Yin Yang felsefesi, Uzakdoğu felsefesinde özellikle de Çin’de karşılıklı zıtlığı içinde bulundurarak dengeyi sağladığına inanılan bir kavramdır. İki zıtlığın bir araya gelerek birlikte var olmasını anlatır. Asya coğrafyasında oldukça yaygın inanılan bu düşünce sistemi; evren ve doğa arasındaki ilişkiyi gözlemleyerek açıklamalar getirir.
Yin ve yang temelde iki zıtlığın bir araya gelerek birlikte anlam kazanması şeklinde ifade ediliyor. Buna göre doğadaki tüm olgularda bir karşıtlık ilişkisi mevcuttur. Doğal akış ise bu karşıtlık ile ilerler. Biraz daha açarsak, Yin ve Yang kavramları; hayatımızdaki pozitif ve negatif, gündüz ve gece gibi zıt kutupları temsil eder ve doğadaki her şeyin zıttıyla birlikte var olduğunu gösterir.
Yin Yang Nedir?
Yin yang anlam açısından bakıldığında, birlikte bütünü tamamlayan iki yarı anlamına gelir. Bütünün iki yarısından biri olan yin; karanlık veya gölgeyi temsil ederken, yang ise aydınlık veya güneşi temsil eder. Bu ikili aynı zamanda iyi ve kötü, pozitif ve negatif olarak da değerlendirilir.
Çin felsefesi, Yin ve Yang’den öncesinde sonsuzluk olduğuna inanır. Daha sonra ortaya çıkan Yin ve Yang adlı zıt iki güç tüm düzeni değiştirdi. Bu felsefeye göre doğada her şeyin bir zıddı var. Bu zıt olgular Yin ile Yang olarak temsil edilmektedir. Bunlar her zaman bir arada bulunur ve bu zıt güçler birlikte var olmadan hareket de olmaz. Kainattaki her şey ancak zıddıyla var olabilir. Sonuç olarak biri olmadan diğeri de var olamaz.
Hayatın her anında fark etsek de etmesek de yin ve yang ile karşılaşıyoruz. Gece ve gündüz birbirini nasıl tamamlıyorsa, kadın ve erkek de birbirini tamamlar. Yin ile yang için değişimin başlangıç noktası da diyebiliriz. Bir şeye ‘bütün’ dediğimiz zaman; tanım olarak bakıldığında değişmez ve eksiksizdir. Şöyle ki ikiye bölünürse bütünlüğün dengesi bozulur ve her iki parça da birbirinin ardından tekrar dengeyi aramak için koşar. Birbirinin tamamen zıttı şeyler, birbirleri olmadan varlıklarının anlamını kaybederler. Her ikisini de anlamlı kılan aralarındaki bu zıtlıktır. Bu inanışa göre; her şey ancak ve ancak zıddı ile varlık kazanır. Bunun sonucunda her Yin’in içinde bir Yang, her Yang’ın içinde de bir Yin vardır. Aynı zamanda hem Yin hem de Yang birbirine dönüşebilir.
Yin Yang Sembolü Nedir?
Hemen hemen hepimizin bir kez bile olsa görmüş olduğu meşhur sembol, anlamını tam olarak bilmediğimiz bir semboldür. Yin Yang sembolünü aynı zamanda Tai Chi sembolü olarak bilenler de vardır. Bir daireden oluşan sembol; eğri bir çizgiyle ikiye bölünmüştür. Ters bir şekilde duran “S” harfine benzeyen bu sembolün yarısı siyahtan, diğer yarısı ise beyazdan oluşur. Aralarındaki zıtlıkların oluşturduğu bütünü temsil etmesi için; siyahın tam ortasında beyaz, beyazın tam ortasında ise siyah bir nokta bulunur. Her rengin ortasında karşıt güce ait bir nokta bulunur. Yin; sakinlik, yavaşlık ve yumuşaklığı temsil ederken, Yang ise kaos, hareketlilik ve sertliği temsil eder.
Sembolün Kökenini Merak Ediyor Musunuz?
