Un çeşitleri; yediğimiz ekmeğin, kekin ve böreğin tadını belirliyor. Türk ve Dünya mutfağında kullanılan onlarca farklı un çeşidi bulunuyor. Hiç duymadığınız en sağlıklı un türleri, tüm detaylarıyla yazımızda…
Unun Tarihçesi
Çeşitli tahıllardan ve ham maddelerden elde edilen un, ilk kez Romalılarca öğütüldü. M.Ö yaklaşık 9000’li yıllarda buğday, değirmen taşıyla ezilerek keşfedilmiş oldu.
Esasen ekmek diyebileceğimiz ilk ürün neolitik çağa ait. Bu dönemde birtakım bitkisel maddelerin suyla karıştırılıp pişirildiği bilinmektedir. Aynı şekilde, Babil uygarlığının M.Ö 4000 yıllarında ekmek fırınladığı arkeolojik çalışmalarda görülmüştür.
19. yüzyıldan itibaren ekmek, seri üretimle sanayideki yerini almaya başladı. İnsan vücudu tarafından sindirilmeyen buğday, besin haline getirilerek sofraların baş tacı olmayı başardı. 1940’tan sonra un çeşitleri ve ardından teker teker fabrikalar çoğaldı.
Günümüze dek pek çok farklı türe ayrılan un çeşitleri, spekülasyon konusu olmaya devam ediyor. Öncelikle, un çeşitlerinden başlayacak olursak buğday ununa bir göz atalım…
Buğday Unu
En çok aşina olduğumuz un türü, buğdaydan yapılıyor. Bu yüzden klasik ekmeğin adıyla da özdeşleşmiş durumda. Eskisinden daha şüpheci yaklaşılan buğday unu, yine de mutfakların vazgeçilmezi arasında. Fırınların, misafir ağırlayanların ve poğaça sevenlerin favorisi olmaya devam ediyor. Karbonhidrat yönünden zengin bu besin, kendi içinde de pek çok türe ayrılıyor. Buğday unu çeşitleri ise şöyle:
- Beyaz un
- Pasta-kek unu
- Hamur işi unu
- Durum buğdayından yapılan un
- İrmik unu
- Ekmek unu
- Çok amaçlı un
- Fosfatlı un
- Glutenli un
Özellikle unlu mamullerin yapımında kullanılan bu un türlerinin besin değerleri de farklı. Gluten ununda %45’e varan protein oranı bulunur. Ekmek ununda ise bu miktar %14 civarındadır.
İrmik unu, gluten bakımından zengindir ve kuskus yapımında kullanılır. İrmiğin toz haline getirilmesiyle elde edilen durum buğdayıyla da erişte yapılır.
Pasta-kek unları, tatlı severler için özel olarak üretilir. Nişasta açısından zengindir ve %7 protein içerir.
Çok amaçlı un; her çeşit kek, pasta, börek ve hamur işi için kullanılır. Protein içeriği yaklaşık olarak %8’dir.
Fosfatlı un, bisküvi yapımında daha çok tercih edilir. Üretim aşamasında kabartma tozu eklenir ve ekmek yapımı için elverişli değildir.
Arpa Unu
Arpadan yapılan bu un çeşidi, sağlık açısından pek çok kişi tarafından tercih ediliyor. Gluten içerdiği gibi yararlı mineralleri de barındırıyor. Beyaz ekmeğin tersine, daha doyurucu.
Yararlarıysa epeyce cezbedici. Kısa sürede acıkmayı engellemeye yardımcı olur. Yağ yakma şansımızı artırdığı da çalışmalarda görülmüş.
Bolca B vitamini bulunan yapısıyla, sinir sistemi için destekleyici bir un çeşididir. Arpa unuyla yapılan yiyecekler, daha sert olur. Pek çok hamur işinde kullanılabilir ve özellikle çorba yapımında farklı bir lezzet katar.
Un Çeşitleri Arasında En Revaç Olanı: Yulaf Unu
Son zamanlarda yulaf, kahvaltılarımızın adeta bir vazgeçilmezi haline geldi. Çeşitli meyvelerle veya süt, yoğurt gibi besinlerle tükettiğimiz yulafın unu da mevcut. Yüksek protein ve omega 3 içeriğiyle sağlıklı un çeşitleri arasında yer alıyor. Bu nedenle sporcuların öğününde de önemli bir role sahip.
Diyet yapanların sıklıkla raflarında bulunmasına şaşırmamalı. Hem tok tutması hem de kilo vermeye destek olmasıyla, aynı zamanda mükemmel bir lif kaynağı.
Çavdar Unu
Buğdaygiller ailesinin bir türü olan çavdar, lif içeriğiyle ünlü tahıllardan biri. Çavdar unu, daha koyu renkte ve yoğunlukta olup gluten içerir.
Antioksidan etkisiyle yaşlanma karşıtı olarak da tercih ediliyor. Pek çok minerali barındırmasıyla adını duyuran bu un çeşidi, bağırsak sisteminin dengeli çalışmasına da katkı sağlıyor.
