Başarılı Bir Yatırımcı Sunumu İçin 10 Tasarım Önerisi

Eğer bir tasarımcı değilseniz, güçlü ve güzel bir sunum hazırlamak göz korkutucu olabilir. Özellikle bir girişime adım attığınız, yatırımcı sunumlarına çıkacağınız ve bu sunumu önemli insanlara yapacağınız zamanlarda sunum hazırlamak daha da zor gelebilir. Bu sebeple bu yazımda Sven Lenaerts’in hazırlamış olduğu 10 etkili sunum önerisinden bahsedeceğim.

1) Güçlü bir fotoğraf seçmelisiniz

Her şeyden önce sunumlarınızda fotoğrafların gücünü göz ardı etmemelisiniz. Fotoğraf, mesajınızı görsel olarak iletmek için önemli bir araçtır. Daha etkileyici mesajlar vermek için kullanılabilecek duygusal fotoğraflar veya ürün değerini kabul ettirtmek için kullanılan ürün fotoğrafçılığı sunumunuzu görsel açıdan daha ilginç kılacaktır.

İpucu: Sunum yaparken kalabalığın öncelikle size ve anlatıya, daha sonra slaytlara dikkat etmesini sağlamalısınız. Vurguladığınız her farklı detay için bir fotoğraf belirleyin. Bu size hikayenizi anlatmanız ve mesajınızı iletmeniz için gerekli materyali sağlar.

Sunumuzda metinleri en düşük seviyede tutmak akıllıca olacaktır. Bu sayede dinleyicilerin dikkatini dağıtmaz ve sizi dinlemelerine yardımcı olmuş olursunuz.

2) Renkleri, kontrastı ve boşlukları doğru kullanmalısınız

Renk: Tasarım yapmayı öğrenmeye başladığınızda, renkler ve boşlukların etkili kullanımı başlıca konulardan olacaktır. Tasarımınız, kurulması gereken etkili iletişimi engellememelidir. İlk başladığınızda, renkleri etkili bir şekilde kullanmak zorlayıcıdır. Bu nedenle bunu sizin için yapan renk şemalarını bulmak veya mevcut şemaları kullanmak gerekebilir. Örneğin; Adobe’s Color, güzel bir renk şablonu seçmenize yardımcı olur.

Kontrast: Kontrast da sunum hazırlarken önemsemeniz gereken bir konudur. Metninizin okunaklı olduğundan emin olmalısınız. Slayt arka plan renginizi seçtikten sonra, bu renge zıt bir metin rengini seçerek yeterli kontrastı sağlayabilirsiniz. Örneğin; siyah arka plan rengi ve sarı metin rengi güçlü bir kontrast sağlar. Eğer fotoğraf üzerine metin ekliyorsanız, okunabilirlik daha da önemli olacaktır. Bunun için ise; görüntüyü metine göre daha koyu yapmalı ve metnin okunmasını kolaylaştırmalısınız. 

Beyaz boşluk: Basitçe söylemek gerekirse; tek bir slayta çok fazla öğe koyulmamalı ve slaytlara yeterli boşluk verilmelidir. Aksi takdirde, slaytlarınız profesyonel görünmeyecek ve dağınık karşılanacaktır. Bu da dinleyicinin dikkatini dağıtacaktır.

3) Animasyonların kullanımına dikkat etmelisiniz

Slayt tasarımının en zor kısımlarından biri animasyonların kullanımıdır. Ki animasyonların kullanımı genellikle önerilmez. Çünkü slaytlar arasına eklediğiniz geçiş animasyonları, sunumunuzu yavaşlatır. Ayrıca siz bir hikaye inşa ederken izleyiciyi rahatsız eder ve profesyonel anlamda sıradan görülebilir.

Bir ürünün belirli bir işlevini vurguluyorsanız, çizimlerle hikaye oluşturuyorsanız veya grafiklere/istatistiklere animasyon uyguluyorsanız; animasyon kullanımının mantıklı olduğu senaryolar da mümkün. Bu gibi senaryolarda animasyonlar size yardımcı olabilir. 

4) Etkili içerik ve tipografi hazırlamalısınız

Çoğu zaman içeriğiniz tasarımınızdan daha önemlidir. Bu nedenle sunum için tasarım öneriler listesinde dahi içeriğin önemi vurgulanır.

İçeriğinizi parça parça hazırlamanız ve özellikle ileteceğiniz mesaja yoğunlaşmanız size yardımcı olacaktır. Aynı zamanda, doğru tipografiyi kullanmak ve yazı tipi boyutlandırma da önemlidir. Doğru yazı tipi ve boyutu, dinleyicilerin metinleri okumasını kolaylaştırır.

