Üniversiteye Yeni Başlayanlara 7 Tavsiye

1) Erasmus’a gidin.
Nerede yaptığınızın aslında çok önemi yok. Tabi ki merak ettiğiniz öncelikli ülkeler olabilir; ancak nerede yaparsanız yapın orada edineceğiniz tecrübeler ve arkadaşlıklar Türkiye’de yıllarca elde edebileceğinizden çok daha fazla olacak. 
Kendinizi daha fazla tanıyacak, potansiyelinizi keşfedecek ve yabancı bir ülkede kendi ayaklarınızın üstünde durmanın haklı gururunu yaşayacaksınız. Bol bol eğlence de cabası 🙂 Ayrıca unutmadan orada imkanlarınız el verdiğince Avrupa turu yapmadan dönmeyin.
Mümkünse yarım dönem değil 1 yıl yapın ve yaparken gereksiz özlemlere girmeyin. Unutmayın oradayken Türkiye’yi özlediğiniz zamanlar olacak; ama geri döndüğünüzde ömrünüz boyunca Erasmus’u özleyecek ve keşke daha fazla gezseydim dediğiniz zamanlar olacak 🙂
2) Work and Travel yapın.
Bu benim de yapmadığım bir organizasyon; ama keşkelerimden biri. Gidenlerden dinlediğim kadarıyla aynı Erasmus’ta olduğu gibi keşke gitmeseydim diyen hiç yok, yine özlemle anan tonla insan var.
Erasmus’tan farklı olarak kendi paranızı kendiniz kazanıp onlarla gezebilir hatta birikim bile yapabilirsiniz. Gezmenin tadını ise anlatmama gerek yok Amerika yahu 🙂
3) Not ortalaması o kadar da önemsiz değil.
Şöyle ki; üniversite okuyan bir çok insanda ‘not ortalaması önemli değil yaa’ algısı var. Bu kısmen doğru. İşe girerken çoğu firma bunu size sormaz. Ancak Türkiye’de yaşadığımız ve hedeflerimizin zamanla değiştiğini ve olgunlaştığını düşünürsek. Ya zamanla akademik bir kariyer düşünürseniz? İşte o zaman not ortalaması çok önemli bir yer ifade ediyor.
Ayrıca Erasmus’a gitmek için ya da yur tiçi ve özellikle yurt dışında yüksek lisans yapmak için not ortalaması çok önemli. Sizortalamanızı en azından 3’ün üstünde tutun; sonra yurt dışı yükseği için istediğiniz bursu bulamazsanız bizden söylemesi 🙂
4) Kendinizi yetiştirecek maksimum zamanınız olduğunu unutmayın.
Üniversite hayatı iş hayatından önceki son çıkış gibidir 🙂 Bu kendinizi donatabileceğiniz zamanın iş hayatında olamayacağını bilin. Bunun için çok okuyun, çok film izleyin, doyasıya gezin. İngilizceniz zayıfsa bunu da geliştirin. Unutmayın, zaman çabuk geçiyor 🙂
5) Mezuniyete yakın uzun dönem staj yapın.
Piyasayı görünce anlayacaksınız ki aslında bu devirde tecrübesizseniz iş bulmak çok zor. Büyük firmaların birçoğu bile yeni mezun pozisyonu açmıyorlar. Hatta tecrübe istemeyen pozisyonlara bile talep fazlalığından tecrübeli adaylar başvurabiliyor. Yani ilanlar genelde ya staj ya da en az 2 yıl tecrübe istiyor. 
Bu durumda yapmanız gereken büyük firmalarda uzun dönem staj bulup okulla beraber bunu devam ettirmek. Aramaya mezuniyete başlamanız önemli; çünkü staj bulma süreci de bir hayli uzayabiliyor. Bu hem mezun olduğunuzda kadroya girmeniz için bir şans yaratacak, giremeseniz bile iş görüşmelerinde anlatacağınız çok önemli bir deneyim kazanacaksınız.
6) Okulu uzatmaktan korkmayın 🙂
Daha hayatın başındasınız. Kimsenin bir yere kaçtığı yok 🙂 Bir iki dersten okulunuz uzadıysa bunu dert etmeyin. İş hayatına erken atılan insanların da hayatı dört dörtlük gitmiyor. Kimisi sektör değiştiriyor, kimisi işten çıkarılıyor. Emin olun çalışanlar da plazalarında sabah 8 akşam 6 çalışırken neden okulu bir dönem daha uzatmadım deyip size imreniyorlardı, bu ekstra dönemin değerini bilin 🙂 
7) Ne istediğinize karar verin.
Pazarlama mı, finans mı, İK mı yoksa akademisyenlik mi? Hemen karar vermek durumunda değilsiniz; ancak ne kadar erken karar verirseniz o hedefe yürüme anlamında hem kendinizi hem de CV’nizi hazırlarsınız. 
Ne istediğini bilmek ve gerçekten istemek, işinizi sadece para için değil aşk için yapmanızı sağlayacak. Bu durum sizin daha çok başarılı olmanızı sağlayacak Onun için herhangi birini değil kalbinizin sesini dinleyin 🙂 
Ama kendinizi hemen kasmayın. Haydi üniversite hayatının tadını çıkarın ve çimlere uzanın 🙂
Bir mezundan öğrencilere tavsiyeler bunlar. Eklemek isteyenler olursa yorumlarda paylaşabilir 🙂
Kategoriler: Eğitim, Uncategorized @tr

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version