Düşünün! Bir insanı akıllı ya da zeki olarak tanımlamak için gerekli olan özellikler nelerdir? Hafızasının ne kadar güçlü olduğu mu? Hangi okulda yüksek lisans yaptığı mı? Ne bölümden mezun olduğu mu?
IQ seviyesi mi? Belki de kritik bir anda ne kadar doğru kararlar verdiği veya kötü bir durumun içinden nasıl çıkılması gerektiğini bilmesidir, bir kişiyi akıllı olarak tanımlamamızı sağlayan! Ne diyorsunuz, etrafınızda akıllı olarak gösterebileceğiniz kişiler nasıl özelliklere sahip mesela? Hepsi de iyi okullardan mı mezun olmuş? İyi işlerde mi çalışıyor? Nedir, bunun kıstası?
Eğer kişiye akıllı ya da zeki diyebilmek için iyi bir eğitim almış olması gerek diyorsanız, bunun kısmen yanlış olduğunu belirteyim. Bakınız, doğru düzgün bir eğitim hayatı olmayan; ama dünyanın en başarılıları arasına girmeyi başarmış pek çok ünlü isim var. Disleksi hastalığından muzdarip olan ve liseyi bile bitirmeyen Richard Branson bunlardan bir tanesi. Oprah winfrey, James Cameron, Tom Hanks, Lady Gaga, Steve Jobs, Mark Zuckerberg de eğitim hayatında başarısız olan ünlü isimler arasında. Demek istediğim o ki bir insanı akıllı yapan okuduğu okul değil. Peki, ama o zaman ne?
Tasarruf Etmeyi Bilirler!
İhtiyatlı davranmak, cimrilik ya da açgözlülükle karıştırılmaması gereken bir kavramdır. Zeki insanlar da işte bu ayrımın farkında olan kişilerin başında gelmektedir. Onlar tasarruf etmenin ne demek olduğunu bilirler. Bazıları gibi temel ihtiyaçlardan kısıp da gereksiz şeyler için harcama yapmazlar. Mesela, ne mi? Örneğin, evlerinde enerji tasarruflu ampuller kullanırlar. Kredi kartı kullanmazlar, kullansalar bile gerçekten gerekli olduğu zaman başvururlar. Bir şey satın almadan önce o ürünün ne kadar gerekli olduğunu düşünür ve keyfi harcamalar yapmaktan kaçınırlar. Atıyorum, bir dergi ya da kablolu TV üyeliği yaptırmazlar. Çünkü internette istedikleri her türlü bilgiye erişebileceklerini bilirler. İşte bu durumlar gibi verilebilecek sayısız örnek var. Sonuçta zeki insanlar tasarruf etmeyi iyi bilirler.
Etrafındaki Kişilere Değil Kendilerine Güvenirler!
Evet, zeki insanların da arkadaşları, aile üyeleri, iş ortakları vardır. Ama onlar herhangi olumsuz bir durumda başkalarına değil de kendilerine güvenmeyi tercih ederler. Yani sorunlarla tek başına mücadele etmeyi bilirler. Onlar için üstesinden gelinemeyecek bir iş yoktur. Herkes gitse bile tek başına başarılı olabilen kişiler, zeki bireylerdir.
Sorumsuzca Hareket Etmezler!
Bu demek değil ki zeki insanlar eğlenmeyi bilmiyor, gülmüyor, gezip tozmuyor. Onlar sadece neyi nerede yapacakları konusunda akıllıca karar veriyor. Yani eğlencenin dozunu kaçırmıyorlar. Çünkü sorumluluklarının farkındalar. Örneğin; sadece canı istiyor diye sabaha kadar eğlenip, ertesi günün işlerini unutmuyorlar. Zeki insanları aptallardan ayıran en büyük fark işte bu sorumluluk bilincidir.
Zeki insanlar katı görüşlü olmaktan her zaman kaçınırlar. Onlar yeniliklere açık olmanın ve farklı düşünebilmenin ne kadar önemli olduğunu bilirler. Düşünce veya inanışları yanlış diye kendilerini yenilgiye uğramış gibi hissetmezler. Bunun yerine doğrusunu öğrenmeye çalışır ve kendilerine kattıkları değer için mutlu olmayı tercih ederler.
Zekiler de hata yapar evet! Ancak onlar yaptıkları hataya değil, onu nasıl düzeltebileceklerine odaklanırlar. Yani “vah efendim, ben böyle bir hatayı nasıl yaptım” değil, “bu hatayı nasıl bir daha tekrarlamam?” şeklinde düşünürler. Zaten başarılı şirketlerin stratejileri de bu şekilde işlemektedir. Sonuçta yapılan bir hatadan ders çıkartıldığı takdirde, o hata sizin için zarardan çok faydaya dönüşecektir.
Geçmişe Sünger Çekmenin Ne Demek Olduğunu Bilirler!
Ne yazık ki insanın geçmişini silmesine yarayacak bir teknoloji henüz icat edilmedi. Bu nedenle, şu geçmişte yaşama olayından kurtulmak lazım. Bakınız, akıllı insanlar geçmişlerinden ders çıkartma işinde nasıl da usta olmuşlar. Çünkü geçmiş adı üstünde geçmiş gitmiştir. Yani onun üzerine uzun uzadıya düşünmeye gerek yoktur. Zeki kişiler de tam olarak böyle yapar. Her zaman yarın odaklı düşünürler ve yarın odaklı olabilmek için bugün yapılması gerekenleri eksiksiz olarak yerine getirirler. Geçmişe saplanıp kalmanın kimseye yararı olmayacağını bilirler.
Belirlenen Yoldan Şaşmazlar!
Zeki insanların başkalarının düşüncelerinden çok fazla etkilenmediğini söyleyebilirim. Evet, farklı fikirlere karşı her zaman açık olurlar; ancak bir şeyin doğru olduğuna karar verdikleri zaman onları bu düşünceden caydırmaya kimsenin gücü yetmez. Diğer bir deyişle; insanlar onun fikrine katılmıyor diye, o düşünceden vazgeçmek gibi bir hata yapmazlar. Çünkü zaten olabilecek her türlü şeyi düşünmüş ve en iyisinin o olacağına karar vermeden önce sayısız farklı ihtimali hesaplamışlardır. Bu etapta, başkalarının onun fikrine katılmaması zeki bir kişinin alacağı kararda hiçbir etki yapmayacaktır. Sizin anlayacağınız, akıllı insanlar doğrularını sonuna kadar savunurlar.
Konuşmalarında Ölçülü Olmanın Ne Demek Olduğunu Bilirler!
Zeki insanlar yapacakları konuşmalarda, açıklamalarda, ileride onlar güçsüz gösterebilecek kelimeleri kullanmaktan kaçınırlar. Yani öyle büyük büyük sözler vermezler. Çünkü onlar eylemlerin kelimelerden çok daha üstün ve etkili olduğunu bilirler. Bu nedenle beklentiyi yükseltmek yerine, kısa süre sonra bunu gerçeğe dönüştürmeyi tercih ederler. Yoksa kürsüye çıkıp süslü püslü kelimeler kullanmakta bir sakınca yok. Önemli olan kişinin yapamayacağı sözler vermemesi! Akıllı kişilikler de bunun farkında olarak hareket eder.
Yorumlar (0) Yorum Yap