Merak üzerine söylenmiş anlamlı sözlerin hepsini size sıralamak isterdim fakat içlerinden birini seçecek olsam bu İngiliz yazar Samuel Johnson’dan şu sözcükler olurdu:
“Merak, büyük ve cömert zihinlerde, ilk ve son tutkudur.”
Ne kadar başarılı olarak adlandırsak da kendimizi ya da yolun neresinde olursak olalım peşimizi bırakmaması gereken en önemli özelliğimiz merakımızı yaşamımız boyunca canlı tutmak olmalıdır. Etrafındaki meraklı insanların yaşamlarından ve kendi yaşadığı deneyimlerden hareketle başarılı yazar Darius Foroux bu yazısında iyi ve uzun bir yaşamın sırrını anlatıyor. Kendisinden dinliyoruz:
Öğrenmenin en sevdiğim yollarından biri, bu gezegende yetmiş yıl veya daha fazla süredir yaşayan insanları incelemek. Bu insanlardan biri 87 yaşında olan büyükbabam ve hala kendine dikkat ediyor. Ayrıca girişimcilik maceram boyunca 70 yaş üstü çok değerli insanlar tanıdım. Özellikle ikisi bana çok ilham verdi. Biri şu anda yetmişli yaşlarında olan Hollandalı bir gayrimenkul yatırımcısı; bir keresinde bana asla emekli olmak istemediğini söyledi.
Bir diğeri, 82 yaşındaki Floridalı Amerikalı bir girişimci. Geçen yılın sonlarında bizi Hollanda’da tek başına ziyaret etti. Ona göre yaş, bir sınırlama değildi. Ancak araba kiralama şirketi böyle düşünmüyor. Yaşından dolayı ona araba vermek istemediler. Bize, “Bu insanlar bana araba vermek istemiyorlar. Anlamıyorum, 50 yaşında gibi hissediyorum” dedi.
Merakın değeri azımsanır
Uzun ve sağlıklı yaşayan her insana “sırlarının” ne olduğunu soruyorum. Uzun bir yaşamın anahtarı nedir? Bu soruyu deneyimleriyle konuşarak cevaplayabilenlerden daha iyisi var mıdır? İşte bu adamların bana söyledikleri: Meraklı olmalısın.
Yeni şeyler öğrenmeye, yenilik yapmaya devam et. Emekli olma düşüncesini ve paydosu bir kenara bırak. Bunu yaptığın zaman yenilmişsin demektir. Sadece iş dünyasıyla tanıştığım insanlar değil okurlarımın ve öğrencilerimin büyük bir kısmı 70 yaşın üzerinde insanlar.
En yaşlı öğrencim 88 yaşında. Muhtemelen onun benden aldığı dersten daha fazlasını ondan öğrendim. Daima bir öğrenci olmak şüphesiz ki hayattaki en önemli şeylerden biridir. Hayatımızın çoğu bizi meşgul eden anlamsız faaliyetlere adanmıştır. Ancak merakla dolu bir hayat, meşguliyet dolu bir hayat anlamına gelmez.
Meşguliyet merakın düşmanıdır
Geçenlerde birlikte çalıştığım bir adamdan bir mesaj aldım. Nasıl olduğumu sordu, mesajlaştık ve beni aramasının iyi bir şey olduğunu düşündüm. Kısa bir süre sonra arayı soğutmamak için ben de onu aradım. “Şu an meşgulüm, sana döneceğim” dedi ve o zamandan beri ondan haber almadım.
Eğer bir telefon görüşmesi için çok meşgulsem, bunu hayatımın kontrolünün bende olmadığının bir işareti olarak görürüm. Bunu yukarıda bahsettiğim aynı adamlardan öğrendim. Onları aradığınızda açarlar. Onlara e-posta gönderdiğinizde size geri dönerler. Ne kadar sorumluluğu olduğu ve kaç kişiyi istihdam ettikleri önemli değil, daima zaman yaratırlar. Bu benim hayattaki ölçümdür.
Bir gün işten izin alamıyorsam, hayatımı ve kariyerimi yeniden düşünmem gerekir. Meşgul olduğunuz için 10 dakika boyunca birini arayamazsanız yaşam sizi kontrol ediyordur. Hayatınızın sürücü koltuğunda diğer insanlar vardır. Bu benim de başıma geldi ve insanların böyle yaşamak istediklerini hayal edemiyorum.
Mesele şu: Meşgul olduğunuzda, artık merak edemezsiniz. Sonuçta, bunun için çok meşgulsünüz, değil mi?
Merak yaşamı özgün kılar
Bahsettiğim 70 yaş üstü insanların etrafında olduğumda, hayatın yeni şeyler denemek ve yapmakla ilgili olduğunun farkına varıyorum. 82 yaşındaki arkadaşımız hala inovasyon yapıyor ve yeni teknolojiler üzerinde çalışıyor. Hayattan böyle zevk alıyorsunuz ve önemli olmayan her şeyi unutuyorsunuz.
Emekli olması gereken ancak hala aktif olan insanlarla zaman geçirmekten öğrendiğim en büyük ders bu. Merak ettiğiniz şeyleri yapmak dışında her şey gürültüdür. Bu hayatınızı hareketli kılacaktır ve neşeli olmanızı sağlayacaktır. Aktif kalmayı başardığınız sürece uzun bir yaşam sizi bekliyor demektir.
Yorumlar (0) Yorum Yap