Her türde pasta, börek, ekmek yapımında kullanılabilir. Yemek tariflerine besleyici ve sağlıklı bir lezzet ekler.
Un Çeşitleri Arasında Fark Yaratanı: Siyez Unu
Geçtiğimiz senelerden bu yana en çok konuşulan un çeşitlerinden biri de Siyez. Buğdayın genetiğiyle oynamadan üretilir ve yaklaşık olarak 12 bin senelik bir geçmişe sahip. Endüstri üretimindeki besinlerde, tip iki diyabete yol açan bileşenler mevcut. Siyez buğdayında ise böyle bir durum söz konusu değil.
Kilo vermeye katkı sağladığı gibi kolesterolsüz yapısıyla da tercih sebebi. E, A, B vitaminlerini ve yüksek lif içerdiği için uzun bir yaşamın sırrı olarak görülüyor. Gluten alerjisi olanların da çekinmeden tüketeceği bir gıda ve pek çok hamur işinde kullanılabilir. Ekşi mayalı ekmek yapımında özellikle kullanılıyor ve tadı oldukça lezzetli.
Mısır Unu
Mısır ekmeği deyince aklımıza gelen ilk yer Karadeniz. Artvin’de bolca bulunan bu un çeşidi, oldukça ince taneli. Mısırdan üretilir, rengi sarı veya koyu bej karışımıdır. Gluten içermez ve yanında herhangi bir kahvaltılık ürün tüketilmeden de yenilebilir. Tadı kendine hastır ve sağlıklı un çeşitleri arasındadır.
Diğer unlarla karıştırıldığında hamur işi, pizza gibi besinler hazırlanabilir. Sıklıkla balık ürünlerini pişirirken sos olarak kullanılır. Çorbalara da katılabilir ve eşsiz bir damak zevki deneyimi sunar.
Kavılca Unu
Tıpkı Siyez gibi genetiği bozulmamış bir diğer un çeşidi ise Kavılca. Karsta yetişen bu buğday türü, düşük bir glisemik indekse sahip. Klasik unlara göre çok daha fazla mineral ve vitamin barındırır. Genelde daha sert bir ekmek yapmak isteyenler tarafından tercih edilir ve kıvamı biraz yoğun.
Kalp ve bağırsak sistemi için yararlı olmasının yanı sıra kokusu da oldukça iştah kabartıcı. Öğütme aşamasında, hidrolik güç kullanılmasından dolayı içeriğindeki mineraller korunur. Böylelikle, gerekli vitamin ve ögelerin doğrudan alınmasını sağlar.
Dinkel Unu
Dinkel buğdayının bir diğer ismi de kızıl buğday. Anadolu’daki en eski buğday çeşitlerinden biridir. Gluten miktarı oldukça düşük olduğu için intoleransı olanlar için öneriliyor. Bununla birlikte, çölyak rahatsızlığında da gönül rahatlığıyla tüketimi mümkün.
Hücrelerin yeniden aktive olmasına katkı sağlar ve bağışıklığın güçlü kalmasına yardımcı olur. Dinkel unuyla, makarnadan ekmeğe pek çok doyurucu besin hazırlayabiliriz. Krep, kek ve pasta yapımında da başarılı bir sofra zenginliği oluşturmasıyla biliniyor.
Adı Pek Bilinmeyen Un Çeşitleri Arasında: Karakılçık Unu
Adı çok bilinmese de atalarımızdan miras kalan doğal bir un türü. Daha koyu kıvamlı olan karakılçık, oldukça az miktarda gluten içeriyor.
Yüksek proteine sahip ve kolaylıkla sindirilebilir. Hamur işi ve ekmek olarak yenildiğinde hazımsızlık yapmaz. Dayanıklılık süresi uzun olduğu için kısa sürede küflenmez. Yüksek lif oranıyla aynı zamanda bağırsak dostudur.
Kırik Buğday Unu
Kırik buğdayı unu, Kars ve Erzincan’da asırlardır tüketilen bir tür. Protein oranı oldukça fazla ve mineraller açısından zengin. En doyurucu un çeşidi olarak anılır ve uzun süre tok tutma özelliğine sahiptir.
Beyaz unla yapılabilen her hamur işi ve benzeri yiyeceklerin yapımı için kullanılabilir. Ekmek yapımında da kendine has aromasıyla klasik unu aratmaz. Tam tahıllı unlar arasında yer alır.
Sarı Buğday Unu
Sağlıklı unlar kategorisinde yer alan diğer bir seçenek de sarı buğday unu. Gübresiz yetiştirilir ve hidrolik güçle öğütülür. Protein miktarı yüksektir ve gluten içerir.
Bazlama ve tava ekmeği yapımında, halka tatlısında kullanımı yaygındır. Diğer hamur işi ve ekmek çeşitlerine hoş bir tat vermek için de ilave edilebilir.
