Ne Yazık ki Gerçek: Dış Görünüşün İş Hayatındaki Etkileri Üzerine 5 Araştırma

Emre Ülkem

Emre Ülkem

Boğaziçi Uni.

İş hayatı belirli noktalarda fazlasıyla acımasızlaşabiliyor. Dış görünüş, fiziksel özellikler, giyim tarzı gibi konular ne yazık ki bilimsel araştırmalar sonucunda iş hayatıyla ilgili can sıkan gerçekleri gözler önüne seriyor. Çalışanın dış görünüşünü kazanç performansına dayandıran işverenler olduğu sürece bu araştırmaların sonuçları ne yazık ki değişmeyecek.




1) Uzun boylu erkekler ortalamadan daha fazla kazanırken, fazla kilolu kadınlar daha az kazanıyor.

Exeter Üniversitesi’nde yapılan araştırmada ortaya çıkan sonuçlara göre erkeklerde uzunluk, her 7.62cm arttığında ortalama kazanç her yıl için 2.000 dolar artıyor. Kadınlar ise her 6.35 ekstra kiloda ortalamadan 2.000 dolar daha az kazanıyorlar. Bu 1.82m boyundaki bir adamın, 1.52m olan meslektaşına göre her yıl yaklaşık 100.000 dolar daha fazla kazanacağı anlamına geliyor.




2) Kadınların vesikalık fotoğraflarında yaka çizgileri düştükçe işe girme oranları artıyor.

Bu saçma ve iğrenç yaklaşım bilimsel araştırmalara bakıldığında ne yazık ki çok yaygın. Sorbonne Üniversitesi’nde yapılan araştırma, fotoğraflarının daha düşük bir yaka çizgisine sahip olmasının kadınların bir muhasebe işi için mülakata çağrılma olasılığının dört kat, satış pozisyonu için beş kat arttırdığını söylüyor.


3) Çekici olduğu düşünülen insanlar iş birlikçi işler için daha çok tercih edilirken, çekici olmadığı düşünülenler daha çok rekabetçi işlerde çalışıyor.

Çekici olduğu düşünülen çalışanlar iş birliği yapacak biri olarak görüldüğünde işe alınma olasılıkları artarken, çekici olmadığı düşünülen insanların ise rakip olarak görüldüklerinde işe alınma olasılıkları artıyor.



İngiltere’de yapılan bir araştırma, deneysel bir ortamda sadece erkekler üzerinde yapılmış. Çekici olduğu düşünülen erkekler yetkin ve iddialı olarak görülürken, çekici olmadığı düşünülen kişilere karşı bu ön yargı oluşmamış.


4) Fiziksel olarak çekici olmadığı düşünülen bilim insanları sıkıcı ama yetenekli görülüyor.

Princeton Üniversitesi’nde 2017 yılında yapılan bir araştırma, insanların ‘yetkili, ahlaklı ve çekici’ olarak görülen bilim insanları tarafından yapılan araştırmalarla ilgilenme ihtimalinin daha yüksek olduğunu tespit etti.



Araştırmanın ana metni şu şekilde: “Bilimsel bulguların daha geniş kitlelere yayılması, kamuoyu ve politika için giderek daha önemli hale geliyor. Bu sürecin bilim insanının yüz görünümünden etkilendiğini gösteriyoruz. Bu bulgular, kişi algısı teorilerini ve insanların bilim anlayışındaki potansiyel ön yargılarını aydınlatır.”


5) Çekici olduğu düşünülen insanların sıkıcı bir işte çalışma ihtimalleri daha düşük oluyormuş.

Amerika Psikoloji Derneği’nin bir araştırmasına göre çekici olmanın genellikle işe alınma sürecine olumlu şekilde etki ettiğini söylüyor. Bu araştırmaya göre, eğer iki adayın yetkinlikleri ve deneyimler eşitse, işe alım yetkilisi kendisine daha çekici gelen adayı işe alıyor. Ancak bu eğilim sıkıcı olarak görülen işlerde tersine dönmekte. Bu eğilimin sebebi çekici insanların hayatlarında daha iyi sonuçlar beklediği varsayımından geliyor gibi görünüyor.



Bu durum elbette her zaman geçerli değil. Çekici olmadığı varsayılan birçok insan profesyonel olarak hırslı olup eğlenceli işlerde yer alabilir. Aynı zamanda birçok çekici insan da, farklı nedenlerden dolayı sıkıcı bir işte çalışmaktan mutluluk duyabilir.


Umarız iş dünyasındaki bu çirkin anlayışların tamamı son bulur. İnsanların fiziksel görünümleri, giyim tarzları asla bir işe alım kriteri değildir, olmamalıdır!

This post is also available in: English

Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/