İşe Alım ve Yetenek Yönetimi Uzmanı Murat Yıldız‘ın kaleminden…
Çok sevdiğim sözlerdendir. Zannetme sor! sorgula!
Zira zannetmeye, varsaymaya başladığımızda kendi zihnimizde bir senaryo oluşturur, sonra da bu senaryonun gerçekleşmesi için çaba göstermeye başlarız. İşin kötüsü bu durumun farkında bile olmayız. Psikolojide buna kendini gerçekleştiren kehanet(pygmelion etkisi) deniyor. Zihnimiz kendi inandığını gerçekleştirmek için o kadar güçlü ve sessiz komutlar verir ki, farkında olmadan onu gerçekleştirmeye çalışırız.
Bu yazımda, farkında olmadığınızda kariyer yolculuğunda yanlışlar yaptıracak varsayımları, zannetmeleri yazmaya çalıştım. Bu varsayımlar sizde de varsa, sorgulamanız sizlere yeni ufuklar açacaktır.
1) Mezuniyet notu çok önemlidir ya da hiç önemli değildir.
Evet mezuniyet notu okulu bitirmeniz için önemlidir. Ancak mezuniyet notu tek başına bir anlam ifade etmez. Bu not, arkasındaki hikaye ile önemli ya da önemsiz olur.Örnek üzerinden gidelim;
Mezuniyet notunuz (4 üzerinden) 2,1 ise, size soracağım soru:
– Geriye kalan 1,9’u nerede harcadınız? olacaktır.
Bu 1,9’u, projelerde, stajlarda, part time çalışmalarda, kulüp etkinliklerinde, vaka analizlerinde harcadıysanız, bu fark size annenizin sütü gibi helal olacaktır.
Bu 1,9’luk farkın anlamlı bir açıklamasını yapamazsanız (bu farkı okey, batak gibi bilimum faydalı (!) işlerde harcadıysanız), evet bize çok önemli mesajlar verecektir.
2) Referans ile torpil aynıdır.
Değildir arkadaşlar.
Torpil, adayın sorgusuz sualsiz bir şekilde işe alınma “talimatı”dır. Torpil olduğu zaman aday için engel söz konusu değildir. Tüm bariyerler ortadan kaldırılmıştır. Mülakatlar, testler vb şeyler prosedürü yerine getirmek için yapılır.
Referans, ön eleme süreçlerini aşmanıza yardımcı olan mekanizmadır. Referans sayesinde işe girmek için gerekli beceri ve kabiliyetlerinizi sunma fırsatını yakalarsınız. Örneğin 4.000 kişinin başvurduğu bir pozisyonda 40 kişi ile görüşülecekse, referansınız sizi 41. yapar. “Asıl işe alım bariyerlerini aşmak” sizin kendi beceri ve kabiliyetinize kalmıştır.
3) Tecrübe kazanmanın tek yolu stajdır.
İtiraf ediyorum, bu varsayımın sorumlusu bizleriz arkadaşlar. Yeni mezun mülakatlarında o kadar çok tecrübe ister olduk ki şu an staj bulma ve staj yapma konusunda tam bir hücum var… Evet bu hücumun sorumlusu biziz.
Ama; daha önce de yazdım, okulda iken tecrübe kazanmanın tek yolu staj değildir. Tecrübe kazanmak için sadece staja odaklanıp diğer alternatifleri (part time, kulüp çalışmaları, projeler vb) ihmal etmek ciddi bir kayıp olacaktır.
4) Kariyer hedefi her şeydir.
Kariyer hedefi çok şeydir ama her şey değildir. Çünkü başarıyı getiren şey kariyer hedefinin kendisi değil, bu hedefi gerçekleştirmek için sizin neler yaptığınızdır.
Bu nedenle önemli olan hedefinizin;
- Sizi motive edebilme gücüdür,
- Size kariyer gelişim planı yaptırabilmesidir,
- Sizi fırsatlara hazır olmanızı sağlamasıdır,
Bunları sağlamayan hedef, kuru gürültüden başkası değildir.
5) Sadece bölümümle doğrudan ilgili pozisyonlarda iş bulabilirim.
Gönül istiyor ki ortaokul – liseden itibaren mesleki eğilimleriniz, yetenek ve becerileriniz analiz edilsin, ona göre üniversite yönlendirmeleri yapılsın ve iş hayatına da bilinçli bir tercih ile atılın. Ama mükemmel eğitim sistemimizle tam bir hayal bu!
Diğer taraftan, bu işsizlik curcunası içinde elinizdeki tek alternatifiniz mezun olduğunuz bölüm değil. Okuduğunuz bölümle ilgili olabilecek, linklenebilecek başka meslekler, departmanlar olduğunu da unutmayın. Şöyle ki;
Meslekleri, gerektirdiği bilgi ve beceri olarak temelde ikiye ayırabiliriz.
- Birinci gruba maden işletmesindeki maden mühendisliğini; üretim şirketinde labaratuvarda çalışacak gıda mühendisliğini örnek verebilirim. Bu mesleklerde üniversitede alınan “lisans”, mesleği doğrudan belirlemektedir.
- İkinci grupta ise, satış (satış temsilcisi, mağaza yöneticiliği, satış mühendisliği, satış operasyon, ihracat, bayii yönetimi vb), pazarlama (digital, ticari, marka yönetimi vb), satınalma (klasik satınalma, ticari satınalma, ithalat vb) gibi kişisel becerilerin ön plana çıktığı meslekleri sayabilirim. (Kişisel yetenek ve becerilere örnekler; ticari düşünebilme, analitik düşünme, müzakere edebilme, dışadönüklük, girişkenliki vb..)
Örneğin, dışadönük, girişken, ticari düşünebilen, araştırmacı, müzakere etmekten hoşlanan, ingilizce konusunda kendini yetiştirmiş bir gıda mühendisinin; gıda ürünleri ihracatçısı bir firmanın ihracat pozisyonlarında şansı her zaman çok güçlüdür
Sizin düşünceleriniz nelerdir? Aşağıdaki yorumlar kısmından fikirlerinizi, deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.
[divider]Konuk Yazar[/divider]
Murat Yıldız
Kaynak.
Yorumlar (0) Yorum Yap