İntiharın Eşiğinden Dönüp KFC’yi Kuran Adam Colonel Sanders’in Hikayesi

Elif Özçakmak

Elif Özçakmak

İTÜ - İşletme Mühendisliği | Editör @ceotudent

Dünya’nın en popüler Fast Food markalarından biri olan Kentucky Fried Chicken’ın logosundaki adamın kim olduğunu hiç merak ettiniz mi? KFC’nin kurucusu olan bu keçi sakallı ve gözlüklü adam: Colonel Harland Sanders. Kendisi defalarca düşmesine rağmen kalkmayı başarmış ve hayallerine ulaşmış başarılı bir girişimci.
Onun hepimize ilham olacak hikayesine biraz daha yakından bakalım…

Colonel Harland David Sanders, 1890’da Indiana’da dünyaya geldi. 5 yaşında babasını kaybeden Sanders, annesinin çalışmak zorunda kalması üzerine 5 yaşında kardeşlerine bakmak zorunda kaldı.

KFC’nin temellerini atan aşçılık yeteneği, kardeşlerine yemek pişirmesiyle başladı.




10 yaşında çalışmaya başlayan Sanders,16 yaşında okulu bıraktı ve 17 yaşına geldiğinde dört farklı işten çıkarılmıştı. Annesinin evlenmesi üzerine üvey babasıyla anlaşamadığı için evden kaçtı ve kimliğinde doğum tarihini değiştirerek Amerikan ordusuna katıldı.

Ancak bir süre sonra ordudan terhis edildi.




Colonel Sanders, 18 yaşında Josephine King ile evlendi. 22 yaşına kadar trenlerde kondüktörlük yaptı ancak oradan kovulması üzerine karısı, çocuklarını da alarak onu terk etti.

Colonel ile Josephine’in üç çocuğu olmuştu ancak oğlu uzun süre yaşayamadı. Colonel çok zor günler geçirmeye başlamıştı.


Uzun yıllar pek çok farklı işte çalıştı fakat başarılı olamadı Sanders, bu başarısızlıkları yüzünden intihar etmeyi düşünmüştü. Bunları düşünürken, kendisinin bir konuda yetenekli olduğunu hatırladı: yemek yapmak!

Bunun üzerine, bir dükkan açmaya karar verdi.




Tennessee yakınlarındaki Corbin şehrinde bir benzin istasyonunda açtığı ilk KFC dükkanında, kendi özel sosuyla kızarmış tavuk satmaya başlayan Sanders’ın menüleri kısa sürede müşteriler tarafından çok sevildi.

Bunun üzerine, müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek için benzin istasyonunun karşısında bir motel açtı. Ünü kısa sürede tüm eyalete yayılan Sanders’a Kentucky valisi, “Albay” lakabını verdi.


Colonel Sanders’ın bu başarısı da uzun sürmedi. Sanders’ın hizmet verdiği, herkesin uğrak noktası olan yol, yeni yapılan bir otoban yüzünden kullanılmaz hale geldi ve Sanders battı.

Sanders’ın müşterileri azaldı ve en sonunda borçlarını ödeyebilmek için her şeyini satmak zorunda kaldı.
66 yaşında, parasız kalmıştı ancak yine de pes etmeyecekti!




Elinde yalnızca emekli maaşı kalan Sanders, tavuklarını satacak bir bayi arayışına girdi. Arabasıyla Amerika’daki 1008 restorandan ret cevabı alan Sanders, gittiği 1009. Restorana teklifini kabul ettirmeyi başardı.

Sonunda tarifini müşterilerle buluşturacak uygun başlangıç noktasını bulmuştu.


Sattığı tavuk başına komisyon alan Sanders’ın kızarmış tavukları yine müşteriler tarafından çok sevildi. Siparişler sürekli artıyordu ve Sanders, ABD’nin dört bir yanındaki yüzlerce restorana Franchise verdi.

Hayatının bolluk zamanları, geç de olsa başlamıştı.




KFC’nin bir efsane haline gelmesiyle birlikte, Albay Sanders, şirketin resmi yüzü olarak kalması şartıyla, şirketini 2 milyon dolara John Brown Jr.’a sattı. Şirketin resmi yüzü olarak kaldığı için de her yıl kendisine 250.000 dolar ödeme yapılacaktı.


90 yaşında hayata gözlerini yuman Albay Sanders’ın, yaşadığı onca sıkıntıya rağmen geride bıraktığı KFC, şimdi 115 ülkede, 19.000’den fazla noktada hizmet veren, dünyanın en çok sevilen fast-food markalarından biri.




Konuya uygun bir Japon atasözüyle yazımı sonlandırmak istiyorum:

 “Yedi kere düş, sekiz kere ayağa kalk!”

Çünkü 60 yaşında ve defalarca düşmüş olsanız bile, ayağa kalkıp başarıya ulaşabilirsiniz. ☺

This post is also available in: English

Kategoriler: Girişimcilik, Tarih

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version