Son zamanlarda özellikle siyasiler tarafından sıklıkla kullanılan
“liyakat” kavramı, Arapça “lyk” kökünden gelmekte ve
“layık olma” anlamını taşımaktadır. Mesleki açıdan liyakat kavramı, somut verilere dayanan bir seçim safhasının, adaylar arasında mesleğin gerekliliklerine uygunluk ölçüsüne paralel olarak sonuçlandırılmasını ifade etmektedir.
Günümüzde çeşitli mesleki kademelere layık olan adayların ilerlemesi/ilerleyememesi küresel bir sorun teşkil etmektedir. Yöneticiler ilgili alanlarda yetkin kimselerin yer almasını istiyorlarsa da, kimi zaman kişisel menfaatler bunun önüne geçebiliyor. Söz konusu somut durum ise terminolojik anlamda “liyakatsizlik” durumunu meydana getiriyor.
Her ne kadar her bir mesleki kademe için farklılık arz ediyor olsa da genel başlıklarla liyakatin temini, tercih edilecek adayın belirli şartları taşımasına bağlıdır.
Eğitim: Adayın, işin gerektirdiği eğitimi almış olması.
Deneyim: Adayın, işin gerektirdiği deneyime sahip olması.
Performans: Adayın, diğer adaylara nazaran sarf ettiği çaba ölçütü.
İletişim: Adayın, işin gerektirdiği ölçüde iletişim becerisine sahip olması.
Diğer etmenler: Yukarıdakilerin dışında somut verilere dayandırılabilen ve adayın önceliğini gerektiren hususların mevcudiyeti.
Kişilerin ilgili işlere uygunluk – yaraşırlık durumu değim, kifayet, yeterlilik olarak ifade edilmektedir. Yeterlilik ölçüsü dikkate alınmaksızın yahut en azından esas teşkil etmeksizin meydana gelen terfiler, liyakatsizliği doğuracağı gibi; liyakatsizlik durumu ise uzun vadede örgütün yönetiminde sorunlara sebebiyet verecektir.
Yöneticiler örgüt idaresinin başında yer alsa da, ilgili yetkinin devredildiği kimseler yetkiyi kullanabilecek kifayete sahip değilse genel üzerinde zararlar meydana gelmesi muhtemeldir. Bu kapsamda yöneticilerin su yüzüne çıkan bencillik yanılgısı, örgütün diğer üyeleri için geriye iki seçenek bırakır.
Liyakat dışında esas alınan kıstasların sağlanması. Verimsiz çalışma. O halde liyakatsizliğin baş gösterdiği hallerde yönetsel açıdan sorunlar meydana gelmese dahi, diğer adaylarda oluşan algı, mevcut görevlerin yerine getirilmesinde verimsizlik ortaya çıkaracaktır. Bu verimsizliğin düzeyi ise, adayların algısı dolayısıyla hedef kadrolardaki yetersizlikle doğru orantılı olacaktır.
Açıklanan sebeplerle örgütün devamlılığı ve ilerleyişini menfaat edinen idarecilerin, örgüt üyelerinin sağduyusunu hissedebilir olması, kadrolaşmak yerine liyakatin esas alınarak kademeleri tamamlaması ve idarenin iş birliği içerisinde çalışmasını sağlaması, uzun vadede kişisel ve her halde genel menfaatin temin edilmesini sağlayacaktır.
Yorumlar (0) Yorum Yap