“Bu sevginin arkasında yatan sır, benim sade bir vatandaş olmam ve halkın arasından gelmemden kaynaklanıyor, sırtımı halka dayamamdan kaynaklanıyor. Ben bir balon değilim. Öyle olanlar, ayakta kalmak için öyle olmaya mecbur kalanlar var. Benim öyle yapmama gerek yok, senelerce de olmadı, çünkü sırtımı halka dayamışım ben.”
Ünlü olmak, onun hayatını değiştirmemiş.
“Hiç geçerli değil orada Kemal Sunal, okula girdiğim zaman kendimi siliyorum, öğrenci oluyorum. Öğrencilerden biri oluyorum. Orada kimse Kemal Sunal’ı fark edemez.”
Ancak lisedeyken durum böyle değilmiş tabi.
“Orada bi arkadaş grubumuz vardı, onlarla birlikte kalıyor ve geçiyorduk sınıfı, ben de onlara uydum. Onlarla kalıp onlarla geçtim. Üniversitede o arkadaşlardan sıyrılıp yeni arkadaşlar edindim. Örnek arkadaşlar edindim, aradaki farkı kapatmak için çok hızlı okuyup bitirdim.”
11 senenin sonunda liseyi bitiren Kemal Sunal, Marmara Üniversitesi’nden sessiz sedasız mezun olmuş. Meşhur mezuniyet konuşmasını bilirsiniz:
“4 yıllık üniversite maratonu sonunda bitti, ama benimki biraz zor bitti. Ben 4 yıllık üniversite hayatını 27 yılda bitirdim.”
Mezun olduktan sonra da Radyo, Televizyon ve Sinema dalında yüksek lisansını da yaparak eğitim hayatına başka bir başarı daha eklemiş.
“Yüksek lisans öğrenimimde bir gün bile devamsızlığım yok. Ben bunları sessiz sedasız gayet güzel örnek bir talebe olarak yaptım ve bitirdim.”
“Bu kadar tevazu içinde, benim hiçbir şekilde bir yönetici olarak bilmediğim bir şekilde sessizce devamlı disiplinli bir öğrenci olarak bu azim ve kararlılığı göstererek bu diplomayı almasını, ben gerçekten takdirle karşılıyorum.”
Yüksek lisansı bitirdikten sonra doktora yapmayı çok istemiş ancak ömrü buna yetmemiş.
“Okusun insanlar, okumanın yaşı yoktur. Ben aftan yararlanıp girdikten sonra, bu mesaj halka da geçti, ulaştı. Beni gördükten sonra, benim gibi yaşı geçmiş insanlar okumaya geldi, kayıtlarını yaptırdılar ve yeniden okula başladılar. Bu çok güzel bir şey.”
Yorumlar (0) Yorum Yap