Bu yasaya göre herkesin eşsiz bir yeteneği ve bunu eşsiz bir biçimde ifade etme şekli vardır ve bu eşsiz yeteneğin ve eşsiz ifadenin de eşsiz ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar yeteneğinizin yaratıcı ifadesiyle eşleştiğinde zenginlik yaratan bir ışık oluşur.
Darma Yasası’nın üç unusuru vardır. İlk unsur her birimizin buraya kendi gerçek benliğimizi bulmaya geldiğini ve gerçek benliğimizin spiritüel olduğunu, yani özde hepimizin fiziksel bedenlerde ortaya çıkmış spiritüel varlık olduğumuzu anlatır. Bizler arada sırada spiritüel deneyim yaşayan insanlar değiliz, tam tersi hepimiz arada sırada insan olma deneyimi yaşayan spiritüel varlıklarız.
Yasanın ikinci unsuru, eşsiz yeteneklerimizi ortaya koyabilmektir. Tüm gezegendeki insanlardan daha iyi yapabileceğiniz tek bir şey ve bunu yapabilmenin tek bir yolu vardır. Bu tek şeyi yaparken zamanın nasıl geçtiğini fark etmezsiniz bile. Sahip olduğunuz bu yeteneği ortaya koymak sizi ebedi bir farkındalığa götürür.
Üçüncü unsur insanlığa hizmet etmektir. ‘Nasıl yardım edebilirim?’ diye sormaktır. Eşsiz yeteneğinizi insanlığa hizmet etmek için kullandığınızda, Darma Yasası’nı tamamen uyguluyorsunuz demektir. Kendi spiritüelliğimizi yaşamak saf potansiyelimizle birleştiğinde, sınırsız zenginliğe ulaşmamak için hiçbir neden kalmaz, çünkü zenginliğe ulaşmak için gerçek yol budur. Eşsiz yeteneğinizi ortaya koyma şekliniz ve kendinize, ‘Burada benim yararıma ne var?’ yerine ‘Nasıl yardım edebilirim?’ ?’Ben bu dünyaya ne için neyi gerçekleştirmek için geldim,hayatımın gerçek amacı nedir(Dharma’sı)nedir?diye sormanız diğer insanlara olan hizmetleriniz ve güçlü inancınızla birleşince bu zenginlik daimi olur. İç diyaloğunuzu bu soru cümlelerinin ilkinden sonuna yani ‘Nasıl yardım edebilirim?’ e kaydırdığınızda otomatik olarak egonun ötesine geçer ve Öz’ün etki alanına girersiniz.
Bir yandan da Karma’yı “Saçtığın enerji frekansı neyse benzerini çekersin” diye tanımlayabiliriz. Hayata dair bir terminolojiyle söylemek istersek de kültürümüz bize birkaç alternatif sunuyor:
Rüzgâr eken fırtına biçer. / Ne ekersen onu biçersin. – Atasözü
“Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz.” veya “İnsan ayıpladığını yaşamadan ölmez” – Hadis-i Şerif
İyilik yapan iyilik bulur. – Atasözü
Dharma’da yapılan hata ve yanlışlar karma ve karmalar oluştururlar.Karma neden-sonuç yasasıdır.Karma yasası yaşatılanı yaşamaktır.Karma yasası, ‘Sen insanları yakarsan sende yanarsındır’.Karma yasası, ‘Sen kırarsan sen de kırılırsındır’.Karma yasası iyilik edersen iyilik,kötülük edersen kötülük seni bulacaktır,demektir.Bütün yaptığın her şey,bir anlamda kendin için yaptığın şeydir.
Biz dünya için ne yaparsak,o da bizim için onu yapar. İyinin ya da kötünün seni bulması,tamamen seninle alakalıdır;senden çıkan tekrar sana geri döner.Hak ettiğin insanlık (bedel) senden çıkar,sana aittir;dönüp dolaşır ve bir şekilde sana uzanan yolu bulur.Her insan layığını bulur.Kişiden kişiye değişse de,RUHSAL YASALARA UYMAMAK,onu inkar etmek,uzun vadede türlü sorunlara yol açar;başka bir değişle hak ettiğimiz şeylere ya geç kavuşmamıza ya da asla kavuşmamamıza sebep olur.
Yorumlar (0) Yorum Yap