Türkiye’de Mutlaka Görülmesi Gereken Plajlar: Doğa Harikası Turkuaz Sahiller

Tatil denince akla ilk gelen ülkelerden biri Türkiye’dir. Özellikle güney sahillere gittiğinizde İngiltere’den, Almanya’dan, Rusya’dan, uzak doğudan yüzlerce turistin tatil yeri olarak Türkiye’yi seçtiğini görürsünüz. Hatta en popüler tatil yerlerinde kendinizi yurt dışındaymış gibi bile hissedebilirsiniz, zira etrafta Türk’ten çok yabancı olacaktır. Gerçekten de Türkiye olarak bu konuda Dünya’daki en şanslı ülkelerden birinde yaşıyoruz. Şimdi gelin ülkemizin ev sahipliğini yaptığı Dünya’nın en güzel sahillerine bir göz atalım…

Kaputaş Plajı – Kalkan, Antalya

Turkuaz rengi suyuyla meşhur Kaputaş Plajı, hem Türkiye’nin hem de dünyanın en güzel plajlarından biri olarak kabul ediliyor. Genelde Kalkan’dan Kaş’a doğru gidenler, bol virajlı sahil yolunu takip ederken tesadüfen buluyor burayı. Yanında mayosu olan şanslı azınlık hemen denizle buluşuyor, fakat biraz merdiven indikten sonra. Kaş’a giderken tesadüfen keşfedenlerin yanı sıra, yurtdışından akın akın turistin gelme sebeplerinden biri. “Dünyanın en güzel plajları” listelerinde her zaman kendine yer bulan Kaputaş Plajı, her yaz dolup taşıyor. Plaj minik çakıl taşlarıyla karışık kuma sahip. Turkuaz rengi, tertemiz dalgalar sizi kendine çekiyor.

İztuzu Plajı – Dalyan, Muğla

Tatlı su ile deniz suyunun tam ortasında dar ama upuzun bir plaj düşünün. Bir tarafı, isminden de anlaşılacağı gibi tuzlu Akdeniz suyu, diğer tarafı ise tatlı su.  Kumsalında ise caretta carettalar geziniyor, daha ne olsun!  İztuzu Plajı, bu kadar ender rastlanan bir yeryüzü şekline sahipken, bir de caretta caretta’ların yumurtalarını bıraktıkları yerlerden biri olunca, iyice eşi benzeri olmayan bir yer statüsü kazanıyor. Hatta bu nedenle İztuzu Plajına “Kaplumbağa Plajı” bile deniyor.

Kaplumbağaları rahatsız etmemek için plaja akşam 20.00’dan sonra giriş yasak. Burada belki pek fazla restoran, kafeterya bulamazsınız ama yardıma ihtiyacı olan kaplumbağalar için ufak bir klinik bulunuyor. Ne de olsa burası bizim değil, onların doğal alanı. İztuzu Plajı belediye tarafından işletiliyor ama Özel Çevre Koruma Bölgesi olduğundan, kumsalda hiçbir yapıya izin verilmiyor. Daha önceden var olan yapılar da yıktırılmış. Turistlerin yeme içme ihtiyaçları için basit yiyeceklerin satıldığı ahşap büfe, tuvalet ve soyunma kabinleri var.

İztuzu Plajı’na ulaşmak için Muğla ilinin Dalyan beldesinden kalkan tekne dolmuşlar veya yine Dalyan PTT’sinin önünden kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz. Doldukça kalkan tekneler sabah 09.30 itibarıyla sefere başlıyor.

Ovabükü – Datça, Muğla

Çevresinde küçük pansiyon ve lokantalar bulunan Ovabükü, Mesudiye köyünde yer alıyor. Klasik tatil mekanlarından, kalabalık plajlardan sıkılanlar için köy hayatı ve sakin bir plaj, iyi bir alternatif olabilir. Yalnız unutmayın, sahil kum değil de taşlık. Bir de gidiş yolunun biraz engebeli olmasını umursamazsanız, sonunda masmavi bir deniz sizi bekliyor olacak. Hem köy hayatını yaşamak, hem doğallığı bozulmamış bir sahilde yüzmek isteyenler için Ovabükü doğru tercih olur. Hatta o kadar doğal ve yer yer ıssız ki, balıkların ve genelde plajlarda rastlanmayan deniz canlılarının kıyıdan az uzakta gözlemlenebileceği söyleniyor. Dalmayı ve keşfetmeyi sevenler için…

Kelebekler Vadisi – Fethiye, Muğla

350 metrelik kayalıklarla çevrili Kelebekler Vadisi, Fethiye – Ölüdeniz bölgesinde yer alıyor. Buraya gelmek isteyenler sadece deniz yoluyla ulaşımlarını sağlayabiliyor, çünkü vadi yüksek kayalıklarla çevrili. Ama denizden bir kez gelince, dağa iple tırmanış yapılabiliyor. Vadide kalacak yer yok değil, ziyaretçiler için ağaç ev ve çadırlar var. Günübirlik tekneyle gelip denizin tadını çıkardıktan sonra dönmek veya kalmak mümkün. Deniz ve dik kayalıkların arasında kalan Kelebekler Vadisi’ne gidenler, burada zamanın durduğunu söylüyor. Haklı olabilirler, çünkü buraya gelince dış dünyayla bağlantınız tamamen kopuyor. Bitki örtüsü ve üzerinde yaşayan 100 çeşit kelebek nedeniyle botanikçilerin ve entemologların yakından ilgilendiği ve incelemeler yaptığı bir yer burası. Yani son derece sıradışı.

