Hukuk Fakültesinde Okuyanların Mutlaka Okuması Gereken 10 Kitap

Hukuk fakültesi insan ilişkilerinin ve analitik zekânın yoğun olduğu ve kelimelerle çokça oynanan bir bölüm. Böyle olunca da hukuk öğrencilerinin kendi kalın kitaplarından sıyrılıp bu düşünce durumunu perçinlemesi kaçınılmaz oluyor. Ben de hem okuduğum hem de fakülte hocalarının önerdiği o muhteşem kitapları sizler için derledim.

1) Suç ve Ceza – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

 Herhalde bu kitapla başlamamak absürt olurdu. Raskolnikov’un ahlaki ikilemleri ve romanda yer alan ‘Her suçun cezası aynı mıdır? Ceza suçla doğru orantılı olabilir mi?’ soruları alt metni oluştururken okuyucunun kafasında yer alan adalet kavramına bambaşka bir yön çiziyor. Akış asla kesilmeden devam ediyor ve bir sonraki sayfayı merakla bekliyorsunuz. Yalnızca hukuk öğrencileri için değil tüm insanlar için içsel kavramlara bambaşka bir boyut kazandıracak bir başyapıt.

2) Nietzsche Ağladığında – Irvin D. Yalom

Yer, psikanalizin doğduğu 19.yüzyıl Viyana’sı. Nietzsche, Breuer, Freud ve Salomé… Ümitsizliğin kol gezdiği, ihanetin, sahip olamamanın, var oluş sancılarının okuyucuya bıçak gibi geçtiği bir roman. Hissin ve hissizliğin armonisini daha net hissedebileceğiniz bir kitap var mıdır bilemem. Ama bu, tüm umutsuzluğuyla bir kadını seven, o kadının başka bir adama gidişini izleyebilen ve inzivanın insan fikriyatını nasıl değiştirebileceğini gözler önüne seren bir kitap.

3) Reis Bey – Necip Fazıl

Merhametin dahi bir suç olduğuna inanmış taş kalpli Reis Bey. Birine idam hükmü verirken asla sesi titremeyen ve suçlunun hiç değişmeyeceğine olan katı inancıyla kendini kanunun son neferi sayan hakim… Bir gün annesini öldürdüğü düşünülen bir gencin karşısına gelmesiyle başlayan olaylarda merhameti öğrenen ve hayatı değişen bu adamın hikayesi belki de Necip Fazıl’ın piyeslerinin en güçlüsüydü.

4) Dava – Franz Kafka

Bu listeye eklemeden olmayacak nadir kitaplardan belki de. Kafka genel olarak kasvetli kalemiyle tanınır, nitekim bu kitapta da havasını bozmuyor ve o şekilde devam ediyor. Çoğu birinci sınıf öğrencisinin inceleme kitabı olan Dava, Bay K’nın sebepsiz yere tutuklanmasıyla başlıyor. Ardından gelişen olaylarla ise muhteşem bir sistem eleştirisi yaparak okuyucuyu hukukun yeterliliğini ve günümüzün düzen açısından çok geride kalmış devletlerini sorgulamaya iter. Mutlaka kitaplığınızda olması gereken bir kitap.

5) 1984 – George Orwell

Sanırım yazarın Hayvan Çiftliği kitabını da eklemeliyim ama önce 1984. Çünkü sistemin giderek nasıl çöktüğünü, insanların aslında her şeye inanan ve sorgulamadan yaşayan robotlar haline dönüştüğünü ve gerçeklerin birtakım kişiler isteyince çok kolay değiştirilebildiğini gözler önüne seren harika bir yapıt. Eğer işleyişin aksaklığının farkına varırsanız ise: puff! Buharlaşırsınız! Fikir hürriyetinin giderek azaldığını ve hukuki sistemlerin çöküşünü anlatan bu kitabı mutlak suretle okumanızı tavsiye ederim.

6) Bülbülü Öldürmek – Harper Lee

 Amerika’da bir zenci, beyaz bir kıza tecavüz etmekle suçlanır. Kitap 1930 yılını sahne olarak aldığı için ırkçılığı ve ayrımcılığı çok net bir şekilde yansıtır. Önyargılar, sanığı dinlemeden yapılan infazlar ve psikolojik baskı sonucu aslında vicdanın ve hukuk sisteminde analitik zekânın önemini gözler önüne seren bir kitap. Okunmadan anlaşılamayacak kadar ince bir kurguya sahip.

7) Soğukkanlılıkla – Truman Capote

 Herbert Clutter ve ailesinin 1959 yılında işlediği cinayetleri müthiş bir ustalıkla açıklayan ve ceza infaz kurumlarına ağır eleştiri sunan değerli bir kitaptır. Sanırım baştan söylemeliyim ki soğukkanlı olmayan kimsenin okuması tavsiye edilmez. Çünkü cinayetlerin ve sonrasında gerçekleşen olayların mahremiyet kavramı ve vicdani sorgulaması kitabın içinde bambaşka bir yöne akmaktadır.

8) Billy Budd – Herman Melville

 Yazar öldükten sonra yayınlanan kitap bir yargıcın etrafında döner. Yasaların yorumlanması, yargı kısıtlamasının olabilirliği ve olmazlığı, cezai hükümlerin süreçleri ve bir yargıcın verdiği kararların altında ezilerek sorumluluğunun gün geçtikçe arttığını hissetmesi üzerine olan kitap, her hukuk öğrencisinin kütüphanesinde mutlaka bulunmalıdır.

9) Dreyfus Olayı – Emile Zola

 Bu olayı bilmeyen bir hukukçu sanırım yok. Alfred Dreyfus’un haksız yere suçlanmasıyla başlayan gerçek olaylar zinciri askerlerin kollarından rütbelerinin sökülmesine kadar gidiyor. Haksızlıklar karşısında dimdik durmak zorunda olan hukukun azimli savaşçıları bu kitabı okuyarak hem bunu nasıl becerebileceklerini öğrenecekler hem de başarılı ve adaletin sağlandığı bir iş yaşamının anahtarını göreceklerdir.

10) Roma Hukuku Güncelliği – Michel Villey

Listedeki kitapların sanırım tek akademik olanını sona sakladım. Çünkü bu hukuk sisteminin bugün nerede olduğunu, bugüne değin neler yapıldığını ve hala nelerin eksik olduğunu çarpıcı bir şekilde bizlere anlatan bir kitap. Roma Hukukunun aslında günümüze kadar etki ettiğini ve şuan ki Avrupa’nın altyapısını çok net bir biçimde anlamak mümkün. Hafif ders kitabı niteliğinde olsa dahi yavaş yavaş ve sindirerek mutlaka okunmalı.
Kategoriler: İletişim, Kültür

Yorumlar (0) Yorum Yap

/