Özellikle yoğun iş dönemlerinde baskı altında ve stresli hissediyoruz. Bunun sonucunda da hayatımızın büyük bir kısmını birlikte geçirdiğimiz iş arkadaşlarımıza karşı yapıcı geri bildirimler vermek isterken çoğu kez bilinçsizce kaba/kırıcı sözler sarf ediyoruz. Unutmayın, kurduğumuz cümlelerin çoğu zaman daha kibar ve yapıcı versiyonu vardır.
1) Her zaman bu şekilde yapıyorduk.
Değişimden korkuyor, tecrübelerinize güveniyor olabilirsiniz. Ancak “Biz hep böyle yapıyorduk.” gibi cümleler size esnek olmayan, kalıplara sıkışmış bir görüntü verir. Onun yerine “Bu öncekilerden farklı bir yaklaşım, neden daha iyi olduğunu düşünüyorsun?” diyebilirsiniz.
2) Yanılıyorsun.
İş yerinde “senin söylediğin yanlış, sen yanılıyorsun” gibi şeyler söylerseniz görgü kurallarını aşmak üzeresinizdir ve bazı insanları kızdırabilirsiniz. Daha diplomatik bir tutum sergileyin ve “bu nedenlerden dolayı sana katılmıyorum” deyin.
3) Yapabileceğim bir şey yok.
Bazen gerçekten bütün çıkışlar kapalıymış gibi hissederiz. Sanki elimizden hiçbir şey gelmeyecekmiş gibi… Ama “yapabilirim” tutumunu benimsemek, yenilgiyi kabullenmekten daha faydalıdır. “Yapabileceğim bir şey yok.” yerine “Sıkışmış gibi hissediyorum, başka seçenekler bulmama yardım edebilir misin?” diye sormak sorunu çözebilir.
4) Sadece bir dakika sürecektir.
Bir dakikada halledilen çok az şey vardır. İş arkadaşlarınıza böyle bir şey söylerseniz onlara güvence vermeniz gerekir. Gerçek şu ki aceleye getirilen işlerin bir değeri yoktur. Bu nedenle “Sana ‘belli bir zaman dilimi’ sonrasında döneceğim.” demeyi deneyin.
5) Benim sorunum değil.
İşyerinde birçok işle uğraşırken, sizin sorununuz olmayan şeyleri es geçmek kolay olsa da “Bu benim problemim değil.” gibi söylemler sizi iyi bir takım arkadaşı yapmayacaktır. Onun yerine “Bu konuyu …. İle görüşmelisin.” gibi daha yumuşak cümleler kurabilirsiniz.
6) Bunun hiçbir anlamı yok.
Anlamadığınız şeylere önyargı ile yaklaşmak ve “çok anlamsız” gibi söylemlerde bulunmak size negatif bir görünüş çizer. Bunun yerine başkalarının ne dediğini anlamaya çalışın ve “Emin değilim, neden daha iyi bir seçenek olduğunu söyleyebilir misin?” gibi cümleler kurun.
7) Üzgünüm ama…
Üzgün olduğumuzu çok nadiren söyleriz ve arkasına hemen bir mazaret ekleriz. Bu da dilediğimiz özrün anlamını alır götürür. “Üzgünüm ama…” yerine “Bunun için üzgünüm, bir dahaki sefere şöyle yapacağım.” demeye çalışın.
8) Ben böyle sanmıştım.
Genellikle iletişim sorunları nedeniyle birçok basit hata yapılabilir. Hata yaptığınızda varsayımlarınızı açıklamak yerine sizden beklenenin ne olduğunu sorun.
9) Şu şekilde yapmalıydın.
Kızdığınız zaman başkalarının hatalarını bulup yüzlerine vurmak çok kolaylaşabiliyor. Ancak birisini suçlamak ve hatalarını yüzüne vurmak her zaman iyi bir yaklaşım değil. Onun yerine “Bu şekilde işe yaramadı, bir dahakine şöyle yapmay dene.” diyerek daha yapıcı olabilirsiniz.
10) Zamanım yoktu.
Bazen öyle yoğun oluyoruz ki bir günün 25 saat olmasını diliyoruz. Böyle durumlarda işi almadan önce ne zamana yetiştirebileceğinizi söylemek, neden geç teslim ettiğinizi söylemekten çok daha iyidir.
11) Yanılıyor olabilirim ama…
Bir fikriniz var ama başkalarının hoşuna gitmeyeceğinden mi endişeleniyorsunuz? Bir öneriniz varsa bunu asla indirgemeyin, cümlenize “Şöyle bir fikrim var…” ile başlayabilirsiniz.
12) Elimden gelenin en iyisini yaptım.
Çocukluğumuzdan beri her seferinde elimizden gelenin en iyisini yaptık. Ne yazık ki bunun yeterli olmadığı zamanlarla karşılaşıyoruz. Elinizden gelen yeterince iyi olmadığında bundan ders almaya çalışın ve bir dahaki sefere neyi daha iyi yapabileceğinizi sorun.
Yorumlar (0) Yorum Yap