Badem Unu
Bu ince ve yumuşak dokulu un türü, kabuksuz bademlerin öğütülmesiyle üretilir. En sağlıklı un çeşitleri arasındadır. Glutensiz olmasından ötürü hazımsızlık problemleri çekenler için birebir alternatiftir. Düşük karbonhidrat oranıyla, özellikle diyet yapanların favorisi diyebiliriz. B ve E vitaminini yoğun oranda içerir, kalsiyumun yeterli alımını sağlar.
Brownie tarifinin olmazsa olmazı badem unu, Fransa’nın meşhur makaronlarında da kullanılıyor. Sütle hazırlanan tatlılara ekleyebilir, kurabiye hamuruna ilave edebilirsiniz.
Nohut Unu
Evde dahi yapabileceğiniz nohut ununu, marketlerde de bulabilirsiniz. Nohutta bulunan yüksek proteinden ötürü kas gelişimine katkı sağlar. Kan şekerini dengede tutmaya yardımcı olur ve tok tutar. Bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına da destek verir ve kalp dostu bir un çeşididir.
Nohut unuyla ekmek ve kreplerinizde leziz bir nüans oluşturabilirsiniz. Özellikle humus ve falafel gibi farklı mutfaklara ait tatlar için oldukça ideal bir opsiyon.
En Sağlıklı Un Çeşitleri Arasında Yer Alan Kestane Unu
Çölyak hastalığına sahip bireyler için hazımsızlık yaratmayan bir diğer çare ise kestane unu. Kurutulan kestaneler, işlemden geçirilir ve öğütülerek paketlenir. Gluten içermez ve fosfor, magnezyum deposudur. Protein kaynağı olan kestane ununun lif oranı da yüksektir.
İstediğiniz tarifi yapabileceğiniz bu unla, sayısız harikalar yaratabilirsiniz. Hem tatlılarda hem tuzlu mamullerde kullanabilir, makarna dahi yapabilirsiniz. Hafif sunumlar için bilhassa tavsiye edilir.
Keçiboynuzu Unu
Keçiboynuzu unu, besin değeri yüksek ve faydaları saymakla bitmeyen bir bileşen. Türkiye’de doğal bir şekilde yetiştirilen keçiboynuzu, herhangi bir katkı maddesi veya tarım ilacı içermez.
Kötü kolesterolün çaresi olan keçiboynuzu unu, sindirime ve kalbe de iyi geliyor. Afrodizyak etkisiyle de bilindiği için cinsel isteği artıran doğal bir ilaç olarak görülüyor.
Kendine özgü tadıyla daha şekerli bir aromaya sahip. Bu yüzden, kurabiye ve pankek yapımında kakao yerine kullanılabiliyor. Aynı şekilde, diyette olanlar için rafine şeker yerine tercih edilmesi önerilir.
Un Çeşitleri Arasında Belki Hiç Duymadığınız Menekşe Unu
Adını belki de hiç duymamış olabileceğiniz bir diğer tür ise menekşe unu. Etiyopya buğdayı ve kavılca buğdayının karışımından oluşur. Bu melez cins, glisemik indeksi en az olan buğday türü. Çinko, E vitamini ve yüksek oranda potasyuma sahiptir. Demir ve magnezyum açısından da kayda değer bir yarar sağlar.
Hamur işi yiyeceklerde, aklınıza gelebilecek her unlu gıdayı hazırlayabilirsiniz. Gluten içeriği az miktarda olduğu için tüketim sonrası hazımsızlık çekme ihtimaliniz oldukça düşüktür.
Un Çeşitleri Arasında Hangisi Daha Sağlıklıdır?
Gördüğümüz gibi un çeşitleri, düşündüğümüzden bir hayli fazla. Sağlık konusuna geldiğimizde ise pek çok farklı bakış açısı mevcut. Beyaz ekmeğin zararlarına dair yapılmış onlarca çalışma var.
Uzmanların bir kısmı tahıllı ekmekleri önerirken diğerleri ise glutensiz ürünlerden yana. Çavdar vb. un çeşitlerinin lif kaynağı olduğu bilinen bir gerçek. Yıllar içinde genetiği bozulan buğdaydan ötürü, mısır ekmeği ve diğer glutensiz ekmekler öneriliyor.
Seçimi hangi undan yana kullanacağımıza gelirsek biraz kararsız kalmamız mümkün. Hazımsızlık problemi ve çölyak gibi şikayetlerimiz varsa glutensiz ekmekler iyi bir seçenek sunar. Sindirim sistemimizle ilgili bir yakınmamız yoksa mineraller yönünden zengin bir un çeşidini soframızda bulundurabiliriz.
Her ne kadar fikir ayrılıkları olsa da beyaz undan kaçınmamız gerektiği bilimsel verilerce destekleniyor. Bunun haricinde, kullandığımız un ne olursa olsun, azami miktarın fazlasını tüketmemeliyiz. Karbonhidratları, dengeli ve ufak porsiyonlarla alarak genel sağlığımızı olumlu yönde etkilememiz mümkün.
Balık Mevsimleri: Hangi Balık Hangi Ay Tüketilmelidir?
Alman Yemekleri: Denemeniz Gereken Birbirinden Güzel 10 Lezzet
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap