Yale Üniversitesi’nin En Popüler Dersi: Mutluluk

UniverList

UniverList

Hayalinizdeki Üniversiteyi Bulun!

Yale Üniversitesi’nde ”Psyc 157, Psikoloji ve İyi Yaşam” dersinin açılmasından bir kaç gün sonra, yaklaşık 300 kişi derse başvurusunu yaptı. Üç gün içerisinde ise, rakam ikiye katlandı. Bir üç gün daha geçtikten sonraysa, yaklaşık 1200 öğrenci (bu neredeyse Yale lisans öğrenimi nüfusunun dörtte biri kadar) derse kayıt olmuştu.
42 yaşındaki psikoloji profesörü ve Yale’in merkezlerinden birinde müdür olan Laurie Santos, haftada iki kere verdiği derslerle öğrencilerine, nasıl daha mutlu ve tatmin edici bir hayat yaşayabileceklerini anlatıyor.
Dr. Santos verdiği röportajda, “Öğrenciler hem daha mutlu olmak, hem de kampüsteki kültürü iyileştirmek adına değişim istiyor. Şu an da bu dersi Yale öğrencilerinin dörtte biri alıyor, eğer öğrencilerin hareketlerinde iyi yönde değişmeler görürsek, örneğin daha çok minnet, ertelemeyi azaltmak veya sosyal ilişkilerde yükselme gibi, anlarız ki kampüsteki kültürü değiştirmeye yönelik tohumlar ekmişiz. ” diyerek projenin önemini vurguluyor.
Dr. Santos’a göre öğrenciler derse ilgililer çünkü lisedeyken okulda kabul görmek ve başarılı olmak için mutluluğu öncelik sıralarının gerilerine atmışlar ve edindikleri zararlı alışkanlıklar da, Yale gibi bir okulda sıkça görülen ‘akıl sağlığı krizleri’ne sebep olabiliyor. Yale Üniversitesi’nin 2013 tarihli raporuna göre, lisans öğrencilerinin yarısından fazlası okurken akıl sağlıklarını korumak için psikolojik yardım alıyor.
Dersi alan öğrencilerden okulda ilk senesi olan Alannah Maynez dersin katkısı ile ilgili şunları söylüyor;

“Aslında hepimiz kaygılı, stresli, mutsuz ve uyuşuk durumdayız. Böyle bir ders, negatif ve pozitif duygularımızı uyuşturmaktan ne kadar yorulduğumuzu anlayıp, önümüze bakmamıza ve yeni adımımız için motive olmamıza olanak sağlıyor.”

Derse katılımın yüksek sayıda olması bekleniyordu fakat bu kadar olacağı da tahmin edilmemişti. Yale’in dekanı Marvin Chun’a göre “Psikoloji ve İyi Yaşam” dersi 1,182 öğrencisi ile Yale’in 316 yıllık tarihinde en çok kayıtlanılan ders oldu. Bir önceki en popüler ders ise 1,050 kişi ile 1992 yılında getirilen Psikoloji ve Hukuk. Normalde Yale’de en kalabalık dersin bile 600 kişiyi geçmediği biliniyor.
Bu kadar büyük bir dersin verilmesi beraberinde büyük çabalar da getiriyor. Öncelikle ders sırasında tam 24 tane asistana ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca Yale’in psikoloji bölümündeki asistan eksikliğinden dolayı, genellikle bu kişiler Toplum Sağlığı veya Hukuk departmanından seçiliyor. Neredeyse lisans öğrencilerinin dörtte biri bu dersi aldığı için, başka yüzlerce dersle çakışma durumu da söz konusu. Bu yüzden Dr.Sandos kayıtlanma sınırını düşürebileceğini de ekliyor.
Öğretim yılının başlaması ile beraber dersi canlı dinleyen öğrenciler, okulun içinde bir ibadet yeri olan 844 kişilik Battell Chapel’inde öğrenim görürken, yüzlerce kişi de canlı yayın aracılığı ile Dr. Santos’u dinledi. Birkaç hafta sonra ise dersin, genelde senfonilerin düzenlendiği Woolsey Hall’a taşınması kararlaştırıldı.
Ders, içerik olarak hem pozitif psikoloji -insanı başarıya taşıyan karakteristikler- ve bu karakteristikleri gerçek hayata nasıl uyarlayacağımız hakkında. Öğrenciler sömestr boyunca, Dr.Santos’un kendini geliştirme ve iyileştirme adını verdiği projenin ayakları olan küçük sınavları, vizeyi ve final ödevini bitirmek zorundalar.
Bazı öğrenciler bu dersi birazda olsa rahatlama olarak gördüklerini itiraf ediyorlar. Arkadaşları ile derse kayıt olan son senesindeki Riley Richmond “ Eğer herkes ağızdan ağza bu dersi konuşuyor olmasaydı belki haberim bile olmayacaktı ama en azından baskı az ve belki ileride daha az stresli bir hayat için birkaç ipucu öğrenebilirim.” diyor.
18 yaşındaki birinci sınıf öğrencisi Charlotte Emerson, dersin kalabalığı sonucunda gelen gözlemlemenin zorluğu ve öğrencilerin bunu fırsata çevirmesinden endişeli. Fakat herkes ne kadar rahatlatıcı ve diğer derslere kıyasla daha kolay olduğunu düşünse de Dr.Santos bunu Yale’in en zor dersi olarak görüyor. Sebebini ise “Hayatlarında ve alışkanlıklarında gerçek değişmeler yapmaları ve bu değişimlerden her gün sorumlu olmaları” olarak açıklıyor.
Dr.Santos sosyal baskı ve arkadaşlarla beraber ders almanın, notlar konusunda kaygılanma yaşamadan öğrencileri başarıya iteceğini düşünüyor. Bütün öğrencileri kayıt olması için cesaretlendiren Santos, Yale gibi bir üniversitede okumanın genellikle iyi notlar, prestijli bir stajyerlik ve iyi para kazanılan bir iş ile ilişkilendirildiğini fakat bunların mutluluğu arttırmadığını, bilim adamlarının araştırması ile destekliyor. Yapılan araştırmaya göre, bizi mutlu eden şeyler,örneğin lotoyu kazanmak veya iyi notlar almak gibi, aslında bizi gerçekten mutlu etmiyor.
Pozitif psikoloji üzerine olan derslerde öğrencilerin puanlarının kaydı tutuluyor. 2006 yılında Harvard’da 900 öğrenci “Pozitif Psikoloji” dersine kayıtlandı. Dr.Santos’a göre Harvard’taki dersten bu dersi ayıran şey, öğrencilerin öğrendiklerini nasıl gerçek hayata uygulayacağının da öğretilmesi.
Dr.Santos hala dersi tekrar açıp açmayacağından emin değil, çünkü böylesine büyük dersleri arada bir açmak her ne kadar harika olsa da, bütün öğrencileri almak diğer derslere haksızlık olabiliyor. Ayrıca Santos’un söylediğine göre, her sene bu kadar büyük bir dersin kaynak ve asistan ücretini karşılamakta mümkün değil.
Dr.Santos, kısımlara ayrılmış seminerler olarak kameraya alınan ders materyalini, bedava online eğitim platformu olan Coursera ile paylaşacak fakat şimdilik kampüs çatısı altında öğrenim vermeye çok daha hevesli.
Santos’un röportajdaki son cümleleri ise “Öğrencilerin hareketin bir parçası oldukları ve doğru olan için canla başla savaştıkları, Yale’in kültüründe bir fark yaratabildiğimiz bir noktadayız.” şeklindeydi.
Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/
Exit mobile version