David Gilboa, 2010 yılında kurulan ve şu an milyarlarca dolarlık değere sahip bir şirket olan Warby Parker‘ın kurucu ortaklarından ve aynı zamanda CEO’su. Warby Parker’in iş modeli ve kültürü o kadar eşsizdir ki, 2015’te Fast Company onu dünyanın en yenilikçi şirketi olarak değerlendirdi.
Warby Parker gibi bir şirket kurmak sıklıkla uzun ve yorucu bir çalışma gerektirir. Ve bu şirketi kurduktan sonra ilk birkaç yılda sürekli “Göğsümde bir bilgisayarla uyandım” ve “Günde dört saat uyuyarak işe gittim” diyor Gilboa.
Ancak bunun sürdürülemez olduğunu aynı zamanda kötü bir strateji olduğunu kısa sürede fark ettiğini söylüyor. Gilboa artık uykuya, meditasyona ve daha çok iş-özel hayat dengesine öncelik verdiğini ve bu durumun performansına daha iyi geldiğini söylüyor.
Gilboa, vaktini nasıl yönettiğini anlatıyor. Ve buradan 5 ders çıkarmamız gerektiğine dikkat çekiyor.
…
1- “Zamanımı nasıl ön planda tutacağımı düşünmek için çok zaman harcadım, çünkü bu benim en değerli kaynağım ve varlığım”
Muhtemelen bunu daha önce duymuşsunuzdur. Ancak gerçek şu ki, çoğu insan bunu tam olarak anlayamıyor.
Gilboa bu yaklaşımdan şöyle bahsediyor: “Zamanınızın önemini fark etmedikçe zamanınızı tam olarak maksimize edemezsiniz.” Gilboa’nın da dediği gibi, şirketin en önemli varlığı, paradan ya da marka bilinci oluşturmadan ya da başka şeylerden de ötesi “zaman”dır.
Dolayısıyla Gilboa, şirketinin kolektif zamanını mümkün olduğunca akıllı bir şekilde kullandığından emin olarak elinden gelen her şeyi yapıyordu.
…
2- “Strateji, evet dediğiniz kadar hayır dediğiniz şeylerle de ilgilidir”
Söylendiği gibi, Gilboa Warby Parker’ı ilk kurduğunda uzun saatler çalışıyordu ve her şeyin üstünde durma çabası vardı. Kısa bir süre sonra çalışma arzusunun kısa sürede tükenmekte olduğunu anladı, aynı zaman aralığında en düşük seviyede olduğunu da anladı.
Gilboa, “Hem bireysel olarak hem de bir şirket olarak tüm hedeflerimize ulaşabilmek için delice çalışırken bazen bir adım geri atılmalı ve bugün her şeyi yapmamızın şart olmadığını bilmeliyiz. Bizler hayır diyebilmeye başlamalıyız ve zamanla bunun daha faydalı olacağını göreceksiniz.” diyor.
Bu, daha az şey yapmanın, daha iyi olduğunu ve Warby Parker’ın önceliğe aldığı girişimlerde “daha uygun ve hedefe yönelik” olmaya odaklandığını söyledi.
…
3- “Hala üzerinde çalışmayı çok sevdiğim bir şey, daha fazla uykumu getiriyor.”
Warby Parker’ın kuruluşunun ilk birkaç yılında Gilboa gecede üç ya da dört saat uyuyordu. Sonra uykusunu gecede beş-altı saate çıkardığını ve çok büyük bir fark gördüğünü söyledi ve ekledi: “Kendimi artık daha hazır, uyanık, daha az sinirli ve stressiz hissediyordum. Uykusuz kaldığım zamanlarda çok daha reaktif oluyorum. Gün içinde yaşadığım zorluklara ve gerginliklere aşırı tepkiler veriyorum ve hatalar yapıyorum. Bu hatalar yaşamımı daha zor bir hale getiriyor.”
…
4- “E-posta bana yapılacaklar listesi sunan bir şey.”
Gilboa: “sizinle ilgili e-postaları yanıtlamalısınız.” diyor.
Bazen istisnalar olsa da çoğu e-posta bekleyebilir ve Gilboa, aldığı e-postalara anında cevap vermek yerine bu işi kendine ayırdığı özel zamanlarda yapmayı tercih ettiğini söylüyor.
Gilboa: “Özellikle, günün belirli saatlerini e-postalara yanıt vermekle geçiriyorum. Bu durum yanıtlarımı daha etkili hale getiriyor ve bunun yanında diğer işlerime daha fazla zaman ayırarak hayatımı “daha fazla kontrol altına almamı” sağlıyor.” diyor.
…
5- “Bunlar işe alacaklarımız ve bunlar da işten çıkaracaklarımız için değerler”
Warby Parker’ın dört temel değeri vardır. Görüşme sürecinde İK’cılar ve İK müdürleri bu değerleri göz önünde bulundururlar.
“Yine de, bazen bu değerleri taşımayan bazı insanlar görüşme sürecinden geçerek işe alınabilirler. Ancak, ne kadar parlak olursa olsun ya da ne kadar iyi performans gösteriyor olursa olsun, bu değerleri çiğnerlerse şirkette iyi karşılanmazlar. Çünkü bu sadece bir ahlaki karar değil aynı zamanda bir zaman yönetimi kararıdır.” diyor Gilboa.
Bu yazı, David Gilboa’nın Arianna Huffington’la sohbet ettiği, LinkedIn Learning’in “daha fazla anlam, sevinç ve barış ile yaşam” kurslarının bir parçasıdır. Daha fazlasını izlemek için tıklayınız.
Yorumlar (0) Yorum Yap