Yapay zeka nedir?

Özellikle son yıllarda sıkça duyduğumuz; kimimizi heyecanlandıran, kimimize ise pek sevimli gelmeyen bir teknoloji: yapay zeka. Bu kadar sık telaffuz edilen bir terimi hadi biraz daha yakından tanıyalım.
Bu düşünce çok uzun zamandır insanların aklını kurcalasa da atılan adımlar çok da eskiye dayanmıyor. Resmi olarak ilk kez Dartmouth College’da yapılan bir konferansta bahsedilen yapay zeka, o günden bugüne azalıp artan bir ivmeyle bilim insanları tarafından ilgi görmeye devam etti ve özellikle son 10 yıldır adını günlük hayatta sıkça duyuran bir hale gelmeyi başardı.

Yapay zeka insan düşünce sistemi ve hareketlerini taklit ederek belli görevleri yerine getirmek üzere dizayn edilmiş yazılımsal ve donanımsal sistemler bütünüdür. Temel karakteristik özelliği seçenekleri analiz etme ve en iyisine karar vermektir. Yapay zeka deyince akla ilk olarak robotların gelmesi ise tamamen popüler kitap ve filmlerin üzerimizdeki etkisi. Basit veya zor bir görevi yerine getirmeye çalışarak öğrenen, akıl yürüten ve algı sahibi olan herhangi bir makine için de yapay zeka diyebiliriz aslında. Örneğin telefonlarımızdaki görüntü ve ses tanıma teknolojileri veya alışveriş sitelerindeki öneri sunma uygulamaları de yapay zekanın örnekleridir.

Yapay zekadan bahsedip de veriden bahsetmemek olmaz elbette. Özellikle de saklanan verideki büyük artışın yapay zekanın geliştirilmesini bu denli etkilemişken. Bir yapay zekanın görevini yerine getirme amacıyla seçenekleri analiz edip en iyisini bulmaya çalıştığından bahsetmiştik. Peki bunu nasıl yapıyor? Elbette verileri analiz ederek. Nasıl bir bebek dış dünyayı analiz eder ve sonraki eylemlerini bu analizi sonucuyla şekillendirir, yapay zeka teknolojisine sahip bir makine de kendisine verilen verileri analiz ederek olası senaryodaki seçeneklerin en iyisine karar vermeye çalışır. Bunu bir örnekle daha iyi anlamaya çalışalım. Örneğin bilgisayara bir fotoğraf verdiğinizde bunun bir kedi fotoğrafı mı yoksa bir köpek fotoğrafı mı olduğuna karar vermesini bekliyorsunuz. O halde ihtiyacınız olan şey binlerce hatta on binlerce kedi ve köpek fotoğrafı olacaktır( teknik ekipmanlar hariç elbette:) ) . Verdiğiniz fotoğraflar bilgisayarın işleyeceği hale getirilir yani piksellere ayrılır ve kedi ve köpek fotoğraflarının özellikleri bilgisayar tarafından analiz edilir. Ve kendisine verilen fotoğrafların kedi mi köpek mi olduğuna karar verir. 
Yapay zekanın kullanım alanları ise elbette sayısız. Genellikle tekrar eden işler, risk azaltma çalışmaları için yapay zekanın kullanıldığına şahit oluyoruz. Chatbotlar (Siri, Alexa..), ses ve görüntü tanıma uygulamaları, spam engelleme gibi teknolojilerin yanında cerrahi uygulamaları, sürücüsüz araç ve uçaklar gibi daha büyük çaplı uygulamaları alanları da var elbette. Hatta psikolojik danışma hizmeti veren chatbotlar dahi bulunuyor.

Bu alanda yapılan çalışmaların tarihini de göz önünde bulundurarak yapılan bunca muazzam işlere rağmen hala kat edilmesi gereken yolun uzun olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Yapay zekadan bahsetmişken de makine öğrenmesi ve özellikle son donemde büyük ivme kazanan derin öğrenme hakkında konuşmadan olmaz. Bir sonraki yazım da bu ikisi hakkında olacak.

Kategoriler: Gündem

Yorumlar (0) Yorum Yap

/