2050 YILINDAN YAZIYORUM!!

[CB İnovasyon Laboratuarları
(CBİLAB) Gezimden Notlar]

Bir imgeyle başlamak istiyorum. Gözlerinizi kapamanızı rica ederdim fakat bu yazıyı okumanız şuanda daha önemli.
Öyle bir yer hayal edin ki özgürsünüz. Fikirlerinizde özgürsünüz, düşünceleriniz projelere dönüşüp hayat buluyor. Bu projeler sayesinde insanlara yardım ediyorsunuz. Üstelik bunu daha bir öğrenciyken yapıyorsunuz. Mezun olmamışsınız, diplomanız bile yok fakat bunu yapacak gücünüz var. Bu yolda size yardım edecek yeni bir aileniz var ve her adımda arkanızı kolluyorlar.
İşte Cbilab böyle bir yer.
İTÜ’ye girmeden önce hayatımı hangi yönde şekillendireceğimi biliyordum: Bilim. Sürekli araştırıyor, kendi ‘’teknik gezilerimi’’ düzenliyor ve öğrenmeye çabalıyordum. Teknik gezilerim sayesinde teknokentleri gezme şansım oldu. Ayrıca teknoparkları ve diğer laboratuvarları da gözlemledim. Gözlemlerim arttıkça daha fazla içine kapanık bir insana dönüştüm çünkü kendimi yetersiz görüyordum. İletişime geçtiğim insanlar teknik bilgimin eksikliğini ve hala bir öğrenci oluşumu yani projelerimi geliştiremeyeceğimi adeta yüzüme vuruyordu.
Kendime inancım vardı fakat yardım istemeye çekinir olmuştum.
Bir gün her zamanki gibi Instagram’da gezinirken bir VR oyunu için yüz tarama işleminin gösterildiği bir gönderiye denk geldim [@cbilab]. Sayfayı ziyaret ettiğimdeyse adeta büyülenmiştim. Daha önce gördüğüm hiçbir laboratuvara benzemiyordu.
Ardından öğrendim ki kapıları herkese açık.
Teknik gezilerimin bir sonraki durağını da belirlemiş olarak mail attım ve hafta içi Perşembe günü gidebileceğimi öğrendim. O Perşembe günü, kapıyı açıp içeriye girdiğimde çok sıcak bir ortam karşıladı beni.
İçerisi daha önce gezdiğim hiçbir laboratuvar gibi değildi. Girdiğim gibi İTÜ Mimarlık öğrencilerinin, Cbilab çalışanları ihtiyaçlarını düşünerek ve estetik bir duygu da katarak tasarladığı alanla karşılaştım.
Güzel bir sohbetin ardından öğrendim ki laboratuvarın içerisindeki her şeyi öğrenciler tek başlarına, tamamen kendileri yapmıştı. Yeşil dolabın üzerinde duran helikopter. Ayrıca sergilenen çeşit çeşit robotlar ve favorilerim, dronelar.
Bölüm veya okul fark etmeksizin bütün öğrencilerin rahatlıkla gelebildiği ve bir şeyler öğrenebildiği bir yer, çeşitli disiplinlerin bir araya geldiği ortak bir payda.
Görselde bulunan yeri tanıdınız mı? 2050 yılındaki Maslak burası. Sol tarafta İTÜ logosunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bu görsel Cbilab sayesinde hayat bulan VR oyunu Manmade’den bir alıntı.
Ayrıca kendi dronelarını yapıyorlar ve bu dronelerı zihin kontrolüyle uçurabiliyorlar.
Diz kapağı parçalanan ve yürüyemeyen yavru bir köpek için sentetik diz kapağı ürettiklerini biliyor muydunuz? Sorun ve çözüm odaklı yaklaşımları sayesinde o yavru köpek dilediği gibi özgürce koşabiliyor.
 İTÜ Makine Fakültesinin isteği üzerine, fakültenin hizmetine sunacakları ülkemizin ilk yerli Environmental Chamber’ı Cbilab sayesinde hayat buluyor, ithalat azalıyor.
Şuanda Instagram sayfalarından, aktif bir şekilde proje gelişimini takip edebilirsiniz. Yakında Youtube yayınına da başlayarak tanıtım filmlerinin ilkiyle ilgilenenleri lab içine, onlarla birlikte keşif sürecine davet ediyorlar.
Ayrıca her Perşembe günü kapılarını ziyaretçilere açıp bilim severlere sıcak bir ortam sağlıyorlar.
Bu güne kadar gidip gördüğünüz soğuk lab ortamlarını unutun. Cbilab bilim severlerin kendilerini keşfettikleri, bir bilim insanı olma yolunda emin adımlarla ilerleyebildikleri bir ortam. Siz yeter ki ‘’Düşünün. Geliştirin. Değiştirin.’’ Cbilab destek için orada olacak.

Kategoriler: Girişimcilik

Yorumlar (0) Yorum Yap

/