Soyut sanat, gerçeklik figürünü reddeden, temsili olarak renkleri ya da farklı unsurları kullanarak yaratılan sanat anlayışıdır. Soyut sanat gelenekselliği reddeder. Kendine özgü kavramlarını sanatçıların kişisel bakış açılarıyla oluşturur.
Soyut sanat ilk bakıldığında çok karmaşık ya da anlamsız gözükebilir. Sanatın doğası gereği eserler sizi düşünmeye itecektir. 3 küçük adımla, sanatın ve sanatçının sizin için ne anlama geldiğini anlayabilirsiniz!
1) Empati en güçlü silahtır.
Eseri daha iyi anlayıp yorumlamak genelde tarihi bir arka bilgi gerektirir. Bu bilgiye sahip olmasanız da esere ilk baktığınızda aklınızda canlanan ya da içinizde hissettiğiniz o duygunun ressam için ne ifade edeceğini düşünün. Sanatçı kafasını anlamak zordur, ancak bir sanatçının sizin kafanıza girmesi çok daha zor olacaktır. Bu yüzden önyargılarınızı kırarak bir yaklaşım sergilemeniz önemli bir noktadır.
2) Sanatı bir bütün olarak değerlendirmeniz gerekir.
Eserlere baktığımızda beynin zevk merkezleri hareketlenir. Manzara resmine bir bütün olarak bakabiliyorsak bu nesnelerin zihnimizde tanımlanmasındandır. Soyut bir esere de bütün olarak baktığımızda beynimiz parçaları tanımak ve tamamlamak ister. Eser de tek bir yere odaklanmaya değil eserin her köşesine, dokusuna, boyutuna dikkat edin. Bütünlük sanat eserleri için vazgeçilmez bir parçadır.
3) Renkler size yol gösterecektir.
Sanatçı kelimelerle değil renklerle konuşur. Soyut sanatta renkler tamamlayıcı olmayabilir. Fakat zıt renklerin bütünlüğünü görmek mümkündür. Bu da size yine karmakarışık gelse de, sanatçının ruh hali haritasını çıkarmak için birebir bir yoldur. Her ne kadar kabul edilmese de mavi çoğu zaman özgürlüğü, kırmızı aşkı, sarı ise heyecanı anlatır.
“Renk, genelde ruhu doğrudan etkileyen bir güçtür. Renkler klavye, gözler tokmaklar, ruh ise piyanodur. Sanatçı da piyanoyu çalan eldir. Tuşlara dokunarak ruhta titreşimler yaratır.”
-Wassily Kandinsky
Yorumlar (0) Yorum Yap