Kaynak: Euromessage
Dijital dünyada hayatımıza giren pek çok şey belirli bir süre yaşadıktan sonra, kullanım ömrünü tamamlar, marjinal faydasını bitirir ve yerini kendisinden daha iyi çözümler üreten yeni teknolojilere bırakır. Artık genel kural halini almış bu devinimin bir gün e-postanın da başına geleceği iddiaları hep ortaya atıldı. Ancak bu iddia şimdiye kadar boşa çıkmış durumda. Gmail operasyonunun başındaki isim olan Paul Buchheit diyor ki, “e-posta, eğer günün birinde bizi robotlar gelip yok etmezse, hiç bir zaman batacak gibi görünmüyor.”
Kabul ediyoruz, özellikle iletişim kurmak için e-postaya yakın teknolojiler hayatımıza girdi ancak e-posta da sürekli kendini yeniledi ve yaşamaya devam ediyor. Görünen o ki uzunca bir süre daha yaşamımızda olmaya devam edecek ve daha çok uzun süre yaşayacağını kanıtlayan pek çok veri ve kanıtı sizinle paylaşalım istedik.
1) Spam
E-posta hayatımıza gerçek anlamda girdiği andan itibaren, karşımıza bambaşka bir sorun ortaya koydu. Onun adı: spam. Spam kavramının insanları e-postadan soğutacağı ortaya atılmıştı. Ancak e-posta kısa zamanda bu soruna çare üretti. Spam filtreleri devreye girdi ve her yıl 100 milyardan fazla istenmeyen veya alakasız e-posta, ayrı bir kutuya gönderilerek, kullanıcının rahatsız olması engellendi. Öte yandan e-posta pazarlama konusunda da ciddi ticaret hukuku adımları atıldı ve izinsiz ya da spam e-posta gönderimi kanunlarla yasaklandı.
2) Özel Mesajlaşma Servisleri
Özellikle Blackberry gibi cep telefonuna ait özel mesajlaşma servislerinin kısa sürede e-postayı ikame ederek, e-postanın etkisini yitirmesine neden olacağı konuşuldu. Ancak bu böyle olmadı. Gerek cep telefonunun, karmaşık ve yüklü e-postalar için yeterli düzeyde kullanıcı deneyimi sağlamaması, gerek mobil teknolojilerdeki internet yavaşlığı bu tür mesajların e-postanın yerini almasını engelledi. Öte yandan son dönemde ortaya çıkan Whatsapp gibi uygulamalarsa daha çok “chat” amacıyla kullanıldığı ve e-postanın hayatımıza getirdiği en önemli kolaylıklardan biri olan “attachment(dosya ekleme)” kavramına yeterli destek vermemesi bu uygulamaların e-postayı ikame edememesine neden oluyor.
3) SMS
Cep telefonlarının hayatımıza girmesinden itibaren müptelası olduğumuz kısa mesaj servislerinin günün birinde e-postayı öldüreceği tahmin ediliyordu. Ancak SMS protokol teknolojisi hiç bir zaman e-postanın sağlayabildiği görsel, teknik ve kullanıcı deneyimi altyapısını sağlayabilecek düzeyde olmadı ve kendi doğasından ötürü olamazdı. SMS, günümüzde hızla yerini anlık mesajlaşma servislerine bıraktı. Şu anda en önemli kullanım alanı, bankacılık vb servisler için güvenlik şifrelerinin gönderilmesine yaraması.
4) Sosyal Medya
E-postanın öleceği şehir efsanelerinin en ünlüsü ve en gerçeğe yakınlarından biri de şüphesiz, sosyal medya oldu. Sosyal medyanın e-postayı ve doğal olarak da e-posta pazarlamayı yok edeceği konuşuldu. Bu teorinin gerçekleşmediğini hepimiz gördük ancak bunun asla gerçekleşmeyeceğini kanıtlamanın basit bir yanıtı da var: sosyal ağlara, e-posta adreslerimizle kayıt oluyoruz. Bunun yanında sosyal ağlar, yaygın olarak “iş” amaçlı kullanılmaktan çok keyifli vakit geçirmek amacıyla kullanılıyor ve çoğunlukla anlık bir alan. Yani e-postanın kalıcılığı, ciddiyeti, kurumsallığı hiçbir zaman sosyal ağlar tarafından verilemedi ve büyük bir ihtimalle sosyal ağlar da böyle bir plan içinde olmayı düşünmedi.
5) Ortak Çalışma Uygulamaları (Slack, Asana, Jira vb)
E-posta, ilk çıktığı andan itibaren iş hayatında ve iş yönetiminde tartışmasız büyük etkisi bulunuyordu. Çok fazla e-posta kullanımı, ekip içi zincirler, kafa karıştırıcı ve asıl meseleden uzaklaştırıcı bir yapıya sahip, kabul ediyoruz. Ortak çalışma uygulamaları bu manada inanılmaz etkili ve hayat kurtarıcı özellikte. Ancak ortak çalışma uygulamalarının iki temel sorunu bulunuyor. Çalışanların bazıları bu hayat kurtaran ve kolaylaştıran uygulamaları maalesef ya sevmiyor, ya kullanamıyor ya da adapte olmak istemiyor. Bu da yine bir şekilde e-postaya geri dönüşü getiriyor. Yine bu uygulamaların e-postaya karşı en büyük dezavantajlarından biri de sadece iç ekip odaklı olması. Yani iş yaptığınız paydaşlarınızla kullanamıyorsunuz. Nihayet, e-posta da özellikle Google Drive gibi teknolojileri geliştirerek, beraber çalışma alanları yaratmak konusunda önemli adımlar attı ve atmaya devam ediyor.
Yorumlar (0) Yorum Yap