İçeriğin Evrimi
Eskiden içerik denilince akıllara; gazete ve dergilerdeki yazılar, görsel ve işitsel yayınların bir bölümü veyahut tamamı gelmekteydi. Şimdilerde ise bütün bunların yerini; web siteleri, bloglar, sosyal ağlar, podcast paylaşımları ve RSS’ler almakta. Bir nevi, gelişen ve değişen dünyaya, biz kullanıcılar olarak ayak uydurmaya, artık ilkel denilebilecek bazı seçenekleri geride bırakmaya başlamaktayız.
Tirajı yüksek dergiler, gazeteler ve reyting oranları son derece hatırı sayılır; TV ve radyo kanalları içerik pazarlamasının temel yapı taşlarını oluşturmaktaydı. Okuyucu, tirajı yüksek bir dergiyi satın alıp içerisindeki ilgili içerikleri okuyup, içerikle ilgili görsellere dergi vasıtasıyla ulaşmaktaydı. Şimdilerde İnternet; TV, gazete ve dergilere neredeyse fark atacak boyutlara ulaştı. Okyanusta bir damla olarak başlayıp, koskoca bir okyanusun kendisine dönüşen İnternet, hayatımızın her anında bizimle beraber.
Bu gelişmeler ile milyonlarca içerik alıcısı, içeriğin yeni gözdesi olan İnternet’e büyük bir akın başlattı. İlkel diyebileceğimiz klasik medya araçları ise kendilerinden ışık hızıyla uzaklaşan kitleyi, yeni gözde olan İnternet mecraları üzerinde yakalamaya koyuldu. İşte bu noktada işletmeler ve markalar, tüketici kitlesini İnternet üzerindeki mecralarda bir şekilde tutma gerekliliğini hissederek, geleneksel medya araçlarında kullandıkları içerikleri, mümkün mertebe azaltıp maliyeti İnternet üzerindeki mecralara aktararak, pazarlamanın yeni çözüm alanını belirlemişlerdir. Pazarlamanın temelinde; tüketiciyi etkileme, onlardan müşteri yaratma mantığı vardır. Bu nedenle, tüketicinin hoşlanacağı başarılı içerikler pazarlamanın yeni çözümü, İnternet’te boy göstermeye başlamıştır.
Öyleyse soralım ve konumuza giriş yapalım…
İçerik Pazarlama Nedir?
İşletmelerin pazarlama yöneticilerinin, markaların dijital kanallar üzerinden ya da geleneksel medya aracılığıyla takipçi kitlesi üzerinden; marka, işletme ürün ya da hizmete ilişkin kitleyi bilgilendirici, merak uyandırıcı, ürün ile bağ kurmasına yardımcı, ilerleyen süreçte satın alma davranışı sergileten yazılı ve işitsel içerik tipleridir.
Reklam harcamaları direkt satışa yönelik bir iletişim kanalı iken içerik pazarlaması, dolaylı yoldan markaya satış olarak yansıyan bir yöntemdir. Çoğu insan bir süre sonra reklamlardan fazlasıyla sıkılmakta ve hatta artık görmek istemeyecek kıvama gelmektedir. İçerik pazarlaması için bu durum söz konusu bile olmamaktadır. Etkili bir içerik pazarlama stratejisi ile insanları, ruhu bile duymadan markanıza bağlayabilirsiniz. Dolayısıyla içerik pazarlamasında en önemlisi, insanlara satış yapmaktan çok onlarla bağ kurmaktır. Kurulan bağın ardından gelen güven, ilerleyen zaman diliminde zaten size satış olarak geri dönecektir.
Peki, Hayal Bile Edemeyeceğimiz Ancak Şimdilerde Sıradanlaşan İçerik Pazarlama Trendleri Neler?
