İnsanların Yirmili Yaşlarda Yaptıkları Kritik Hatalardan Çıkardıkları 10 Hayat Dersi

Dürüst olalım: Kimse hata yapmaktan, zamanını, enerjisini ve parasını kaybetmekten hoşlanmaz. Ancak hatalar bakış açımıza göre bir öğretmen de olabilir; ilerlemek için kaygı da yaratabilir.
Bu noktada pragmatist filozof John Dewey bir düşünceye sahip:

“Gerçekten sorgulayan bir zihne sahip olan kişi başarılarından olduğu kadar başarısızlıklarından da çok şey öğrenir.”

Hatalarınızdan ders çıkarmak otomatik olarak gerçekleşmez. Hatalarınızın üstüne derinlemesine düşünmeniz ve hatalarınızı analiz etmeniz gerekir.



Yazar Darius Foroux, yirmili yaşlarında yaptığı hatalardan öğrendiği dersler anlatmış. Onun düşünce sistemi ve hatalarını analiz ediş yönteminden ilham alarak biz de kendi hatalarımız üzerinde düşünebiliriz:

1) Her şeyi bildiğini zannetme. Bir şeyleri başarmak istiyorsan, alçak gönüllü olmalısın.

Her şeyi bildiğini sanan insanlardan olma. Hayatımda her zaman bu tarz insanlarla karşılaştım. Bunun sebebi onlardan biri olmamdı.
Ne zaman senden daha zeki olduğunu düşündüğün birini dinlemeyi reddedersen ve akıllı görünmek için her şeyi bildiğini düşünürsen, en büyük aptallığı yapmış olursun.
Egonu bir kenara kaldırmanın ve hayatın insanları etkilemekten ibaret olmadığını öğrenmenin zamanı geldi.
Bir şeyleri başarmak istiyorsan, alçak gönüllü olmalısın.
Eğer hala alçak gönüllü olamadıysan sana bir haberim var. Hayat seni bir noktada alçak gönüllü hale getirecek.


2) Kendi mutsuzluğunun sebebini başkalarında arama.

Çocukken başkaları sana baktı. Ebeveynlerin, kardeşin, aile üyelerin, koruyucu ailen… Bu herhangi bir kişi olabilir. Biri senin için her zaman sorumluydu.
Ama bu durum artık geçerliliğini yitirdi. Artık kendinden sadece sen sorumlusun. Bu yüzden mutsuz olduğunda bunun kaynağını başkalarında arama. Bu hayatındaki insanlar için adil bir davranış olmaz.
Bunun yerine mutsuzluğunu kabullen ve bu konuda bir şeyler yapmaya çalış.


3) Vaktini olumsuz insanlarla harcama.

Çevrendeki insanların seninle aynı şeyler için çaba göstermemesi büyük bir şans. Yirmili yaşlarımın bir noktasında çevremi tamamen olumsuz insanlar sarmıştı. Üniversitede ayrılan, tek dertleri daha fazla boş vakit geçirmek olan, hedefleri olmayan insanlar tarafından kuşatılmıştım.
Birçok kişi hayatını ürkek yaşıyor ve rahatından ödün vermek istemiyor. Hayattan tek beklentileri televizyon karşısında daha fazla vakit geçirmek olan insanlardan uzak dur.


4) Aşk düşündüğün gibi bir şey değil.

Karşındaki insanın nasıl hareket edeceğine sen karar vermezsin. Böyle bir şeyi iddia dahi edemezsin. İnsanları oldukları gibi kabullenemiyorsan ve beklentilerini kendine göre şekillendiriyorsan büyük bir yanlış yapıyorsun demektir.



Karşındaki insanın sana göre hareket ederek yaşamasını istemene koşullu aşk denir. Bunun tam tersi için çabala. Aşk hakkındaki beklentilerini bırakmak zordur. Ama buna mecbursun. Aksi takdirde ilişkilerinde asla mutlu olamayacaksın.


5) Aslında sandığın kadar vaktin yok.

