Eski bir anlayışa göre “İnsanlar kötü işleri bırakmazlar, kötü patronları bırakırlar”. HBR’in yaptığı bir araştırma bu sözün gerçek olduğunu ortaya koyuyor. Yani patronlar çalışanların iş hayatı memnuniyeti üzerindeki en büyük faktör. Peki birini harika bir patron yapan nedir?
Liderlerin genelde tarzlarına ya da karizmalarına odaklanırız. HBR (Harvard Business Review) ekibi ise çalışanların patronlarının teknik yeterliliklerinden nasıl etkilendiğini araştırmış.
HBR bu araştırmada rastgele seçilen 35.000 çalışanı ve iş yerini inceliyor. Numuneler ABD’den ve İngiltere’den.
Patron yetkinliği, kuşkusuz çok yönlü bir kavramdır. Dolayısıyla araştırma şu üç konuda yapılmış:
1) Yönetici gerekirse çalışanın işini yapabilir mi?
2) Yönetici şirket içinde, işi daha iyi noktalara ulaştırmak için çalışıyor mu ve kendini geliştiriyor mu?
3) Yöneticinin çalışanlar tarafından değerlendirildiği teknik yeterlilik seviyesi
Araştırma bu üç denetleyici yetkinlik ölçütünü kullanarak, çalışanların işin temel faaliyetlerinde derin uzmanlığa sahip kişilerce yönetildiklerinde çok daha mutlu olduklarını söylüyor.
Dolayısıyla iş dünyasında yaygın olan “İyi bir yönetici, teknik uzmanlığa ihtiyaç duymaz” sözünün bir yanılgı olduğu anlaşılıyor. Elbette yöneticilik karizma, organizasyon becerileri ve duygusal zeka gibi niteliklerin bir karışımıdır. Bu nitelikler önemlidir, ancak bu araştırma teknik uzmanlığa sahip olmanın da çok önemli olduğunun altını çiziyor.
Benzer araştırmalar da bu araştırmanın sonuçlarını destekler nitelikte. Mesela bu araştırmalar, hastanelerin genel müdürler yerine doktorlar tarafından yönetilmesinin hastaneleri daha verimli kıldığını, ABD basketbol takımlarının eski bir All-Star basketbol oyuncusu tarafından yönetildiğinde daha başarılı olduğunu kanıtlıyor. Aynı şekilde üniversiteler yetenekli yöneticilerden ziyade en iyi araştırmacılar tarafından yönetildiğinde daha iyi sonuçlar veriyor.
Araştırmanın geneline baktığımızda, çarpıcı bir model ortaya çıkıyor. Patronun yetkin biri olmasının, tipik bir çalışanın iş tatmini düzeyindeki en büyük olumlu etki olduğu görülüyor. HBR yetkilileri bile ölçülen etkinin büyüklüğüne şaşırdıklarını söylüyorlar. Örneğin, Amerikalı çalışanlar arasında, teknik olarak yetkin bir patronun olması çalışanların iş tatmini açısından maaşlarından (maaş gerçekten yüksek olsa bile) çok daha önemli.
Bir başka araştırma, çalışanın mutluluğundaki küçük artışların, işgücü verimliliğine %12 oranında yansıdığını söylüyor. Dahası, işte mutlu olan çalışanların işten ayrılma eğilimi de düşüyor. Son olarak, geçtiğimiz günlerde buradaki bir raporda mutlu çalışanlara sahip firmaların zamanla hisse fiyatlarının arttığı açıklanmış.
Editörün Notu
Aynı araştırma ülkemizde yapılsaydı sonuçlar biraz farklı olabilirdi. Yer yer adil olmayan çalışma saatleri, çalkantılı ekonomiye bağlı olarak maaşların zamanında ödenmemesi ya da maaşların olması gerekenden düşük olması gibi sebeplerden dolayı bizim önceliklerimiz farklılaşabilirdi. Fakat bu faktörleri, araştırmanın dışında tuttuğumuzu varsayarsak sonuçlar bizim için de geçerli gibi görünüyor. Ben de yöneticinin teknik birikiminin, ofis içindeki motivasyon için önemli olduğunu düşünüyorum. İşin mutfağından gelmiş, işi en iyi bilen kişinin daimi varlığı ekibe her zaman güç ve huzur verir.
Yorumlar (0) Yorum Yap