1- Influencer Marketing
Daha önce de blogumuzda yer verdiğimiz influencer marketing, bir markanın veya ürünün, İnternet üzerinden ağızdan ağza yayılarak bilinirliğinin arttırıldığı bir pazarlama stratejisidir. Basitçe; sosyal medyada fenomen olmuş kişilerin, markanızı tanıtması da diyebiliriz. Bu yöntem ile marka bilinirliğinizi, potansiyel müşteri sayınızı ve dijital pazarlamadan elde ettiğiniz gelirleri bir anda zirveye taşıyabilirsiniz. Tabii ki doğru “influencer” yani “etkileyen kişiyi” bulduğunuz takdirde. Günümüzde sıkça gördüğümüz bu trend, yakın gelecekte de varlığını sürdürecek ve hatta çok uç boyutlara taşınacak gibi görünüyor.
2- Chatbot
Yapay zeka teknolojisini kullanarak insanlarla sohbet eden, iletişim kuran veya onları çeşitli şekillerde yönlendiren iletişim programlarıdır. Basitçe anlatmak istersek; yapay zeka kodlamasına sahip sohbet yanıtlayıcıları diyebiliriz. Pazarlama açısından ele alırsak, olay yalnızca karşı tarafı yanıtlamak değil; chatbotu aynı zamanda, ürün ya da hizmet hakkında bilgiler vermek, seçenekler sunmak ve hatta tüketiciyi ikna etmek için dahi kullanabilmek mümkün.
3- Nesnelerin İnternet’i
Nesnelerin İnternet’i çeşitli haberleşme protokolleri aracılığıyla, birbirleri ile haberleşen ve birbirine bağlanıp bilgi paylaşarak, akıllı bir ağ oluşturmuş cihazların tümünü temsil eder. Günümüzde akıllara İnternet’e bağlanan cihazlar denildiğinde sadece; bilgisayar, telefon ve tablet gelse de bunun çok ötesinde, günlük hayatta kullandığımız eşyalar da birbiriyle İnternet yoluyla haberleşiyor. Üstelik bu makineler veya nesneler, hayatımızın her aşamasında bilgilendirici ve yönlendirici olacak ve hayatımızın her anından veri toplayacak duruma gelecek hale geldiler. Kim bilir belki de yakın gelecekte hayatımıza el atan, her anımıza yardımcı olan yaşam koçlarımız dahi olabilirler!
4- Sanal ve Artırılmış Gerçeklik
Arttırılmış gerçeklik; gerçek dünyadaki fiziksel ortamı, bilgisayar aracılığıyla oluşturulan duyusal girdilerle, canlı ve gerçek zamanlı hissedip yaşamamızı sağlayan bir kavram. Sanal gerçeklik ise gerçek hayatın veya durumların bilgisayar desteğiyle simüle edilmesine, yapay biçimde yeniden oluşturulmasına denmekte. Günümüzde iki terim oldukça karıştırılıyor. Aradaki en büyük fark; arttırılmış gerçeklikte gerçek dünyaya hala dokunmaya devam edebiliyorken, sanal gerçeklikte tamamen sanal dünyada yaşadığımızı fark etmemiz.
5- Sosyal Medyada “Satın Al” Butonu
Özellikle Instagram cephesinde gelişmeler günden güne e-ticaret üzerinden şekilleniyor. Başta sadece fotoğraf karelerimizin sunulduğu platform, şimdilerde tam anlamıyla üreticiler için para makinesi haline gelmeye başladı. Reklam verenler “satın al” butonu sayesinde, çok rahat hizmetlerinin tanımını yapıyor ve aynı zamanda ürünlerinin sergilendiği siteye, ürünle ilgilenen müşterileri yönlendirebiliyorlar. Hem müşteri hem de üretici adına son derece rahat bir stratejiye adım atan Instagram, ilerleyen dönemlerde e-ticaret adına nelere imza atacak merakla bekliyoruz.
6- Pazarlama Otomasyonu
Yine daha önce blogumuzda yer vermiş olduğumuz pazarlama otomasyonu, pazarlama iletişim süreçlerini bizler için otomatikleştiren yazılımlardır ve pazarlama faaliyetlerimizi organize ederken önceliklerimizi de belirlememize yardım ederler. Karar verme sürecini kısaltmasıyla, çalışma saatlerini çok daha verimli kullanmamızı sağlamaktadır.
Yorumlar (0) Yorum Yap