Yin ve Yang sembolünün kökenine baktığımızda MÖ 600 yıllarında icat edildiğini söyleyebiliriz. O dönem farklı bir amaç kullanılmaya başlanmış. Bir yıl içinde güneşe bağlı olarak değişen gölge boylarını ölçmekti en baştaki amaç. Aslında Yin ve Yang’ın sembolü için eski bir zaman tutma aracı diyebiliriz. Araştırmacılara göre bu sembolün güneşin bir yıllık değişim grafiği ile benzerlik göstermektedir.
Yang kısmı kış gündönümünde başlar ve gün ışığının giderek artacağını göstermektedir. Yin ise yaz gündönümünde başlar ve gün ışığının giderek azalacağını gösterir. Yang Güneş ile ilişkilendirilirken, Yin ise Ay ile ilişkilendirilir. Antik Çinliler tarafından yapılan bu gözlemler sonunda pusulanın dört yönü ortaya çıkmıştır.
- Güneş doğudan doğar, batıdan batar.
- Ölçülen en kısa gölge boyu güneyi gösterir.
- Gece görülen kutup yıldızı kuzeyi gösterir.
- Bu süreçler yıl boyunca gerçekleşen güneş döngüsü ve dört mevsimle alakalıdır.
Yin Yang Felsefesini Doğuşu
Bu felsefenin ortaya çıkışına baktığımız zaman MÖ 14. ve 11. yüzyıl arasındaki tarihlerde yazılmış olan çok sayıda kaynak bulunmuştur. Ancak yazılı olarak en eski kesin kayıt MÖ 9. yüzyılda Batı Zhou Hanedanlığı döneminde Kral Wen tarafından yazılan Yi Çing (Değişimin Kitabı) adlı eseridir. Kitabın bir bölümü Yin ve Yang’in doğadaki yerinden bahseder. MÖ 4. yüzyılın sonlarına doğru Yin Yang felsefesi yaygınlaşarak daha popüler hale gelmiştir.
Yin Yang felsefesi Lao Tzu ve Konfüçyüs gibi Taoizm ile ilişkili olan filozofları da etkisi altına almıştır. Günümüzde dahi etkisinin devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Dövüş sanatları, bilim, edebiyat, tıp, felsefe ve inanç gibi alanlarda bu düşünce tarzını görmek hiç de şaşılacak bir konu değildir.
Felsefenin Özü ve Dengesi
Taocu felsefenin klasik metinlerinden biri olan Tao Te Ching’in bir bölümünde Yin ve Yang’den bahsedilir. Bu eserde şöyle bir örnek verilir: Durgun bir göle taş atıldığı zaman taş dalgalar oluşturur. Bu dalgalara bakıldığında merkezde yoğundur ve merkezden uzaklaştıkça etkisini kaybeder. Bir süre geçtikten sonra ise su eski sakinliğine döner. Yin ve Yang burada birbirinin zıttı olmasına rağmen eşit özelliklere sahiptir. Bir tanesi zirveye ulaştığında, öteki doğal olarak tersine dönmeye başlar.
Yin Yang felsefesi karşıdan anlaması kolay ve derinliğine inilmeye gerek olmayan bir düşünce sistemi gibi gözükse de aslında oldukça köklü bir anlama sahiptir. Çin teorisi olan Yin Yang’e göre evrende iki kuvvet bulunur. Yin; sakin ve pasif olan negatif güçken Yang ise sert, aktif ve pozitif güçtür. Bu teoriye göre bahsedilen pozitif ve negatif kuvvetler mevsimlerde, yiyeceklerde, doğada ve dünyadaki diğer her şeyin içinde varlıklarını sürdürür. Bununla birlikte Yin Yang felsefesi, geleneksel Çin tıbbında tanı ve tedavi için yardımcı olarak da kullanılır. Mesela gökyüzündeki ay ve güneş, mevsimlerden yaz ve kış da Yin Yang felsefesini oluşturan etmenlerdir.
Hayatın İçinde Yin Yang Felsefesi Gerçekten Var mı?
Yin Yang sembolü o kadar popüler bir semboldür ki; onu her yerde görmeniz çok olasıdır. Dünyaya yayılmış ve çoğu kültür tarafından kabul görmüştür. Kimi gençler Yüng Yang dövmesini yaptırmıştır, kimisi kolyesini, yüzüğünü takmıştır. Kimisi de saçlarına Yin Yang sembollü bandanayla şekil verir.
Şimdiye kadar anlattıklarımızdan da tahmin edersiniz ki Yin ve Yang birbirlerinden ayrı düşünülemezler. Birbirlerinin tamamlayıcısı olan bu iki kuvvet, hayatımızın her alanında karşımıza çıkabilirler.
İnsan ırkını devam ettirmek için kadın ve erkeğin birlikte var olması gerekir. Kadın ve erkek bir araya geldiğinde insan ırkı için bir ortaklık devam etmiş olur.
Toprağa bir tohum ektiğiniz zaman, o tohum göğe doğru filizlenmeye başlar. Aynı zamanda toprağın derinlerine de kök salan bitki; zıt yönlü olarak büyümeye devam eder. Filizlenip meyve veren bitki, daha sonrasında tekrar yere düşer ve toprakla bütünleşir. Büyürken güneş ışığı arzu eden filiz ve toprağın karanlığından beslenen tohum da bu zıtlıklardan beslenir. Bununla birlikte buğday başakları tamamen olgunlaşır; bu Yang’dir.
Diğer bir deyişle Yin ve Yang sabit değildir. Gece ve gündüz nasıl bir değişim halindeyse Yin ve Yang de aynı o şekilde sürekli değişim halindedir. Bazı durumlarda Yin ve Yang’den bir eksiklik durumunda diğerinin açığını kapatarak baskınlık gösterebilir. Şöyle ki bazı balık türlerinde eğer erkek balık sayısı dişiler için yeterli değilse, dişi balıklar erkek balığa evrilerek üremeye dahil olur ve dengeyi devam ettirir.
Hayatımıza Yin Yang Felsefesini Nasıl Adapte Ederiz?
Bu felsefeyi hayatın farklı alanlarında kullanarak pek çok fayda sağlayabiliriz. İlk adım olarak, her şeyin bir düzeni olduğunu kabul ederek bu felsefeyi hayatınıza dahil etmeye başlayabilirsiniz. Herkesin bir noktada sağlıklı, stresten uzak, mutlu ve huzurlu bir hayat sürmek istediği anlar ve bu konular için verdiği kararlar olabilir. Bu saydığımız hedefleri hayatımızda kalıcı hale getirmek için temelde dengeye ihtiyaç duyarız. Yin Yang ise bu aranılan denge için en uygun bakış açılarının başında gelir.
Eğer evinizin içindeki enerjiyi dengelemek istiyorsanız Feng Shui’yi öğrenmek size epey fayda sağlayacaktır. Feng Shui ilkelerinden yola çıkılarak hazırlanmış bir evin iç mekan ahengi ve kullanışlı yapısı ilk başta dahi göze çarpar. Eve giren enerjinin kapısı olması dolayısıyla ve evinize gelen insanların ilk gördükleri şey olduğu için Feng Shui esaslarını uygulamaya dış kapıyı seçerek başlayabilirsiniz. İçeride özgürce gezinmek için yeterli alana sahip olduğunuz için ve her şeyin serbest bir enerji akışına izin verecek şekilde yerleştiğinden emin olmalısınız.
Mali düzenin bir şekilde düzene girmesi gerekir. Finansal dengesizlikler, evin içindeki enerjinin düşük olmasının ana sebeplerinden biridir. Yapılan en büyük hatalardan biri olan hayattaki eksikliklerin yerini nesneler ile doldurmaya çalışmaktır. Bu gereksiz masrafları kısarak gerçek problemlerin neler olduğunu anlayabilir ve maddi bir rahatlık da sağlayabiliriz.
Erken uyuyup erken uyanmak da dengeyi sağlamanın en iyi yollarından biridir. Günü verimli geçirerek sevdiklerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Sonuç olarak hayatınızın her anında dengeyi bulmak sadece sizin elinizde 🙂
Wabi-Sabi Felsefesi Nedir ve Nasıl Uygulanır?
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap