Sayko denilen kişiler, yüzeysel çekicilik, yüksek zeka, zayıf muhakeme ve deneyimlerden ders alamama, patolojik benmerkezcilik, utanç eksikliği, dürtüsellik, büyüklenme duygusu, patolojik yalan, manipülatif davranış gibi tanısal özelliklerle karakterize edilir. Sayko, Türkçede psikopat, ruh sağlığı bozuk olan kişilere karşılık gelmektedir. Psikopatlar, ebeveynlerini, çocuklarını ve hayvanlarını kendi yollarıyla sevmektedir. Ancak dünyanın geri kalanını sevmek ve onlara güvenmek konusunda zorluk çekerler. Çoğunlukla, sayko olarak tanımlanan bireyler ayrılık, büyük üzüntüler, sevilen birinin kaybı veya kendi sapkın davranışlarından memnuniyetsizliğin bir sonucu olarak duygusal olarak acı çekmektedirler.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu (ASPD) Nedir?
Antisosyal kişilik bozukluğu (ASPD) veya diğer adıyla sosyopati, psikopati ile alakalı bir psikolojik bozukluktur. Genellikle akıl hastalığı olan birini tanımlamak için kullanılsa da psikopatlık (bazı kaynaklara göre) resmi bir teşhis değildir. Yaygın belirtileri şu şekildedir:
- sosyal olarak sorumsuz davranış
- başkalarının haklarını ihlal etmek
- doğru ile yanlışı ayırt edememe
- pişmanlık veya empati göstermede zorluk
- sık yalan söyleme eğilimi
- başkalarını manipüle etmek ve incitmek
- kanunla ilgili tekrar eden sorunlar
- güvenlik ve sorumluluğa genel saygısızlık
Bunlara ek olarak:
- Erkeklerde teşhisi kadınlara göre daha yüksektir.
- Teknik olarak, ASPD teşhisi almak için 18 yaşında olmanız gerekir. Ancak bazı araştırmacılar, ASPD’nin erken bir göstergesi olabilecek davranış bozukluğu belirtilerini 11 yaşında gösterdiğini öne sürmektedir.
- Yaşla birlikte düzeliyor gibi görünen kronik bir durumdur.
- ASPD’li kişilerde davranışlarından dolayı ölüm oranları daha yüksektir.
Hüzün Kaynaklı Olabilir
Psikopatların yaşam öyküleri genellikle kaotik bir aile yaşamı, ebeveyn dikkati ve rehberliği eksikliği, ebeveyn madde kötüye kullanımı ve antisosyal davranışlar, kötü ilişkiler, boşanma ve olumsuz komşular ile karakterize edilir.
Dışa dönük kibirlerine rağmen, psikopatlar başkalarından aşağılık hissederler. Bazı psikopatlar çevrelerine yüzeysel olarak uyum sağlamışlardır. hatta popüler olabilirler. Ancak gerçek doğalarını dikkatli bir şekilde saklamaları gerektiğini düşünürler. Bu durumlarının başkaları tarafından kabul edilmeyeceğinin farkında olabilirler. Bu, psikopatları zor bir seçimle karşı karşıya bırakır: uyum sağlamak ve boş, gerçek olmayan bir hayata katılmak ya da uyum sağlamamak ve sosyal topluluktan izole edilmiş yalnız bir hayat yaşamak. Başkalarının paylaştığı sevgiyi ve dostluğu görürler ve asla bunun bir parçası olamayacaklarını bile bile mutsuz hissederler.
Acı ve Şiddet
Psikopatlarda yalnızlık, asosyallik, izolasyon ve ilişkili duygusal acı, şiddet içeren suç eylemlerinden önce gelebilir. Bütün dünyanın kendilerine karşı olduğuna inanırlar. Bunun sonucunda da arzularını tatmin etmek için özel ayrıcalıkları veya hakları isterler ve bunu hak ettiklerine ikna olurlar.
Bilinen psikopat seri katiller Jeffrey Dahmer ve Dennis Nilsen’in ifade ettiği gibi, şiddetli psikopatlar eninde sonunda normal dünyayla son ince bağlantıyı kestiklerini hissettikleri geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaşırlar. Dahmer ve Nilsen, öldürme eyleminin kendisinden hoşlanmadıklarını iddia ederler. Dahmer, kurbanlarını uyku haplarıyla uyuşturduktan sonra beyinlerine asit enjekte ederek onları zombi yapmaya çalışmıştır.
Kendine Zarar Verme
Şiddet içeren psikopatlar, saldırganlıklarını başkalarına olduğu kadar kendilerine de yöneltme açısından yüksek risk altındadır. Önemli sayıda psikopat, adli psikiyatrik tedaviden taburcu olduktan kısa bir süre sonra kendi davranışlarının bir sonucu olarak ölebilmekte ya da büyük zararlar alabilmektedir.
Tedavisi Var Mıdır?
Son on yılda, psikopatinin birçok özelliği için nörobiyolojik açıklamalar mevcut hale gelmiştir. Duygu arama, dürtüsellik, saldırganlık ve buna bağlı duygusal acı gibi özellikleri psikoterapi, psikofarmakoterapi ve/veya neurofeedback yardımıyla azaltmak mümkün olabilmektedir.
Araştırmalar
Araştırmalara göre, psikopatlarda şiddet, suç davranışı için risk faktörleri olarak gizli ıstırap, yalnızlık ve özgüven eksikliğini tanımak son derece önemlidir. Şiddet içeren hareketlerde bulunan psikopatların yargılanmaları durumunda verdikleri ifadeleri incelemek, onların çarpıcı ve spesifik kırılganlıklarına ve duygusal acılarına ışık tutmaktadır.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap