Bir günde ortalama kaç dakika kesintisiz iş yapıyorsunuz?
On, yirmi, belki elli dakika? Kulağa az geldiğini düşünüyorsanız, hayatınızı gözden geçirin. Çoğumuz 10 dakikadan fazla bir süre tek bir şeye odaklanıp kalamayız.
Hepimiz internete o kadar çok bağımlıyız ki kendimize ve işimize odaklanmak için zaman bulmamız imkansız. Bazılarımız günde yüzlerce bildirim ve mesaj alıyor.
Kendinizi bazen bir Whatsapp mesajına cevap verirken bir yandan da bilgisayarınızda e-postalara yanıt vermeye uğraşırken bulursunuz. Çoğumuzun günleri bildirimlere cevap vermekten ibarettir. Bir şekilde, başkaları tarafından esir alınıyoruz.
Bu yüzden hepimiz “Nasıl daha iyi odaklanırım?” sorusunun cevabını arıyoruz. Aslında derdimiz ortak sayılır:
“Hayattaki ve kariyerimdeki bir numaralı zorluğum, yapmam gerekenlere odaklanmak. İşteyken, dikkatim hep önemsiz şeylere sürüklenmeye başlar.”
“En büyük zorluğum şudur: Gerçekten neye odaklanmamız gerektiğini nasıl anlarız?”
Bu düşünceler, birçoğumuzun zihnini kurcalar. Çözüm ararız. Aslında dikkat dağıtıcı şeyler, sadece 21. yüzyılın problemi değildir. Her zaman yaşamımızın bir parçası olmuştur. Akıllı telefonunuzda veya YouTube’da, çevrimiçi alışverişlerinizde, Instagram’da veya odaklanmadığınız için kendinizi suçlamak istediğiniz herhangi bir şeyle ilgisi yoktur. Bu insanın doğasıdır. Meşgul olmayı seviyoruz.
Batı felsefesinin kurucularından biri olan Sokrates, daha 2400 yıl önceden bizi uyardı:
“Yoğun bir yaşamın kısırlığına dikkat edin.”
Meşgul olmanın iyi bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü meşguliyet ve dikkat dağıtıcı şeyler bir arada yürür. Dikkatinizi dağıtacak şeyler istemiyorsanız ormanda yürüyün. Fakat maalesef hayatımız böyle ilerlemiyor. Ayrıca, modern gündelik hayatımızı da seviyoruz.
Ünlü Stoacı filozoflardan biri olan Seneca, Letters From A Stoic kitabında şöyle diyor:
“Yeni bir dikkat dağıtıcıyla karşılaşmadığınız tek bir an bile olmayacaktır.”
Dikkat dağıtıcı etkenler her zaman vardır. Bu yüzden dikkatinizi yönetmek için kendinizi daha iyi eğitmelisiniz. Zaman yönetimi bunun için yeterli değildir. Birçoğumuzun yaptığı en büyük hata budur.
Zamanı yönetebileceğimize inanıyoruz ancak zaman idare edilemez. Zaman geçip gider, onu tutamayız veya yavaşlatamayız. Kontrol edebildiğimiz tek şey dikkatimizdir.
Ve unutmayın: Odak, hayatımızın kalitesini belirler. Odak yok ise dikkatimizin kontrolü yok demektir. Ve kontrol olmaması, hayal kırıklığı demektir. Hepimiz hayal kırıklığının nelere yol açtığını iyi biliriz.
Yorumlar (0) Yorum Yap