Kelime anlamı “merhaba” ya da “havai fişek” anlamında kullanılan Salyut, SSCB’den uzay istasyonu kavramına adeta kocaman bir merhaba olmuştur.
Dinozorlar yok oldu çünkü bir uzay programları yoktu… Larry Niven.
Tarihler 20 Temmuz 1969 gününü gösterdiği zaman ABD tarafından ay yüzeyine indirilen Apollo 11 yalnızca görevini yerine getirmekle kalmayıp aynı zamanda uzay yarışında ülkesini fazlaca öne geçirmiştir. Uzay yarışında geriye düşen SSCB çözümü başka projelerde arayıp tabiri caizse sular seller gibi para akıtmıştır. Tabi ki sonuç tam anlamıyla bir devrim niteliğinde. Ve işte 1970’lerde başlayan Salyut serisi…
…
Salyut 1
Namıdiğer ilk uzay istasyonu, ruslar için tam anlamıyla Apollo 11’e yaraşır bir cevap olmuştur. 19 Nisan 1971 tarihinde fırlatılmış olup tam olarak 175 gün görev yapmıştır.
Görev süresince Soyuz-10 ve Soyuz-11 projeleriyle desteklenmek istense de Soyuz-10’a ait görev iptal edilmiştir. Soyuz-11 ise kenetlendiğinden itibaren 23 gün boyunca başarılı olarak görev yapmıştır fakat dönüş kozmonotlarımız için tam bir faciayla sonuçlanmıştır. Bu şekilde dönüş yolunda teknik arızadan dolayı atmosfer dışında ilk ve son ölümlü kaza tarihe kazınmıştır.
Salyut 2
Salyut programı tabi ki sadece göründüğü gibi değildi. Salyut 2, 3 ve 5, diğer Salyut istasyonları gibi aynı isim ve yapıda olmasına rağmen, aslında çok gizli askeri Almaz projesine dahildi.
Tahmin edildiği gibi Salyut 2 Almaz projelerinin ilki ve öncüsü olmuştur. Başarılı şekilde fırlatılmasına rağmen, insansız Salyut 2 ikinci günün sonunda kabin basıncını kaybetmeye başladı ve kontrol sistemi arızalandı. Dört güneş hücresi arızalanan istasyonun elektrikleri kesildi ve atmosfere girerek yandı.
Salyut 3
Başarısız olan bir önceki istasyonun aksine daha donanımlı olarak yörüngeye yerleştirildi. Çeşitli keşif sensörleri denemelerinin yanında NR-23 23 mm’lik (bazı söylentilere göre 30 mm) makineli tüfeğin denemeleri yapıldı.
Yalnız makineli tüfeğin tek sıkıntısı gövdeye sabitlenmiş olmasıydı. Bu şekilde ateşlenen mühimmatın yörüngede dönüp dolaşıp tekrar istasyonu vurma olasılığı oldukça yüksek olduğundan istasyon önce yörüngeden çıkarılır, sonrasında ateşleme yapılırdı.
İnsanlı denemeleri yapılması yüksek risk barındırdığından son görevini yaptıktan sonra ayrılan kozmonotlar tarafından uzaktan kumanda ile atış yapılmış ve başarılı olunmuştur.
Salyut 4
Yörüngede bulunduğu süre boyunca 3 soyuz görevi planlanmıştır. Bunlardan soyuz-17 ve soyuz-18 kenetlenmeyi başarırken soyuz-18’a bir kaza nedeniyle başaramamıştır. Güvenirliğini insansız bir kapsülün 3 ay kenetli kalmasıyla ispatlayan Salyut 4 aynı zamanda X ışını cihazıyla Akrep X-1 gibi yıldızların gözlemini yapma gibi görevleri yerine getirmişlerdir.
Salyut 5
Almaz istasyonlarının sonuncusudur. Salyut 3’e çok benzeyen bu istasyonu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği araştırma materyallerinin dünyaya gönderilmesi için tasarlanan bir kurtarma modülünün bulunmasıydı. Oldukça başarılı olan bu modül kullanılmış ve başarılılığını ispatlamıştır.
Soyuz-21 mürettebatına ev sahipliği yapan bu istasyona Soyuz-23 kenetlenmeyi başaramamıştır. Takiben Soyuz-24 mürettebatı da istasyonu bir süre daha kullandıktan sonra yakıtı azalmış ve Soyuz-25 projesi imkansız hale gelmiştir.
Salyut 6
Salyut 6 Progress ikmâl araçlarının kenetlenebileceği ikinci bir kapı gibi fazlasıyla mühim bazı tasarım yenilikleri içeriyordu. Daha önce Skylab’da kırılan uzayda kalma rekorunu 96 günle Sovyetler himayesine almış ve bu rekor 185 güne yükseltilmiştir.
1981 yıllarında insanlı görevlerin son bulmasıyla 1982 yılında insansız kenetlenme görevleri yapılmış ve birkaç ay sonra atmosfere girerek yanmıştır.
Salyut 7
Dört yıl iki ay görevde kalan bu istayonun asıl amacı Salyut 6’ya yedek olmaktı. Salyut serisinin sonuncusu olmasıyla beraber teknik arızalar görülmüş yetenekli kozmonotlar tarafından tamir edilmiştir. Sonraları yakıt deposunun delinmesiyle uzay yürüyüşleri yapılmıştır. Uzayda yürüyen ilk kadın olan Svetlana Savitskaya bu ünvanı Salyut 7 himayesinde almıştır.
Önceki istasyonlara fazlaca lüks olan bu istasyon elektrik fırınları, buzdolabı, sürekli sıcak su, komuta masasında bisiklet selesine benzeyen yeni tasarım sandalyeleri de içinde barındırıyordu.
Ay’dan bakarken uluslararası siyaset çok zavallı görünüyor. Bir politikacıyı ensesinden tutup çeyrek milyon mil kadar uzağa götürüp ‘Şuna (Dünya’ya) bir bak, seni o….. çocuğu’ diyesin geliyor. Edgar Mitchel
Yorumlar (0) Yorum Yap