Bugün girişimcilik dediğimizde birçoklarımızın aklına benzer kalıplar içerisine oturtulan tanımlamalar geliyor. Teknolojiyi arkasına alan, inovatif hamleler ile kendisini geliştiren ve genellikle de kar peşinde olan ya da büyük karlar ederek yollarına devam eden girişimcilik, bizlerce en çok bilinenleri. Ancak olay sanılanların aksine daha karmaşık bir hale gelebiliyor.
Sokakta karşılaştığımız bazı girişimci tanımları ise şöyle; “İş lideri”, “Bir konsepti uygulanabilir hale getiren kişi”, “Bir işi organize eden/yöneten”, “Kendi şirketlerini kuran” Peki, nedir aslında girişimcilik? Belli bir profil için girişimciliği geçerli kılabilir miyiz? Peki, bu yola girenlerden kimlerin başarıyı sırtlayacağına dair bir çıkarım yapabilir miyiz?
Son çalışmalar girişimci insanları risk alabilen, kişilik olarak girişimciliğe yatkın olan ve işine tutkuyla bağlı olan insanlar olarak nitelendiriyor. Bu tanımlamalar genel olarak girişimci kimliğine uyum sağlasalar da girişimciliğin birçok türü olduğu unutulmamalıdır. Bazı girişimciler kurum içi girişimciliği üstlenirken bazıları da kendi işlerini kurabiliyorlar. Bu farkın yanında bir de 3 farklı girişimci profilinden/girişim profilinden bahsedebiliyoruz.
Şimdi bu profilleri kısaca inceleyelim.
1) Seri Girişimcilik
Seri girişimciler genellikle bir işe başlar, o işle ilgili tüm sorumluluklarını yerini getirirler ve ardından o girişimle ilgili sorumluluklarını başkasına devrederek yeni girişimlere, iş modellerne ve fikirlere doğru yol alırlar. Bu bazen kendi girişimlerinden exit ederek elde ettikleri maddi kaynak ile yeni girişimlere yönelmek olarak da kendini gösterebilir.
Bu durumu tutkularının peşinden koşmak olarak nitelendirmek doğru olacaktır. Ancak seri girişimci olmak kendi açımdan düşündüğümde kişilikle bağdaştırılabilecek bir durum. Mesela duygusal bir insansanız eğer girişiminizi başka birine emanet ederek farklı işlere yönelmek biraz zor olabilir.
2) Paralel Girişimcilik
Bu girişimci profilinde ise girişimci aynı anda birkaç projeye odaklanarak zamanını ve eforunu buraya yöneltir. Bu tabii ki zaman ve efor harcanan projelerin hepsinin başarılı olacağı anlamına gelmemektedir. Bu girişimcilere örnek olarak Steve Jobs’ı örnek verebiliriz. Apple ve Pixar için uğraş veren Jobs bir paralel girişimcidir.
Ancak kendi adıma emin olamadığım bir konu var. Sizce side projectleri bir paralel girişimcilik çerçevesinde ele alabilir miyiz? Yorumlarda fikirlerinizi belirtebilirsiniz.
3) Nontraditional Girişimcilik
Kendine has yöntemlerle bir iş başlatan girişimcilerdir. Alışıldık iş modellerinin dışarısında bir anlayışla ve micro business olarak devam eden, yani 5 çalışandan daha fazlasını istihdam etmeyen, herhangi bir sermaye olmasa da part time zaman ayırarak girişimini hayata geçirmeye çalışan, hatta full time işinden edindiği maddi olanaklar ile girişimini finanse eden ve Amerikan Rüyası tutkusuyla yaşayan girişimcilerdir. Bu girişimciler mikro iş modellerini tüketiciyle aralarındaki bağı güçlü tutmak ve tutkuları etrafında kalabilmek anlamında tercih edebilmektedirler.
Siz kendinizi girişimci olarak hangi profile daha yakın görüyorsunuz? Ya da Türkiye’de hangisi daha yaygın? Yorumlarda belirtebilirsiniz. ⇓
Yorumlar (0) Yorum Yap