Hepimiz biliyoruz ki İngilizce artık vazgeçilmezimiz. Bilmemek ya da öğrenmemek gibi bir şansımız yok maalesef. Bazılarımız için yeni bir dil öğrenmek hobi gibi olup keyif verici olsa bile bazılarımız için büyük bir işkenceye dönüştüğü kesin. Peki neden İngilizce öğrenmeyi daha zevkli bir hale getirmiyoruz.
Effortless English sisteminin mucidi olan İngilizce uzmanı A.J. Hoge diyor ki:
“Yabancı bir dil öğrenmek istiyorsanız kitapları, kelime. listelerini ve özellikle grameri bir kenara bırakın” .
Eğer ana diliniz gibi İngilizce konuşmak istiyorsanız öğrenme taktiğiniz yeni doğmuş bir bebeğin öğrenme taktiğiyle aynı olmalı. Yani taklit etmelisiniz. “Peki neyi nasıl taklit edeceğiz? ” önemli olan onu bilmek.
“Anlayamadığınız şeyi öğrenemezsiniz” diyen Hoge bir filmi veya diziyi ilk olarak baştan sona alt yazı ile izlememizi söylüyor. Film ya da dizi bittikten sonra başa sarıp bu sefer bölüm bölüm izlemeye başlayın ve bilmediğiniz kelimeleri mutlaka not alın ve anlamlarına bakın. Daha sonra tekrar başa sarın ve bu sefer alt yazıyı kapatarak dinleyin. Bu durumu birkaç defa tekrarlayın.
Ertesi gün aynı filmin veya dizinin aynı bölümlerini tekrar alt yazılı açın. Bu defa aktörle beraber siz de seslendirin izlediğiniz filmi veya diziyi. Bir sonraki tekrarınızda bu sefer sesi kısın sadece siz seslendirmeye çalışın ve sesinizi kayıt etmeyi unutmayın. Kayıt etmeniz önemli çünkü daha sonra kendi kayıt ettiğiniz sesi dinlediğinizde nerede hata yaptığınızı ve aksanınızdaki farklılıkları bulmanız çok daha kolay olacaktır.
Bu tekrarları sürekli olarak yaptığınızda bilmediğiniz kelimeleri öğrendiğinizi fark edeceksiniz. Aynı zamanda aksanınızdaki gelişmenin de sizi fazlasıyla mutlu edeceğine eminim. Evet belki bu yöntem ile bir filmi bitirmek biraz uzun zaman alabilir ama sonuç olarak hem film ve dizi kültürümüzü geliştiriyoruz, hem de İngilizcemizi. Eğlenerek öğrenmek dedikleri bu olsa gerek. Bence denenmeye değer.
Yorumlar (0) Yorum Yap