Beşiktaş, 2008-2009 sezonu sonrası altı yıl gibi bir süre boyunca şampiyonluğa ulaşamamış ve batmanın eşiğine gelmişti. Geçtiğimiz sezon Şenol Güneş’in kaptanlığında şampiyon olan takım, bu sezon da bir maç kala şampiyonluğunu ilan ederek geçen seneki başarısının şans olmadığını kanıtlamış oldu. Bize de Beşiktaş’ın bu başarısından ders çıkarıp hayatımızda uygulamak düşüyor.
1) Aldığı mağlubiyetlerin performansını düşürmesine izin vermedi.
Şampiyonlar Ligi, Dinamo Kiev maçı desek siz anlarsınız sanırım. Herkes için büyük bir şok etkisi yaratan bu maç sonrasında akıllarda tek bir soru vardı. Bu olay ligdeki gidişatımızı engeller mi? Şenol Güneş’li Beşiktaş buna izin vermedi ve ligde galibiyetlerine devam etti.
Yaptığınız her işte başarılı olmayı beklemeyin ve başarısız olursanız bu başarısızlığın hayatınızın sonu olduğunu düşünmekten vazgeçin, önünüzdeki işlere odaklanın.
2) Hatalarından ders aldı ama çok da hata yapmamaya çalıştı.
Şöyle diyor Şenol Hoca: “Maçlardan sürekli ders çıkartıyorsak “biz kötü öğrenciyiz” demektir. Kötü öğrenci olmak istemiyoruz. En iyisi olmak istiyoruz.”
Başarısızlıklardan, hatalardan ders çıkarmak önemlidir. Elbette her yenilgi bir sonraki maç için size bir şey kazandıracaktır. Fakat her yenilgi sonrası ders çıkardığınızı düşünerek umutlandığınız halde çıkardığınız dersleri hayatınıza uygulayamıyor ve sürekli hata yapmaya, mağlubiyet yaşamaya devam ediyorsanız bu noktada durup düşünmeniz gerekiyor.
3) Yaşadığı birçok şanssızlığa rağmen umudunu kaybetmedi.
2012-2013 sezonu efsane olan Beşiktaş – Trabzonspor maçını hatırlarsınız. 90+3’te Olcay’ın kaçırdığı gol sonrası futbolcular yere yığılmıştı, aynı zamanda finansal olarak batmanın eşiğinde olan Beşiktaş yılmadı ve küllerinden yeniden doğdu.
Bazen her şeyi doğru yapsanız da şanssızlıklar yaşayabilirsiniz. Böyle bir durumda “Elimden geleni yaptım, olmuyor, pes ediyorum.” gibi bir anlayış benimsemeyin.
4) Skora değil, öğrenmeye ve gelişmeye önem verdi.
Şenol Güneş için önemli olan güzel futbol oynamak ve oyundan keyif almak diyebiliriz. Kendisi bu felsefesini “Ligde 18 takım varken biri şampiyon olacak. Peki diğer 17’si başarısız mı? Doğru işleri yaparsanız bir takım şampiyon olur ama hepsi çok güzel futbol oynar, oyuncu yetiştirir, az para harcar, itibarı artar… Bence bu da başarıdır. Başkaları kabul etmeyebilir, bu da benim farkım!” sözleriyle açıklıyor.
Unutmayın, hayatta önemli olan gittiğiniz yolda ne kadar başarılı olduğunuz değil, o yolda kendinize kattıklarınızdır.
5) İyi olduğu şeyi yaptı.
Şenol Güneş futbolcularına nerede oynamak istediğini soran ve oyunu ona göre kuran bir teknik direktör. Beşiktaş’ın başarısının arkasındaki şeylerden biri de bu. Futbolcuların yapmak istediği ve iyi olduğu şeyleri yapmasına izin vermek. Siz de tercihlerinizi, iyi olduğunuz ve sevdiğiniz şeylerden yana kullanın.
6) Ve tabi Beşiktaş’ın arkasındaki büyük desteği de unutmamak gerek.
İlk yarısı 0 – 3 bitmiş bir şampiyonlar ligi maçı… Taraftar, takımı tribüne çağırıp alkışladı, “Haydi kalk ayağa” dedi ve o maç 3 – 3 sona erdi. Gerek Feda döneminde gerek şimdi Beşiktaş’ı yalnız bırakmayan taraftar, desteğini hiç esirgemedi. Çevrenizde başarılarınızı desktekleyen, başarısızlıklarınızdan ders çıkarmanıza yardımcı olan, sizi motive eden, size bir şeyler katan insanlar olsun.
Yorumlar (0) Yorum Yap