ebeveynlerinizin hikayeleri ve sizinle olan ilişkisi, deneyimlerinize yansıyacaktır. Ebeveynlerinizin sahip olduğu travmalar nesilden nesile aktarılabilmektedir. Katılım sisteminizde yer eden acılar günden güne azalmak yerine yaşamınızın her alanında size eşlik edebilir.
Ebeveynlerinizden travma sahibi olan kişi vefat etmiş olabilir. O travmalar artık konuşulmuyor olabilir. Ancak o travmalar geçmişten günümüze aktarılarak devam eder. Farkında olmadan ya çözüm ararız ya da o travmaları sürdürmeye devam ederiz.
9) İnsan Olmanın Psikolojisi – Abraham Maslow
“Nasıl tüm ağaçların güneşe, suya ve çevreden edinecekleri besinlere gereksinimi varsa tüm insanlar da kendi çevrelerinden edinecekleri güvenliğe, sevgiye ve statüye gereksinim duyarlar.”
Psikoloji kitapları listemizin bir diğer olmazsa olmaz kitabı İnsan Olmanın Psikolojisi’dir. Hümanistik psikolojinin babası olarak tanımlanan Abraham Maslow, İnsan Olmanın Psikolojisi kitabında bilimsel bir bakışla insanın eksikliklerine odaklanıyor. Bazen gücün ve potansiyelin yerine eksikliklere odaklanmak ilerleyebilmek için daha önemlidir.
10) Keşfedilmemiş Benlik – Carl Gustav Jung
“Düşünmek çok zordur, bu yüzden çoğu insan yargılamayı seçer.”
Bugün bitti. Peki, yarın ne olacak, ne yaşayağız? Bu soru insanlığın var olduğu günden bugüne en çok sorgulanan soruların başında gelir. Kötü bir olay yaşandığında insan umuda tutunur. Umut ise yarını temsil eder. İnsan yaşadığı her gün, yarının daha güzel ve istediği gibi olmasını umut ederek yaşar. Gustav, büyülü anlatımı ile size hayatı sorgulamanız için imkan tanıyor.
11) Sevginin ve Şiddetin Kaynağı – Erich Fromm
“Özgür insan ölümü, her şeyden az düşünür; onun bilgeliği, ölüme değil yaşama yoğunlaşmasından doğar.”
Güçsüz insanlar bir yaşam yaratmanın derdinde değildirler. Şiddete başvurmak ise yaşamı yok eder. Silah, bıçak ve benzeri aletlere sahip olan güçsüz insan kendi içindeki ve çevresindeki yaşamı yok edebilir. Bu yok etme ile kendice yaşamdan öç almaya çalışırlar. Peki, neden yaşamı yeşertmek ve şiddete başvurarak yaşamı yok etmek arasında gidip geliriz?
12) Ölüm Korkusunu Yenmek – Irvin D. Yalom
“Ve korkunç, kanlı ve zalimce olan bu rüyalar bazen ertesi güne temiz bir sayfa açmamı sağlar. Bir tür havalandırma vanası işi görürler, geçit töreni yapan ve karanlık anıları temizleyen girdaplar gibi gelirler.”
Yalom iyi bir psikiyatristtir. Onun tıp fakültesinden arkadaşı Robert Berger ise başarılı bir kalp cerrahıdır. Bambaşka ortamda yetişen iki arkadaş için Yahudi Soykırımı ortak bir geçmiştir. Her ne kadar konuşmaktan kaçsalar da yıllar sonra ikisi için de bu geçmişle yüzleşmenin vakti gelir.
Berger, Yahudi Soykırımı yıllarında Macaristan’da sahip olduğu sahte bir Hristiyan kimliğiyle ölümden kaçar. Ancak bu süreçte en yakınlarını kaybeder. Yardım edebileceği insanlara yardım edemiyor oluşun acısını yaşar. Bu yaşadıkları ömrü boyunca onunla birlikte gelir. Her ne kadar üstesinden gelmiş gibi görünse de yıllar sonra Venezuela’da yaşadığı korku dolu anlar geçmişiyle yüzleşmesini sağlar. Yalom hem kendi hikayesini hem de Berger’in hikayesini yazıyor.
