Kaliforniya çölünün yoğun sıcaklığından İskoçya’nın yeşil tepelerine kadar tüm dünyayı rüzgar türbinleri sarıyor.
İnsanlar binlerce yıldır rüzgar enerjisi kullanıyorlar. Bugün, rüzgar enerji üretiminin kapsamı ve ölçeği gün gittikçe büyüyor. Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi’ne (GWEC) göre, 2016 yılı sonunda 341.000’den fazla rüzgar türbini devreye alındı ve artık enerji üretiyorlar.
CNBC Sürdürülebilir Enerji Platformu, rüzgar enerjisinin somunundan cıvatalarına, türbinlerin nasıl çalıştığına, rüzgar enerjisinin çevre üzerindeki etkisine ve önümüzdeki yıllar boyunca gezegenin enerji çeşitliliği içindeki rolüne kadar tüm boyutlarıyla inceliyor.
Açık Deniz ve Kara
Yüksek boyları ve çok büyük bıçaklarıyla modern rüzgar türbinleri uzaktan anında tanınırlar. Nasıl enerji ürettikleri birkaç kısma ayrılabilir. Basitçe, rüzgar esince bir türbinin bıçakları bir rotorun etrafında döner. ABD Enerji Bakanlığı’nın (DOE) açıkladığı üzere, rotor bir ana şafta bağlanır ve bu da elektrik üretmek için bir jeneratörü döndürür.
Rüzgar enerjisi hem karada hem de denizde üretilebilinir. ABD deniz rüzgar endüstrisi henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen, Amerika’nın ilk açık deniz rüzgar santrali, geçen Aralık ayında ticari faaliyetlere başlamıştır – dünyanın diğer bölgelerinde iyi kurulmuş durumda.
GWEC’e göre, geçen yılın sonunda Avrupa 3,589 açık deniz rüzgar türbinüne ev sahipliği yapıyordu. Ayrıca, dünyanın açık deniz tesislerinin neredeyse yüzde 88’i 10 Avrupa ülkesinin kıyısına kuruldu.
İngiltere, denizde rüzgar konusunda dünya lideridir ve kurulu olan kapasitenin yüzde 36’sı ile Almanya ve Çin’in arkasından gelmektedir.
Çevresel Etkisi
Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi (GWEC): “2016’da rüzgar enerjisi, gezegenimizin 637 milyon ton CO2 emisyonundan kurtulmasına yardımcı oldu.” dedi.
Emma Pinchbeck: “Rüzgar enerjisi bir yakıt kaynağı gerektirmiyor ve bir kere inşa ettiğimizde herhangi bir şey için maden aramaya ihtiyacımızda yok ve bildiğimiz gibi iklim değişikliğine neden olan zararlı fosil yakıtlarını da yakmamız gerekiyor” dedi.
Emma sözlerine şunları da ekledi: “Bir enerji üretimi biçimi olarak rüzgar enerjisi sürdürülebilirdir, ama sonrasında bunu nasıl inşa ettiğimizden ötürü, bir altyapı biçimi olarak da oldukça sürdürülebilirdir.” ve “Bir rüzgar santralinin inşasına harcanan enerji miktarı, bu rüzgar santralinden bir yıllık üretimle karşılanabilir” diye de ekledi.
Ancak bazı dezavantajları da yok değil. Bir örnek vermek gerekirse; Kuşların Korunması Krallığı Topluluğu (RSPB): “Rüzgâr enerjisinin iklim değişikliğine karşı İngiltere’nin çabaları açısından “önemli” bir rolü olduğunu kabul ederken mevcut kanıtların, rüzgar santrallerinin “kuşlara üç olasılıkla zarar verebileceğini ortaya koymuştur” dedi ve bunların; kuşların rahatsızlık duyması, yaşam alanı kaybı ve çarpışmalardan dolayı yaşanabilecek ölümler olduğunu da ifade etti.
GELECEK
GWEC, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde 2020 yılına kadar 520,000 kişinin rüzgar endüstrisinde çalışmasının beklendiğini belirtti.
DOE’nin Rüzgar Enerjisi Görme Raporu, rüzgarın potansiyel olarak 2050 yılına kadar 600.000’den fazla işi destekleyebileceğini ve 12.3 gigatonluk sera gazlarından kaçınmakta yardımcı olabileceğini orta koydu.
KAYNAK: CNBC Sustainable Energy
Yorumlar (0) Yorum Yap