Herkesin Bir Hayat Tanımı Vardır: Bu 7 Hayat Metaforundan Hangisi Size En Çok Uyuyor?

Hepimizin peşinde koştuğu hayalleri, üstlendiği sorumlulukları ve daha iyisi için aldığı riskler vardır. Hepsinin nasıl ve ne olacağını altındaki ana etmeni ise hayatı algılayış biçimimiz ve bakış açılarımız belirler. Kimileri hayatı bir oyun gibi görürken kimileri bir mücadele içerisinde bakar. Böylece olaylar karşısındaki tutumumuz ve tepkilerimiz şekillenir.

Genelde, yaşam için farklı metaforlar, yaşamın farklı alanlarında çalışacaktır, bu nedenle size yardımcı olacak bir rehber metafor bulana kadar yaşamınız hakkında yeni bir düşünce biçimi denemek akıllıca olacaktır.

1) Hayat Bir Dağa Tırmanmak Gibidir

Bu birçok açıdan oldukça faydalı bir metafordur. Tıpkı bir dağ tırmanışı gibi hayallerimizin ve sorumluluklarımızın peşinden gitmek büyük bir sabır, bitmek bilmeyen bir enerji ve istek ister.

Bu tırmanış sırasında beklenmedik birçok zorluklar olabilir. Bazen zirveye giden yeni yollar bulmak ve sabırla sonunu getirmeye çalışmak gerekebilir. Tıpkı hayatta da olduğu gibi. Ama hayallerimize ulaştığımızdaki mutluluk hepsine bedel olacaktır tıpkı manzaranın en güzel zirveden izlenmesi gibi.

2) Hayat Bir Yolculuktur

Bir yolculuğa çıktığımızda yol boyunca başımıza hesaba katmadığımız onlarca şey gelebilir. Bazıları yolculuğu keyifli hale getirirken bazıları daha yolu uzatmamıza hatta yolu değiştirmemize neden olabilir.

Sonuçta hepsi birer tecrübe kazandır ve sonraki yolculuğumuza çıkarken bunları da düşünerek hazırlıklı hale geliriz. Yolun sonunda kendimizi o kadar geliştirmiş oluruz ki yolun sonundaki biz ile başındaki biz neredeyse bambaşka kişiler olur.

Hayatta da ne olacağını kestiremeyeceğimiz güzel ve kötü birçok olay bizi hayat yolunda tıpkı bu şekilde etkiler ve hepsi birer tecrübe kazandırır.

3) Hayat Sürekli Bakım İsteyen Bir Bahçedir

İnsan ilişkilerini temelde olan bu metafor onlara dikkatli ve özenli yaklaşılması gerekliliğini esas alır.

Aile ve yakın arkadaş çevresi ile olan iletişim ve karşılıklı sevgi saygı ortamı güçlü ilişkiler için ancak bu şekilde mümkün olabilir. Ayrıca hedef ulaşımı konusunda da bu metaforu kullananlar vardır.

Arkanızda bıraktığınız yaşam bir bahçe olsaydı, bu bahçeyi verimli kullanabilmek, beslemek, sulamak ve bakımı için ne kadar emek verirseniz o kadar güzel kazanımlar elde edersiniz. Kişisel gelişiminizi ne kadar ihlal ederseniz de sağlıklı, güçlü ve üretken olabilme şansınız o kadar azalır.

4) Hayat Bir Ev İnşa Etmeye Benzer

Bir binanın sağlam temeller üzerine inşa edilmesi onu her türlü doğal afetlerden, depremlerden ve birçok dış yıkıcı etmenlerden o kadar korur.

Hayatınızdaki hedefleriniz, sağlığınız, ilişkileriniz ve sorumluluklarınız da ne kadar sağlam temellere oturursa o denli motive ve dayanıklı şekilde üretkenliğinizi korursunuz.

Bina metaforu aynı zamanda güven ve koruyucu anlamına gelir. Yaşamda kendinizi en rahat ve güvende hissettiğiniz yer iç dünyanızdır. Hayatta yaşadığınız sorunları eğer sağlam temelleriniz varsa daha güçlü şekilde atlatmanızı ve yolunuza devam edebilmenizi sağlar.

5) Hayat Yarıştan İbarettir

En çok kabul edilen metaforlardan biri olan hayatın yarışa benzediği metaforu. İsminden de anlaşılacağı üzere sürekli bir rekabet olarak yaşamın algılanmasına neden olur.

Bu durum bizi hayatta daha mücadeleci ve inatçı bir insan haline getirebilir. Ayrıca her zaman ön planda olmazsak başarısız hissetmemize sebebiyet verebilir. Eğer hayatı bu şekilde yorumlayanlardan iseniz başkalarını yenmek yerine kendi mutluluğunuzu ön planda tutmak için alternatif yollar izleyebilirsiniz.

6) Hayatın Kendisi Savaşmaktır

Yine rekabetçi bir ilişki esasına dayandığı için yıpratıcı yanları çok fazladır.

Bir öncekinden farkı ise ihtiyaç duyulan şeyi elde etmek için her zaman bir mücadele verileceğini düşünen hırslı bir düşünceye sahip olmasıdır. Kariyer anlamında belirli bir seviyede işe yarayabilecek gibi olsa da insan ilişkileri için yıkıcı boyutlara varabilir.

7) Hayat Bir Cezaevi Gibidir

Hayatı geçici bir hapishane olarak görüyorsanız, yaşamınızda kalıcı işler yapmak ve uzun vadeli planlar kurmak hep ikinci plandadır sizin için.

Daha çok günü kurtaran işler ve anlık ruh halleriyle yaşamak sizin en belirgin özelliğinizdir. Ancak uzun vadede ruhsal sağlığınız, hobileriniz ve sahip olduğunuz ilerin sürekliliği olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmaz olucaktır. Bunun yerine bahçe metaforu denemek sizin için daha sağlıklı olabilir.