5) Zeki ve hatta komik olmalısınız

Bu ipucu görsel tasarımla daha az ilgilidir, ancak hala akılda tutulması gereken önemli bir ipucudur. En etkili sunumlar dikkat çekici ve hatırlanabilir olanlardır. Özellikle diğer girişimlere karşı yarıştığınız sunumlar için bu çok önemlidir. Hedefiniz; dinleyicilerinizin, sizi ve ilettiğiniz mesajınızı hatırlamalarını sağlamak olmalıdır. Tam da bu yüzden duygusal tasarım mükemmel bir sunum hazırlamanıza yardımcı olur. Eğer insanlarla duygusal açıdan bağ kurabilirseniz, sizin sunumunuzu ve sizi hatırlama ihtimalleri çok daha yüksek olacaktır.

Beynin duygu merkezine genellikle iki yolla ulaşabilirsiniz;

Zeki olmakla: İnsanlara yeni anlayış/kavrayış biçimleri sunarak onları şaşırtırsanız; sunumunuzu daha iyi hatırlayacaklardır.

Bir başka deyişle, içeriğinizin en ilginç açılarına odaklanmalısınız. Benzersiz bir açı ile anlamlı fikirler sunar veya ciddi konulardan bahsederseniz, tipik ve sıkıcı iş sunumları kalabalığının önüne geçebilirsiniz!

6) 20 dakikanız olduğunu unutmamalısınız

Bir insanın herhangi bir görev için ortalama 20 dakika kadar dikkatini koruyabildiğini duymuşsunuzdur. Sunumunuz için bunu aklınızda tutmalısınız. Çoğu yatırımcı sunumu varsayılan zamanla sınırlıdır ama tabii 1 saatlik bir sunum yapma ihtimaliniz de olabilir. Ancak yine de en iyi şekilde denemeli, çalışmalı ve 20 dakikaya sadık kalmalısınız. 

Bu mesajınızı az ve öz hale getirir. Bu sayede dinleyicilerin de zihinleri taze kalır. 20 dakikayı geçtikten sonra yenilikçi ürün ve/veya hizmetinizin değeri konusunda insanları ikna etmeniz zorlaşacaktır.

7) “Rule of Three” uygulamalısınız

Ürününüzün özelliklerini vurguluyorsanız; ürün tasarım özelliklerini metin halinde yazmak yerine sunumunuza üç güzel ürün ekran görüntüsü/çizimi eklemek çok daha etkili olacaktır. Yine aynı şekilde; eğer anahtar kelimelerden veya faydalardan bahsediyorsanız, bunları üçlü halde özetlemeniz sunumunuz için yararlı olacaktır. 

8) Odaklanılmış tek bir mesaj iletmelisiniz

Sunum hazırlarken tek bir mesaja odaklanmak en iyisidir. Buna en pratik yaklaşım şu iki soru ile mümkündür: “Sunumun bir bütün olarak tek mesajı nedir?” ve “Bir sonraki slayttaki tek mesajı nedir?”. Özellikle ikinci soru -slaytınızın mesajı – sunumunuzun en iyi tasarımının nasıl olacağını belirlemenize yardımcı olur. 

9) Etkileyici bir hikaye anlatmalısınız

Sunum tasarımında, önemsenmesi gereken bir diğer özellik ise akıştır. Slaytlarınız birbirine sorunsuz geçiş sağlamalıdır. Bunun harika bir hikaye anlatımı ile ilgisi vardır. Bu yüzden tasarımınızı hikaye ile desteklemelisiniz. En ilgi çekici sunumlar, özelliklerin anlatıldığı sunumlar değil de hikaye içeren sunumlardır. Hikaye ile insanlarla etkileşime geçmek daha kolaydır.

Ürünün/hizmetin çözmeye çalıştığı sorunu özetleyerek başlanır. Bu genellikle kişisel hikayeler yoluyla gerçekleştirilir. Sunum, sık sık fotoğraflarla desteklenir ve bu sayede insanlar hikayeleri görselleştirebilir. Ardından ürün/hizmet sunulur ve probleme nasıl karşılık verdiği anlatılır. Ardından veriler eklenir. Daha sonra ürün veya hizmet kar amacı güdüyorsa; iş modelinden bahsedilir.

Bu şekilde ilerleyebilmek için sunumunuzu 3 parça olarak düşünebilirsiniz;

1- Sorun

2- Çözüm

3- Pratin Plan

10) Çarpıcı bir son yapmalısınız

Yukarıdakilerin hepsini yapabiliyorsanız, zaten muhteşem bir iş çıkarmışsınız demektir. Fark yaratmak için ekstra bir şeyler arıyorsanız, sunumu unutulmaz bir şekilde sona erdirmeyi atlamamalısınız. Tıpkı Steve Jobs’ın Keynote ile ilgili sunumunu “Bir şey daha…” şeklinde heyecan verici bir duyuru ile bitirmesi gibi. Sürpriz güçlü bir araçtır. İzleyiciye en az beklentisinin olduğu bir anda etkileyici bir adım atmak dikkat çekici olacaktır.