Günümüzdeki müşteri tipi artık sadece kalite ile yetinmiyor. Marka parformansına ek olarak güven, samimiyet, itibar, gizem ve hatta tutku da arıyor. Bu doğrulta bugün kitlelerce tercih edilen, ulaşılamasa bile uzaktan sevilen markaların hedef kitleyle bağ kurabilmek adına tercih etiği yollara bakalım.
Coca-Cola
Rakiplerine karşı liderlik konumunda olan Coca-Cola’ya tüketicilerin gösterdiği sadakat tesadüf değildir. Coca – Cola’nın görsel ifade tarzı; marka adı ve logosu tüketici zihninde en kısa sürede çağrışım oluşturma amacı taşır. Kullandığı bir diğer önemli strateji ise ürün canlıymışçasına ürünün içine hikaye katmasıdır. Reklamlarında geniş bir masada ailecek yenilen samimi yemekler gibi temalar kullanması buna örnektir. Müşteriye her daim var olduğunu hissettirmek de Coca-Cola için büyük önem teşkil ediyor. Dünya Kupası, NBA, Dünya Olimpiyatları gibi evrensel organizasyonlarda mutlaka sponsorluk faaliyetleri gösteriyor.
Apple
Hiç şüphesiz Apple denildiği zaman akla marka bağlılığına olan zirve geliyor. Dijital pazarlama ve sponsorluk gibi bilinen stratejiler uygulamadan müşteriyi etkisi altına alabiliyor. Öyle ki Apple fanatikleri başka markalara eğilim göstermeye çok uzak oluyor. Apple pazarlama çalışması yaparken mutlaka kendine göre yorumluyor. En son sıradan iPhone kullanıcıların çekip sosyal medyada paylaştığı fotoğrafları billboardlara bastı. Geleneksel bir yöntem olan billboardlamaya müşterileri de dahil ederek çalışmasını bir üst seviyeye taşıdı. Isırılmış elma logosunu filmlerde, dizilerde sık sık görmemizin yanı sıra Apple tasarımlarında estetiğin çok büyük rol oynaması da tercih edilmesinin önemli sebeplerinden.
Starbucks
Dünyanın en büyük kahve zinciri olan Starbucks’ın sadık bir kitleye sahip olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Markaya duyulan sadakatin birinci sebebi; aynı kahveyi Starbucks’ta içtiğinizde size yaşattığı deneyim. Kahve için gelen insanları kalmaya teşvik edecek rahat dekorasyonuyla içeride çalan müzik çeşidi ve kahveyi sunuş biçimi bu deneyimi süsleyen detaylardan bazıları.
Sadece belli zamanlarda o döneme özgü içecekler, bardaklar çıkarıyor olması da Starbucks’ın tekdüzelik yaratmamak için kullandığı bir yöntem.
Her köşe başında bulunarak davetkar bir görünümde olması da Strabucks’ın en önem verdiği pazarlama ilkesinin müşterilerle temasta olmaktan geçmesinden kaynaklanıyor.
Nîke
Adını Yunan mitolojisindeki zafer tanrısından alan Nike, “Just Do It” sloganıyla müşteri motivasyonunu ateşleyerek ilham kaynağı olma stratejisiyle hareket ediyor. Hedef kitlesinin dikkatini daha fazla çekebilmek adına son yıllarda dijital platformlarda bir hayli boy gösteriyor. Tüketiciye, artık kalıplaşmış olan AirMax, AirForce gibi modellerinin farklı kısımlarına farklı renkler seçebilme, arkasına baş harflerinizi veya sevdiğiniz bir cümleyi yazdırabilme imkanı tanıyor. Online alışveriş yaparken müşteriye sunduğu bu geniş kişiselleştirme opsiyonuyla tüketiciye kendini özel hissettiriyor. Nike Run İstanbul gibi gelenekselleşen sosyal etkinlikleriyle de tüketiciyle daha samimi ilişki kuruyor. 
Oreo
Kendine has pazarlama biçimiyle dikkat çeken bir başka ürün ise Oreo. Gündemdeki olaylardan yola çıkarak yarattığı yaratıcı görsellerle dünyada tanınmışlığı bir hayli yüksek. Üstelik ele aldığı konular sadece evrensel değil. Faaliyet gösterdiği ülkelerde o bölgeye özgü reklam kampanyalarıyla da müşteri tarafından algılanan itibarı fazlasıyla içten oluyor.
Türkiye’ye geldikten sonra resmi hesabından attığı Türkçe tweetlerle de fazlasıyla sempati toplayarak, hedef kitlesini tanıdığını belli ederek müşterinin duygularına dokunabildi. Hatta lokalleşme stratejisiyle bu kampanyalarını daha da spesifikleştirerek şehirleri ayrı ayrı ele almaya başladı.
Yorumlar (0) Yorum Yap