Ölüdeniz – Fethiye, Muğla

Güzelliği dillere destan olan, hatta çok defa tescillenen bir başka kumsal da Ölüdeniz. En belirgin özelliği koy’un deniz kulağı şeklinde olmasıdır. Yani etrafı neredeyse tamamen kapalı bir göle benziyor. Suyu sığ ve sakin olmasına rağmen hem suyun dibinde sirkülasyon epey yoğun, hem de 2-3 günde bir su seviyesi yükselip alçaldığı için berrak ve temiz kalabiliyor. Ölüdeniz’in mavi bayraklı plajları, dalgasız ve sıcak su sevenler için epey iyi bir tercih olabilir.

Fethiye’den 15 km uzaklıktaki Ölüdeniz’e hem karadan, hem de denizden ulaşım sağlanabiliyor. Dahası, buradan da birçok yere, Kelebekler Vadisi, Göcek, 12 ada, Gemiler Koyu, Karacaören, Aya Nikola Adası’na ulaşılabiliyor. Tek bir yere bağlı kalmak istemeyenler için Ölüdeniz iyi bir referans noktası olabilir.

Ayrıca beldede yamaç paraşütü, sualtı dalışı, safari, rafting gibi birçok aktivite yapılabiliyor. Veya başka aktivitelerle uğraşmak yerine sadece denizin tadını çıkarabilirsiniz.  Fethiye ve tabii Ölüdeniz uzun yıllardır popülerliğini koruduğu için Mayıs-Ekim aralığında civardaki pansiyon ve otellerde boş yer bulmak mümkün olmayabiliyor. Bu yüzden erken rezervasyon yapılması gereken bir bölge olduğunu hatırlatalım.

Ilıca Plajı – Çeşme, İzmir

İnce taneli kumu, berrak ve sığ suyuyla gönülleri fetheden bir başka plaj da Çeşme Ilıca Plajı. Popüler tatil beldelerinde olduğu gibi yıldan yıla artan kalabalık ve yapılaşmanın yanında, Çeşme’yle ilgili değişmeyen ve güzel kalmayı başaran şeylerden biri Ilıca’nın sıcacık denizi. Sıcak olmasının sebebi suyun içinde kaynayan termal ılıcaların bulunuyor olması. Zaten ismi de buradan geliyor. Deniz suyunun sığ ve berrak olması sebebiyle, denizin içinde 15-20 metre ilerleseniz bile su seviyesi ancak belinize kadar geliyor. İyice açıldığınızda da suyun dibini hala görebildiğinizi fark edeceksiniz.

Hem çoğunlukla durgun, hem berrak, hem de sıcacık olması çekici geliyorsa mutlaka gidilmesi gereken plajlardan biri Ilıca. Kumsalda ücret karşılığında şezlong ve şemsiye hizmeti veriliyor. Ayrıca kendi şemsiyenizi ve havlunuzu da getirebilirsiniz. Ilıca’dan kalkan tekne turlarıyla farklı koylara da geçmek mümkün. İzmir’e 1 saat uzaklıktaki Çeşme Ilıca’ya hem kara, hem de havayoluyla ulaşabilirsiniz.

Sarımsaklı Plajı – Ayvalık, Balıkesir

Serin sulardan bir diğeri de Ayvalık’ta… Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde yer alan Sarımsaklı Plajı, Ege’nin en güzel plajlarından biri. Deniz suyu serin ama tertemiz olduğundan, biraz acı çekmeye değer!  Sahil şeridi boyunca oteller ve restoranların varlığı bölgeye hareket katıyor. Plajda ise mısır, dondurma satıcıları eksik olmuyor. Hatta karadaki satıcıları bırakın, denizde botla kıyıya yanaşıp içi dondurmayla doldurulmuş kavun satanlar bile var. Sarımsaklı, yeme içme imkanları bakımından zengin bir plaj desek yalan olmaz. Temmuz Ağustos aylarındaki bayıltıcı sıcağa rağmen suyu bir türlü ısınmayan Sarımsaklı, her şeye rağmen berrak suyu ve ince kumuyla en iyi plajlardan.

Patara Plajı – Kaş, Antalya

Yeşilçam filmlerinde ‘çöl’ olarak kullanılan kumsallardan biri de Patara Plajı. Antalya’nın Kaş ilçesindeki antik kent Patara’nın 18 km uzunluğundaki çölü andıran plajı, en güzel plajlardan. Patara antik kentinin yakınlarındaki plaj, bölgedeki en uzun ve en büyük kumsal. İnce kumu, sığ suyu ve durmayan rüzgarıyla hem tatilcileri, hem de rüzgar sörfü yapan sporcuları memnun ediyor.