13) Kendi Kendine Psikanaliz – Karen Horney
“Eğer bir insan kendine ilişkin bir gerçeği keşfedecek yeterli yürekliliği göstermişse, cesaretinin onu sonuna kadar götürebilecek ölçüde güçlü olduğuna rahatlıkla güvenebilir.”
İnsan her şeyi bildiğini söyleyebilir. Ancak etrafındaki şeyleri bilip tanıyorken gerçekten kendini tanıyor mudur? İnsan genel olarak kendini etrafındaki doğadan ve başka şeylerden ayrı tutar ve öyle algılar. Karen Horney, çağdaş psikanalitik yöntemler ile kişinin kendini tanımasına yardımcı olmaya çalışıyor. Kendinizi tanımak istiyorsanız, mutlaka okumanız geleren psikoloji kitaplarının başında gelen bir kitaptır.
14) İnsan ve Davranışı – Doğan Cüceloğlu
“Bilim,teknoloji, sanat, din, savaş, barış, üretim ve tüketim hep beynimizin işlevlerinin bir ürünüdür. Beyin kendi kendini laboratuvarda incelediği gibi, kendi kendini yok edecek intihar kararı vererek, tabancanın tetiğini çekecek parmağa ölüm emrini de verebilir.”
Bir toplumu veya insanı değiştirebilmek için ilk önce insanı tanımak gerekir. Türk toplumu oldukça karmaşık tarih ve kültür koşullarında bir araya gelir. Bu karmaşık tarihsel koşulun yanında batı kültüründe gelişen psikoloji bilimi ile Türk toplumunu anlamak pek mantıklı ve sağlıklı değildir.
Doğan Cüceloğlu, bu tezatlığı çözebilmek için kollarını sıvayarak çalışmaya başlıyor. On beş bölümden oluşan kitapta ilk önce psikoloji bilimini anlatıyor. Psikoloji gerçekten nedir? Ardından kalıtım ve çevresel faktörlerin insanların davranışları üzerindeki etkilerini incelediği bir bölümle devam eder. Duyular ve algılar da insan davranışı üzerinde oldukça etkilidir. Psikoloji kitapları arasında mutlaka okunması gereken kitapların başındadır İnsan ve Davranışı.
15) Kendini Arayan İnsan – Rollo May
“Yoğun endişe, insan hayvanına miras kalmış en acı verici duygudur.”
Endişe hayata yön veren duyguların başında gelir. Peki, bu endişe çağında kişisel bütünlüğümüzü nasıl koruyacağız? Yaşadığımız çağda yoğun bir güven eksikliği ile yüz yüzeyiz. Bu güvensizliği biraz olsun ortadan kaldırıp içimizdeki güç merkezini ortaya çıkarmalıyız. Çok az şeyin güvende olduğu bu günlerde tutunamacağımız değerleri ve amaçları doğru bir şekilde tahlil edip onlara tutunmalıyız.
16) Yaşama Sanatı – Alfred Adler
“Bir insandaki aşağılık kompleksi, sıklıkla o kişinin özel hiçbir yeteneğe sahip olmadığı düşüncesinden kaynaklanır. Sanılır ki bazı insanlar yetenekli, bazıları değildir. Böyle bir görüşün kendisi de bir aşağılık kompleksinin belirtisidir yalnız. Bireysel psikolojiye göre, herkes her türlü başarıyı elde edebilir.”
Psikoloji kitabı yazarları arasında oldukça önemli bir yere sahip olan Alfred Adler, bu kitabında, kurucusu olduğu “bireysel psikolojinin” temel ilkelerini açıklar. Özellikle yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük eğilimi ve sağduyu eksikliği kavramları üzerine çalışan Adler’in bu çalışması okuyuculardan tam not aldı.
