Vogue’un Yayın Yönetmeni ve Moda Yayıncılığının Kraliçesi Anna Wintour Hakkında 9 Gerçek

Kemal Çetin Ozan

Kemal Çetin Ozan

a.k.a. male version of bridget jones

3 Kasım 1949 İngiltere doğumlu Vogue’un genel yayın yönetmeni Anna Wintour, 21. Yüzyılın en etkili isimlerinden biri. İnişli çıkışlı kariyeri, oldukça farklı zevkleri ve keskin kurallarıyla bugün kendi ismi ile bir çok değeri temsil ediyor.

Yıllarca kadınları kalıba sokmaya çalışmasıyla oldukça sert eleştirilere maruz kalan Wintour, gösterdiği çizgisinin aksine oldukça farklı bir kişiliğe sahip.

Medyada ve moda endüstrisinde o kadar güçlü ki zaman zaman bazı televizyon programları onu konuk edebilmek için hazırladıkları altı aylık yayın planını çöpe atıyor. Sadece bu kadar değil, sırf Anna Wintour görsün ve yorum yapsın diye koleksiyonunu onun programına göre satışa sunan bir çok tasarımcı var.

Pek tabii buralara gelmesi hiç kolay olmadı. İngiliz kimliği ile geldiği Amerika’da bir çok başarısızlık hikayesine sahip. Okuldan yaka paça atılması, ünlü dergilerden kovulması ile bugünki başarılarını ortaya koyan Wintour hakkında ilham veren ve bilmeniz gereken 9 gerçek.

1. Hep Aynı Marka Ayakkabı, Hep Aynı Saç Stili ve Değişmeyen Gözlükler

Kendisi ile özdeşleşen küt kesim saçlarını 14 yaşından beri aynı tarzda kullanıyor ve asla değiştirmiyor. Bunun yanı sıra, sürekli olarak ünlü bir ayakkabı markasının farklı renklerdeki ayakkabılarını kullanıyor. Başka marka bir ayakkabıyla kameralar karşısında görmemiz oldukça zor. Ayrıca, ister kapalı alan olsun, ister açık alan; Wintour güneş gözlüklerini çoğu zaman çıkarmıyor. Stilinde değiştirmediği bu üç faktörle kendi imzasını ve tarzını yaratan Wintour, kendisini bu şekilde markalaştırıyor.

2. Okul ve Okul Yönetimi ile Arası Asla İyi Olmadı

Okula başladığı yıllardan, okuldan atılana kadar asla ve asla kurallara uymadı. En büyük problemi okul üniforması ile olan Wintour’un; kendine göre kıyafetleri değiştirmesi okul yönetimi tarafından hiç hoş karşılanmadı. Gerek üniformanın kalıbını, gerek renklerini değiştirip giymesiyle sık sık disipline giden Anna, en sonunda okuldan atılarak ideallerinden hiç bir koşulda vazgeçmeyeceğini çevresine ilk kez göstermiş oldu.

3. Harper’s Bazaar Wintour’u Kovdu

Harpers’ Bazaar’da asistanlık yaparak gazetecilik alanında ilerlemeye çalışan Wintour, dergiden kovuldu. Bunu yaşadığı tatsız bir anı olarak değerlendirirken, kendisine iyi geldiğini ve başarıya giden yolda gerekli bir adım olduğunu söyledi. Ayrıca, başarılı olmak isteyen herkese bu olayın bir örnek teşkil etmesi gerektiğini sık sık dile getiren Wintour, “bu tür talihsizlikler sizi besler” diyerek gençlere ilham vermeyi de unutmuyor.

4. İlk Kez İsrail Asıllı Model Kullandı

Vogue’un başına geçtiğinde ilk kez İsrail asıllı bir model kullanarak, derginin çizgisini ve vizyonunu derinden etkileyeceği mesajını vermiştir. Alışılmış şeylerin dışına çıkarak farklılık yaratmak isteyen Wintour kariyeri boyunca sıradışı ve şaşırtıcı hamlelerle sektördeki diğer baş editörlerden ve dergilerden sıyrılmayı başarmıştır.

5. En Büyük Tutkusu İçin Yılda 400.000 $’dan Fazla Para Harcıyor

Giyime yılda 400.000 $’dan fazla para harcayan Wintour kendi başına alışverişe çıkmaktan oldukça hoşlanıyor. Bir çok markada sorgulanamaz bir otoritesi olmasına karşın, mesleki etiğe sahip olduğunun bir göstergesi olarak alışverişte kendi otoritesini ve gücünü değil; parasını kullanıyor.

6. Wintour’u Paris’de Nerelerde Bulacağımızı Biliyoruz

Wintour her Paris’e gittiğinde aynı yerde kalıyor; Coco Chanel’in Suiti’nde. Bu küçük, masum alışkanlığı ile oldukça tuhaf bir tutum sergileyen Wintour bu konuda daha önce bir açıklama yapmadı.

7. “Güçlü Karakteri Olmayan Kişilerle Çalışmam”

Sık sık dile getirdiği bu cümlesiyle katı prensipleri olduğunu bir kez daha bizlere gösteren Wintour, kendi fikirlerine karşı gelmeyen ünlüleri sıkıcı bulduğunu ve onlarda özgün bir ışık göremediği için çalışmayı tercih etmediğini de ekliyor.

8. İkinci Tutukusu : Tenis

En sevdiği spor olan tenisi hem izlemeyi hem de oynamayı oldukça seviyor. Katı duruşuyla görmeye alışkın olduğumuz Wintour’un elinde raketle sağa sola hızlıca hareket etmesini gözümüzde canlandırmak her ne kadar zor olsa da, bu işte de diğer yaptığı işlerde olduğu kadar iyi bir performans sergiliyor.

9. Alkol Kullanmıyor

Onun gibi sürekli davetlere katılan biri için alkol içmemek oldukça farklı bir deneyim olmalı. Bu zamana kadar elinde kadehle görüntülenmiş bir fotoğrafını bulmak oldukça zor. Neden alkol kullanmadığı hakkında yöneltilen sorulara hep aynı cevabı veriyor; “temiz hava ve kahveyi tercih ederim”.
Her ne kadar sert eleştirilere maruz kalsa da, Anna Wintour 21. Yüzyılın en başarılı kadınlarından biri. Yenilikçi stiliyle Vogue’u bir dergiden daha fazlası haline getiren Wintour, doğru içeriğin doğru kanallarla ulaştırılması halinde nasıl bir fenomen yaratılacağını günümüzde bize göstererek bugünki medya, reklamcılık ve moda endüstrisini büyük ölçüde etkilemeyi başarmıştır. 69 yaşına geçtiğimiz hafta giren Wintour halen çalışarak ve üreterek hem kadınlara hem de bütün insanlığa tutkuların insanı dinamik hale getirdiğini bir kez daha gösteriyor.  
Kategoriler: Başarı, İş

Yorumlar (0) Yorum Yap

/