Anthony Ianni, basketbola olan tutkusunun otizmle yaşamayı öğrenmesini kolaylaştırdığından bahsediyor!
“4 yaşımda ADD ve sosyal anksiyete ile teşhiş edildim.
5 yaşında aileme otizm spektrumunda olduğum ve hayatımda hiçbir şey başaramayacağım söylendi.
7 yaşında basketbol oynamaya başladım.
Otizmli bir çocuk için takım oyunları her zaman ilk akla gelen seçenekler arasında olmayabiliyor. Onca bağırışma, gereğinden fazla hızlı hareket eden ve iletişim kuran bir grup insan otizmli bir çocuğun sosyal anksiyete krizleri geçirmesine ve içine kapanmasına sebep olabiliyor.
Basketbol otizmin tüm sorunlarıyla baş etmeme yardım etti.
5 yaşında aileme otizm spektrumunda olduğum ve hayatımda hiçbir şey başaramayacağım söylendi.
7 yaşında basketbol oynamaya başladım.
Otizmli bir çocuk için takım oyunları her zaman ilk akla gelen seçenekler arasında olmayabiliyor. Onca bağırışma, gereğinden fazla hızlı hareket eden ve iletişim kuran bir grup insan otizmli bir çocuğun sosyal anksiyete krizleri geçirmesine ve içine kapanmasına sebep olabiliyor.
Basketbol otizmin tüm sorunlarıyla baş etmeme yardım etti.
Ancak benim için basketbol hayatımda en çok sevdiğim şeydi. 5 yaşımdan beri bulduğum her potaya koşuyor, elime geçen her topu sektirmeye çalışıyordum.
Basketbola olan tutkum yetersiz kas gelişiminin önüne geçti, daha sonra beni aralarına alan takım arkadaşlarım ise bana her zaman sabırlı ve anlayışlı yaklaşarak kalabalık ortamlara uyum sağlayabilmeme yardımcı oldular.
7 yaşımdan 23 yaşıma kadar basketbol her zaman hayatımın merkezindeydi ve otizmden kaynaklanan tüm sorunlarımın ötesine geçiyordu.
Basketbola olan tutkum yetersiz kas gelişiminin önüne geçti, daha sonra beni aralarına alan takım arkadaşlarım ise bana her zaman sabırlı ve anlayışlı yaklaşarak kalabalık ortamlara uyum sağlayabilmeme yardımcı oldular.
7 yaşımdan 23 yaşıma kadar basketbol her zaman hayatımın merkezindeydi ve otizmden kaynaklanan tüm sorunlarımın ötesine geçiyordu.
23 yaşımda üniversiteden mezun olup basketbolu bıraktığımda basketbolun hayatıma kattıklarını daha fazla kişiyle paylaşmak istiyordum. Amerika’da otizmli çocukların %84’ü ilköğretim okullarında ve liselerinde zorbalığa maruz kalıyorlar. Zaten zor olan bir sosyal ortam onlar için, kimi zaman otizmin ne demek olduğunu anlamayan kimi zaman bunu geçici bir süreç sana insanlar yüzünden daha da zor bir hal alıyor. Ve bu, çocukların davranışsal gelişim sürecini ömür boyu etkileyebiliyor.
Artık otizmli olduğumu söylemekten korkmuyorum.
7 sene önce hikayemi anlatmak için çağırıldığım bir konferanstan sonra eve dönüş yolunda karıma basketboldan beri hiçbir şeyin bana kendimi bu kadar iyi hissettirmediğini söyledim. Sonunda kendimi ifade edecek ve basketbolun bana kattıklarını dünyaya geri verebilecek bir alan bulmuştum!
7 sene önce hikayemi anlatmak için çağırıldığım bir konferanstan sonra eve dönüş yolunda karıma basketboldan beri hiçbir şeyin bana kendimi bu kadar iyi hissettirmediğini söyledim. Sonunda kendimi ifade edecek ve basketbolun bana kattıklarını dünyaya geri verebilecek bir alan bulmuştum!
Yaklaşık 7 yıldır otizm farkındalığı yaymak ve otizme karşı zorbalık ile savaşmak için motivasyon konuşmacılığı yapıyorum. Ve artık şunu özgürce söyleyebiliyorum: Ben bir basketbolcuyum, ben bir babayım ve ben otizmliyim.“
Bu yazının orjinaline şu linkten ulaşabilirsiniz:https://otsimo.com/tr/dunyanin-ilk-otizmli-basketbolcusu-otizmle-nasil-savastigini-anlatiyor/
Yorumlar (0) Yorum Yap