17) Akış: Mutluluk Bilimi – Mihaly Csikszentmihalyi
“Elbette kişi saçma bir hedef seçerse , başarı ona zevk vermez. Oturma odasındaki kanepede otururken hayatta kalmayı kendime hedef olarak belirlersem, tıpkı kaya tırmanıcısı gibi hedefime ulaştığımı bilerek günlerce oturabilirim. Ama bu hedefime ulaştığımın farkında olmak beni mutlu etmezken tırmanıcının hedefine ulaştığını bilmesi, tehlikeli tırmanışına neşe katar.”
Mutluluk formüle edilebilir mi? Birkaç yüz yıl öncesinde çağının zengini olarak tanımlanan kişilerin sahip olduğu konfora bugün ortalama gelire sahip bir kişi de sahip diyebiliriz. Gün geçtikçe sahip olduğumuz teknoloji ve olanaklar da artıyor. Peki, bu olanaklar artarken mutluluk da aynı oranda artıyor mu?
Paranın insanı mutlu etmediği pek çok bilimsel araştırma ile desteklenir durumda. Öyleyse insanı mutlu eden şey nedir? Akış teorisine göre insanın mutlu olması için yapması gereken şey çok açıktır: bilinçli bir adanmışlık. Kontrolsüz bir haz arayışı sizi mutluluğa götürmez. Aksine daha fazla gerilimi beraberinde getirir. Oysa deneyimlerine kendini adayan ve hayatın akışı içerisinde kendinin kontrolünü elinde tutan kişi mutluluğa daha yakındır.
18) Bir Psikiyatristin Gizli Defteri – Gary Small
“Bazen kaza olduğunu düşündüğümüz şeyler yaparız, oysa onlar bir amaca hizmet eder.”
Psikoloji kitapları listemizin bir diğer kitabı ise Bir Psikiyatristin Gizli Defteri’dir. Kitapta psikiyatrist ile hasta yer değiştiriyor. Bu sefer anlatıcı koltuğuna psikiyatrist oturuyor ve karşılaştığı tuhaf vakaları anlatmaya başlıyor. Los Angeles’ın golf sahalarında, Boston’da hastanenin kalabalık koridorlarında geçen hikayeler sizi bekliyor.
19) Yaratma Cesareti – Rollo May
“Cesaret, daha çok, umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme yetisidir.”
Psikoloji kitabıdenince akla gelen ilk kitaplardan biri olan Yaratma Cesareti, Rollo May’in başyapıtlarından birisidir. May kitapta özellikle kaygı duygusu üzerinde yoğunlaşmaya çalışıyor. Bazen bilinçdışı kaynaklara inanarak yaşamak kaygının üstesinden gelip yaratıcı olmaya bir olanak sağlar.
20) Dinle Küçük Adam – Wilhelm Reich
“Biliyorum küçük adam, ne zaman işine gelmeyen bir gerçeği duysan, hemen ona deli damgası yapıştırıyorsun. Buna karşılık sen kendini “homo normalis”, normal insan sayıyorsun.”
1897 yılında dünyaya gelen Wilhelm 1928 yılında Viyana’da Seksüel Danışma ve Seksüel Araştırma Cemiyeti’nde çalışan bir uzman haline gelir. Dönemin çalkantılı siyasi süreci içerisinde farklı cepheleri okuyarak geçirdiği yıllarının ardından Amerika’ya göç eder. Burada kozmik enerjiyi keşfeder ve çalışabildiği süre boyunca bunun üzerine çalışmaya devam eder.
Wilhelm bilimsel yazılarının yanında insanca yazılar da kaleme alır. Onların başında da Dinle Küçük Adam vardır. İnsanların kendi gerçek deneyimlerinin farkına varmalarının önemi üzerine oldukça vurgu yapan Wilhelm’in amacı insanlara yardım etmektir. İnsanlar en kısa sürede kendi gereksinimlerinin farkına varmalı ve çektiği acıyı dindirmelidir.