Gençken, kendini sonsuz bir zaman denizinin ortasında gibi düşünürsün. İstediğin her şeyi yapabilirsin. Harika değil mi?
Gözünü kırpmışsın ve otuzuncu doğum gününü kutluyorsun!
Konu çok basit. Kendine şu soruyu sor:
 • Zamanımın ne kadarını bana içsel doygunluğun verdiği mutluluğu yaşatmayacak şeylere harcıyorum?
 • Şu an yaptığım işi seviyor muyum? İşime ne kadar zaman harcıyorum?
 • Hayatımda olan kişileri seviyor muyum? Onlara ne kadar zaman harcıyorum?
Bu soruların cevapları sana zamanın ne kadar değerli olduğu hakkında bir fikir verecektir.


6) Dostane bir hatırlatma: Muhtemelen düşündüğün kadar harika biri değilsin.

Her zaman belli konulardan senden daha iyi, akıllı, güçlü, havalı, iyi görünen biri olacak. Her zaman.
Bu yüzden her konuda harika olduğunu düşünmeyi bırak. Harika olduğunu düşünmeni sağlayan şey ne? Bu durum kendini sürekli başkalarıyla kıyasladığını gösterir. Sadece kendin ol ve kendini başkalarıyla kıyaslama.


7) Öğrenmenin sonu yoktur.

Kendini geliştirmeyi ve öğrenmeyi bıraktığın an, öldün demektir. Şaka yapmıyorum. Üniversiteden çıktığımda öğrenmeyi bıraktım. Tahmin et ne oldu? İki yıl sonra hayatım berbat bir hale geldi.
Her gün yeni bir şeyler öğrenmek için kendini zorla. Eğer daha iyi olamıyorsan, gittikçe kötüleşiyorsun.


8) Zor şeyleri başarmak seni daha çok tatmin eder.

Zor şeylerden kaçıyor musun? Kendini buna alıştırma. Kendini gelişmek için, birikim yapmak için, spor yapmak, başkalarına yardım etmek için zorla.
Zor şeyleri başarmanın hayatında her zaman daha fazla geri dönüşü olacağını unutma. Çok çaba gerektiren bir konuda başarıya ulaşmanın verdiği hissi erkenden yaşamaya çalış. Bu hiç spora gitmek istemediğin bir zamanda spora gitmek de olabilir, kendini zorlayarak yaptığın herhangi iyi bir şey de olabilir.
Bu durumun verdiği rakipsiz başarı hissini ve gurur duygusunu olabildiğince hisset.
Aynı şeyin kariyerin için de geçerli olduğunu unutma.


9) Yalnız kalmaktan korkma. Yalnızlığın verdiği huzuru hisset.

Asla yalnız kalamıyor oluşun bir tehlike işaretidir. Ailen ya da arkadaşlarınla aran ne kadar sıkı olsa da, büyümek için bazen yalnızlığa ihtiyacın vardır.
Bu yüzden kendi başına bir yerlere gitmeye, ayakların üzerinde durmayı öğrenmeye çalış.
Yalnızken kim olduğunu bilmek için yeterli zamanın vardır. Vaktini her zaman başkalarıyla geçirirsen hayatındaki insanların ürünü olursun. Bazen kendini başkalarından uzak tutman gerekir.


10) Küçük kararlar büyük sonuçlar doğurur.

Bugün çalışmayı, antrenman yapmayı, sorumluluklarını pas geçsen sana bir zararı olmaz değil mi? Ya da yeni bir telefon alman seni fakir yapmaz.
Burada verdiğin en ufak bir karar bile hayatını derinden etkileyebilir. Hayat verdiğin küçük kararların sonucudur. Sen de her gün yaptıklarınla tanımlanırsın. Bu aslında iyi bir haber. Çünkü bugün kimsen ve ne yapıyorsan, gelecekte de o kişi olursun.

This post is also available in: English

Kategoriler: Yaşam

Yorumlar (0) Yorum Yap

/