John Hopkins Üniversitesi’nden Profesör Jonathan Plucker, bir not defteri ile olan devamlı ilişkimizin, o defteri en başta neden aldığımız konusundaki motivasyonumuza bağlı olduğunu belirtiyor.
Profesör Plucker, “O defteri neden satın aldınız? Günlük olarak değerlendirmek için mi? Profesyonel işinizde kullanmak için mi? Aile olaylarını takip etmek için mi? Şiirlerinizi ya da kısa öykülerinizi tek bir yerde toplamak için mi?” diye soruyor. “Bunların hepsi, farklı seviyelerde ve yaratıcılık gerektiren, farklı amaçlar.”
Plucker’a göre, yaratıcı kaygılar taşıyarak aldığımız not defterlerini, değersiz ve sayfaları kullanmaya layık olmayan şeylerle doldurmamak için oldukça kararlı oluyoruz. Buna karşın ders notlarınızı tuttuğumuz bir deftere ise oldukça vurdumduymaz davranabiliyoruz.
Yeni bir not defteri = saf potansiyel.
İçinde yaratıcılık barındıran bir projeye boş ve tertemiz bir not defteri ile başladığımızda, motivasyonumuzun ve projeye olan bağlılığımızın arttığı bilinmekte. The Big Thing: How to Complete Your Creative Project Even if You’re a Lazy, Self-Doubting Procrastinator Like Me kitabının yazarı Phyllis Korkki, bir projeye yeni bir not defteri ile başlamaya yüksek kredi veriyor.
“Yeni, dokunulmamış, güzel görünümlü bir not defteri aslında saf potansiyeli temsil ediyor. Bu güzel deftere yazdığımız sözlerin saf dehamızın sözleri olacağı konusunda kendimizle anlaşmalar yapıyoruz.” diyor Korkki.
“Kullanılmış bir not defteri, kullanılmış etiketiyle etkileyici bir şeyler yaratmanın önüne geçiyor. Aylar, hatta yıllar önce bıraktığımız bir not defterine yazmaya devam etmekten de nefret ederiz. Çünkü o not defteri, bizim yaşlı ve bir şeyleri yarım bırakmış halimizi temsil ediyor. Oysa biz, her zaman disiplinli, başarıya koşan ve ilham veren insan olmak için yeni bir not defterine ihtiyaç duyuyoruz.”
Onlar nasıl başardılar?
Korkki, insanların hayal ettikleri mükemmel yazım ve not tutma tekniklerini gerçek hayatta kağıt üzerinde hayal ettiklerinden çok farklı şekillerde gördüklerinde cesaretlerinin kırıldığını ve not tutmayı bıraktıklarını söylüyor.
Ama biliyoruz ki bir yerlerde, aldığı not defterini hakkıyla bitirmeyi başaran birçok insan var. Onlardan neler öğrenebileceğimize bakalım.
Bu insanların başarılı bir note-taker olabilmek için çok sayıda alışkanlığı takip ettiklerini söyleyebiliriz. Bunların başında, üzerinde durmak istedikleri konu için güzel ve kaliteli bir deftere ve kaleme yatırım yapmak, daha az önem verdikleri işler için ise daha az maliyetlerde materyaller edinmek, bir not defterini terk ettikten bir süre sonra geri dönüp o defterle işlerini bitirmek gibi alışkanlıklar geliyor. Bu insanların bitirebilme alışkanlıkları, zamanla ve başarısızlıklarla oluşan bir deneyimler bütünü.
Plucker, birçok insanın ellerinde iyi bir not defteri olmasına rağmen not tutmaya son vermesinin bir nedeninin de not tutmanın herkes için işe yaramıyor olması olarak görüyor. “Hepimiz kendimizi süper yaratıcı, her şeyi bir araya getiren, süper organize, zeki insanlar olarak düşünmek istiyoruz,” diyor.
“Bana çeşitli alanlarda 50 başarılı insan verirseniz muhtemelen not almanın, düşünceleri düzenlemenin ve yaşamlarını düzenlemenin 50 farklı yolu olduğunu göreceğiz. Eğer siz de başarılı olmak için not tutmaya ihtiyaç duyuyor ve bunu başarıyorsanız; tebrikler! Ancak bunu yapmak zorunda olmadığınızı; zaten birçok defa başarısız olduysanız da yalnız olmadığınızı unutmayın.”
Yorumlar (0) Yorum Yap