Telefon Bağımlılığını Kırmak İçin İzlenecek 5 Bilimsel Yol

Özellikle genç yetişkinlerin dahil edildiği bir araştırmaya göre; insanlara “Bir tercih yapmanız gerekirse kemiğinizi mi yoksa telefonunuzu mu kırardınız?” sorusu yöneltildi. Katılanların %46’sı kırık bir kemiğe sahip olmayı tercih ederken, telefon kırmayı tercih eden %54 için de verilen karar anlık bir karar değildi, üzerine derinlemesine düşünmüşlerdi.
Gerçekten telefon müptelası haline mi geldik?

Telefonlar bağımlılık yaratan maddelerden değilse neden bağımlı oluyoruz? Bunu düşünün; çünkü bağımlılık, psikolojik sıkıntıları yatıştırmakla ilgilidir hatta hayat sorunlarıyla baş etmek için başvurulan bir yol olarak algılanır.

New York Times en çok satılanlar listesine giren “Irresistible (Karşı Konulmaz)” kitabının yazarı Adam Alter: “Yalnızca psikolojik motivasyonunuz tam olarak sağlanmadığında bir bağımlılık geliştirirsiniz. Bu ister madde ister davranış bağımlılığı olsun bu bağımlılıkların yatıştırılması için izlenen yollar birbirine oldukça benzer.”

Endişe çağında yaşıyoruz ve telefonlar bu kaygıları giderebilirmiş gibi görünürken aynı zamanda bu endişenin büyümesine katkıda da bulunabilirler. Bazı araştırmacılar akıllı telefonları “yetişkin emziği” olarak adlandırıyorlar; huysuz, sıkılmış veya sıkıntılı durumdaysanız sizi rahatlatan bir emzik.

Peki bu konuda ne yapacağız? Yine Adam Alter’ın işinize yarayabilecek bazı psikoloji ipuçları var.


1) “Telefonumu saatte bir kereden az kontrol edemem” demek yerine “Telefonumu saatte bir kereden fazla kontrol etmem” deyin.

Alter: “Kendinize “yapmam” dediğinizde, kendinize bu şeyi yapmamak için karar verme yetkisi veriyorsunuz. “Yapamazsın” dediğinizde ise sanki bazı dış güçler size bu şeyi yapmamak gerektiğini söylüyor gibi geliyor. İnsan motivasyonunun çalışması ve karar verme şekli gereği yetki bize ait olduğunda daha iyi sonuç alıyoruz ve yapabileceğimiz ya da yapamayacağımız şeylerin söylenmesini sevmiyoruz.”

Araştırmalara göre; “Egzersiz rutinim asla aksatamam.” cümlesini kuranlar %10 başarılı olurken bu oran, cümleyi “Egzersiz rutinimi asla aksatmam.” şeklinde kuranlarda %80 olarak gözlemleniyor.


2) Yakınlık kaderdir.

Kesinlikle yanınızda telefonunuzun olması gerekmediğinde onu kolayca erişemeyeceğiniz bir yere koyun; odanın size en uzak köşesi iyi bir seçenektir.

Alter: “Bulunduğunuz çevreyi kendi refahınızı en üst düzeye çıkarmak için tasarlayabilirsiniz. Bunu yapmanın bir temel yolu; saplantılı bir şekilde yapmaya devam ettiklerinizi o çevreden uzakta konumlandırmanızdır. Bu yol, telefon kullanma isteğini bastırmaya çalışmaktan çok kullanmayı önlemek adına daha etkili bir yoludur.”

Gerekli olmayan tüm bildirimleri kapatın.

Alter: “Mesaj aldığınızda “ding” yani “Hey! Şimdi beni kontrol et.” sesini kapatın; böylece ne zaman kontrol etmeniz gerektiğine telefonunuz yerine siz karar verirsiniz. Ayrıca, sizin için en bağımlılık yapan uygulamaları alıp dördüncü sayfada bir klasöre gömebilirsiniz.”
Başlarda belki alt üst olacaksın. Hepimiz oluyoruz. Fakat size sahip olanı saf dışı bırakmadan hayatınızın bir saatini kaybetmemenizi nasıl sağlayabilirsiniz?


3) Durdurma kuralını uygulayın.

Telefonunuzu 3 dakikada hızlıca kontrol edeceğinizi söylediniz ve sonra bir saat geçti ve hala ekrana mı bakıyorsunuz? Hayır, zaman yolculuğunu keşfetmediniz. E-postayı, Facebook’u, Twitter’ı ve Instagram’ı kontrol ettiniz… Ve sonra e-postayı, Facebook’u, Twitter’ı ve Instagram’ı tekrar kontrol ettiniz.

Alter: “Bu noktada benim için bu döngüyü durdurmanın vaktinin geldiğini söyleyen bir kural, zinciri kırar ve başka bir şey düşünmenizi sağlar.”

Telefonunuzda e-posta, mesajlaşma, Facebook ve Instagram hariç başka ne var biliyor musunuz? Geri sayım sayacı. Belki de sonraki döngünüzün son adımı da bu olmalıdır. Dolayısıyla bir “durma kuralı”, sınırsız kontrol etme isteğini engelleyebilir.


4) Alışkanlıklarınızı kırmak yerine onları değiştirin.

Yakınlık kaderdir, bunu konuşmuştuk değil mi? Koltuğa oturduğunuzda, telefonunuza erişemeyeceğinizden ve bir kitaba ulaşabileceğinizden emin olun. Dişlerinizi gıcırdatmak yerine kötü olanı iyi bir alışkanlığa dönüştürüyorsun.

Alter: “Yapmak istemediğiniz davranış için yedek bir davranış bulursanız yapılmaması gereken kötü şeyi, yapmanız gereken iyi bir şeyle değiştirirsiniz.”

Elinizin altında her daim kitap bulundurmuyor olabilirsiniz. O halde, e-kitap uygulamalarını ekranınızda Instagram’dan daha önde ve merkezde tutabilirsiniz.


5) Gelecekteki haliniz için doğru şeyleri yapmaya çalışın.

Kahraman, gece yarısından sonra bir kurt adama dönüşeceğini ve bodrumda bir zincir olduğunu biliyor. Canavara dönüştüğünde kimseye zarar vermemek için kendini gece yarısından önce bodruma zincirliyor. Evet, bu hikayedeki kahraman da canavar da sizsiniz. Her konuda önceden düşünerek ne kadar akıllıca kararlar alırsanız, geleceğinizden o kadar emin olursunuz.

Alter: “Bugün doğru olanı yapmak çok zor olsa da amaç; şimdiki halinizi, gelecekteki kendiniz için doğru şeyi yapmaya cesaretlendirdiğinizden emin olmaktır.”

Dolayısıyla, uzun vadeli çözüm telefonla alakalı değildir. Kendiniz için zaman ayarlayın ve telefonu uzaklaştırın.

Kaynak.

Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/