Yalnız rüzgar ve akıntı sebebiyle sürüklenme tehlikesine karşı dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca deniz suyu bulanık olduğu için yüzerken kumla haşır neşir olma ihtimaliniz yüksek. Patara plajı ayrıca deniz kaplumbağalarının yumurta bıraktığı adreslerden biri olduğundan koruma altında. Patara’ya ulaşmak için Kaş’tan sonra 3 buçuk saatlik yolu göze almak gerekiyor.

Ortakent Kargı Plajı – Bodrum, Muğla

Kargı Plajı’nın diğer adı da Camel Beach, çünkü burada turistleri gezdiren develervar. 5 kilometrelik sahilde birçok mavi bayraklı plaj bulunuyor, Kargı da bunlardan biri. Yelken, su kayağı gibi sporlar için oldukça elverişli, yani bol rüzgarlı bir bölge.

Bodrum’un ince kumlu, mavi bayraklı denizinde yüzmek de spor yapmak da her zaman keyifli olacaktır. Merkeze 10 km uzaklıktaki Ortakent sahilinde kafe, restoran, plaj işletmeleri gibi tesisler bulunuyor. En yakın havalimanı Milas – Bodrum Havalimanı.

Akbük Koyu – Gökova, Muğla

Akbük Koyu’na geldiğinizde kendinizi tropikal bir adada gibi hissedeceksiniz. Çünkü daha önce deniz suyunun bu kadar temiz ve berrak olduğunu görmemiş olabilirsiniz. Gökova Körfezi’nin kuzeyinde yer alan Akbük Koyu’na gelmenin birkaç yolu var. Eğer direkt Muğla şehir merkezinden ulaşacaksanız, 50 kilometrelik bir yolunuz olacak. Bodrum veya Marmaris’ten geliyorsanız da yine en az 60 kilometre yolculuk yapmanız gerekecek. Dalaman Havalimanı’na 80, Milas Havalimanı’na ise 70 km uzaklıkta.

Altınkum Plajı – Didim, Aydın

İncekum Plajı – Marmaris, Muğla

Marmaris ve Akyaka arasında bulunan İncekum Plajı, Türkiye’nin Hawaii’si olarak biliniyor. Sebebi ise insanın içini açan tertemiz ve turkuaz rengi suyu. Boncuk Koyu’nda bulunan İncekum’daki muhteşem denizin serin sularına ulaşmak o kadar kolay değil! Marmaris merkezden Sedir Adası’na doğru yola çıkılıyor. Merkeze yaklaşık 13 kilometre uzaklıkta olan Çamlı Köy’e varınca arabalardan inip traktörlere biniliyor, çünkü arabaların plaja ulaşması mümkün değil.

Çıralı Plajı – Kemer, Antalya

Çıralı Plajı adeta mavinin yeşille buluştuğu bir noktada yer alıyor. Tarihi sit alanıolarak kabul edilen bu bölgede büyük yapılara izin verilmediği için plaj doğallığını ve güzelliğini koruyor. Bu sayede ormanın içinde bir plaj havası yaratıyor. Ayrıca burası da caretta caretta’ların en sevdiği plajlardan biri! Yakınlardaki otel ve pansiyonlarda konaklayabilir, çadır, bungalov tarzı kamp seçeneklerinden de faydalanabilirsiniz. Olimpos‘a yürüme mesafesinde olan Çıralı köyü, Antalya’nın Kemer ilçesinde yer alıyor.

Kleopatra Plajı – Sedir Adası, Muğla

Sedir Adası (Cedrea), Marmaris’in 16 kilometre kuzeyinde bulunan turistik ve mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Bölge altın sarısı kumsalı ve denizi ile meşhur. Plaj aynı zamanda Kleopatra Plajı olarak adlandırılmakta. Cedrae antik kentine ait şehir duvarları, pla ve antik tiyatro kalıntıları da burada bulunmakta.  Bölgede, Kleopatra’nın da burada yüzdüğüne inanlına çok orjinal ve muheşem bir plaj mevcut. Efsaneye göre, Kleopatra ve Antonius burada yüzmüşler ve plajın altın kumları özel olarak Kuzey Afrika’dan buraya gemilerle getirtilmiş. Bu çeşit altın sarısı kum sadece Mısır’da bulunmakta. Adanın batı ucunda yer alan kalıntılar Roma dönemine ait. Antik tiyatro alanı gayet korunmuş durumda. Ayrıca bir de Agora var. Bölgedeki epigraflardan burada Apollon onuruna atletizm festivallerinin düzenlendiği anlaşılmakta.
Sedir Adası, Kleopatra Plajı bölgesine Marmaris’ten ulaşım mevcut. Çamlık İskelesi’nden de düzenli olarak Sedir Adası’na tekne seferleri yapılmakta. Çamlık iskelesine ulaşım için öncelikle Çamlı Köyü’ne varmak gerekli. Çamlı Köyü’ne ulaşım için Marmaris-Muğla yolunun 12 nci kilometresinde Çamlı tabelasını görüp saptıktan sonra 6 km. kadar daha yol alarak Çamlık İskelesine ulaşıyorsunuz.