21) Yetenekli Çocuğun Dramı – Alice Miller
“Her insanın derininde kendinden az çok gizlediği, içinde çocukluk dramının aksesuarlarının bulunduğu bir arka odası vardır.”
Çocukluğunuza dair neler hatırlıyorsunuz? Bazen öyle anlar gelir ki çocukken yaşadığımız bir olay elimizi kolumuzu bağlar, karar vermemizi engeller. Duygusal olarak bir çıkmaza sürükler. Ruh sağlığımızı koruyabilmek için çocukluk sürecimizi her anıyla ve duygusal geçişleriyle kavrayabilmeliyiz. Farkına varamadığımız o travmaları tozlu raflardan indirip okumanın vakti geldi.
22) Hayatı Yeniden Keşfedin – Janet S. Klosko ve Jeffrey E. Young
“Kalabalık içinde olsam bile sanki yalnızım. Aslında, kendimi en çok bir kalabalığın içindeyken yalnız hissediyorum.”
Yaşadığınız hayat sizi tatmin etmeye yetiyor mu? İlişkiler, sürekli endişenin hakim olduğu iş yerleri, yeterince anlaşılmadığınızı düşündüğünüz arkadaşlıklar… Artık hayatınıza bir çeki düzen vermenin vakti gelmedi mi? Önce “Hayır!” demeyi öğrenmelisiniz. İçinde bulunduğunuz ilişkilerde alttan almayı artık bir kenera bırakın. Yaşama sevincinizin peşinden koşmak için sahip olduğunuz zamanı sonuna kadar kullanmalısınız.
23) Bilinçaltı – Sigmund Freud
“İnsanların çoğu özgürlüğü gerçekten istemezler; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve insanların çoğu da bundan korkar.”
Psikoloji kitaplarının en başarılı yazarlarından birisi olan Sigmund Freud bu kitabında hastalarıylayaptığı çalışmayı ve çalışmanın sonuçlarını kaleme alır. Bilinçaltı nedir? Freud öncelikle bilinçaltının ne olduğunu açıklar. Sadece ne olduğunu açıklamakla kalmayıp bilinçaltının psikolojik hastalıkları nasıl tedavi edebileceği üzerine vardığı sonuçları da açıklar.
24) Annem ve Hayatın Anlamı – Irvin D. Yalom
“Bir daha hiç incinmemenin yolunu bulmuştum. Eğer kimsenin benim için önemli olmasına izin vermezsem bir daha asla böyle bir kayıp yaşamazdım.”
İnsan ilişkilerinin kişilerin hayatları üzerine ne kadar güçlü etki ettiğinin farkında mısınız? İlişikilerin başlangıcı ve ilerleyişi bambaşka etkiler yaratırken bitişini düşünmek bazen büyük bir korku hissine sürükler. Özellikle ölüm fikri pek çok insanın en çok korktuğu şeylerin başında gelir. Bu korkunun sebebi ilişkilerimizde yaşadığımız eksiklikler olabilir mi?
25) Hatalar Psikolojisi – Carol Tavris ve Elliot Aronson
“Anne babasını suçlamak herkesin kendi kendisini haklı çıkarmak için kullandığı hayli revaçta ve kullanışlı bir yöntemdir. Çünkü insanlara kusurları ve pişmanlıklarıyla daha az rahatsız edici bir şekilde yaşama imkanı sağlar.”
İnsan yaşamı hatalar üzerine kuruludur. Bu hatalar bazen güzel sonuçlar doğurur bazen dönüşü olmayan yollara girmenize sebep olur. Kötü sonuçlara çıkan hatalar yapıldığında insanların hatalarını kabul etmesi hep daha zordur. Oysa hataları kabul edip ders çıkarmak sonuçları düzeltmek için atılacak ilk adımdır.
Psikolojiye ilgi duyuyorsanız bu filmlere de göz atmalısınız 🙂
Etkisinden Uzun Süre Çıkamayacağınız En İyi Psikolojik Filmler
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap