Kurumsal hayat denince aklımıza 9-5 arası çalışma saatleri, uzun süren toplantılar, giyilmesi gereken resmi kıyafetler ve içinde bol bol rutin işlerin bulunduğu bir ofis hayatı geliyor. Bir çoğumuz girişimciliğin bütün bunlardan uzak, daha rahat edebileceğimiz, kendi işimizin patronu gibi davranabileceğimiz bir dünyaya açıldığını düşünüyoruz. Peki durum gerçekten böyle mi? Aslında hayal ettiğimiz girişimci yaşamı ne kadar gerçeği yansıtıyor? Belki de beklentilerimizle zaman zaman kendimizi kandırmaktan öteye gidemiyoruz. Gelin girişimcilik dünyası hakkında yanlış bilinen 3 gerçeğe birlikte göz atalım.
Yalan 1: Girişimci Olursam İstediğim Kadar Uyuyabilirim
9-5 arası çalışan biri olarak hazırlanmak, kahvaltı etmek ve işe yetişebilmek için en geç 6-7 gibi kalkmak gerekiyor. Kurumsalda çalışmayan insanlar hakkında genel olarak şöyle bir algı var, “Nasılsa kendi işi değil mi, istediği zaman uyanıyordur”. aslında bu tamamen yanlış bilinen bir durum. Evet, girişimciler de erken kalkıyor! Dünyaca ünlü bir çok girişimcinin hayat hikayelerine baktığımızda büyük çoğunluğunun sabah 3-4 gibi uyandıklarını ve günü en verimli şekilde kullanmayı amaçladıklarını görüyoruz. Unutmayın, her ne kadar esnek çalışma saatleriniz olsa da sabah 6’da kalkmak yerine 10’da kalkarak belki de en çok verim alabileceğiniz 4 saatinizi kaybetmiş oluyorsunuz.
Benjamin Franklin’in “Erken yatıp erken kalkmak insanı hem sağlıklı hem varlıklı hem de bilge yapar.” Diyerek durumu bizlere özetlemiş aslında. Bu yüzden üzülerek söylüyoruz ki girişimci olup istediğim saatte uyanacağım diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.
Yalan 2: Girişimci Olursam Çok Daha Fazla Boş Zamanım Olacak
“Girişimci olunca günün ortasında canım ne istiyorsa yaparım, zaten kendi işimin patronuyum” düşüncesine kapılabilirsiniz. Evet, girişimcilerin belirli çalışma saatleri yok, ancak unutmayın ki girişimcilik dünyasına girdiğinizde kendi plan ve programlarını yapsanız bile bile sorumlu olduğunuz bir çok insan olacak.
Kurumsal iş hayatındaki gibi bir patrona sahip olamayacaksınız belki, ama yine de yapmanız gereken toplantılar ve katılmanız gereken ekip buluşmaları sizi bekliyor olacak. Hatta durumun biraz daha irdeleyelim; önceden belirlenmiş çalışma saatleriniz olmadığı için gecenin bir yarısında aniden ortaya çıkan bir sorunla belki yine siz uğraşmak zorunda kalacaksınız. Yani özetle, uzun uzun bir ofiste oturup çalışmanız gerekmese bile bazı günler sizi istediğiniz şeyleri yapmaktan alıkoyabilecek derecede yoğun olmaya alışmanız gerekiyor.
Yalan 3: Girişimci Olursam Evimden Çalışır, Rahat Ederim
Her gün ofise gitmekten, masanın başında saatlerce oturmaktan sıkılmış; pijamalarla rahat rahat odanızdaki yatağınızdan bütün işlerinizi halledebilmenin hayalini kuruyor olabilirsiniz. Ofise gitmenin zorunluğu olmadığı bir işe sahip olmak sizi cezbediyor olabilir, ancak işler aslında göründüğü gibi değil.
Gerçek şu ki bir çok insan için evde çalışmak tam bir kabus. Bunun sebebi evde halletmeye çalışılan bir çok işin efektif bir şekilde yapılamaması. Düşünün, bir yandan televizyon açık, diğer yandan mutfaktan bir şeyler bir şeyler atıştırsam diye düşünüyorsunuz. Bir süre sonra yapmanız gereken en mantıklı şeyin evden çıkıp konsantrasyonunuzu toplayabileceğiniz bir yere gitmek olduğunu anlayacaksınız.
