İnternette hızla yayılan videolarıyla tanınırlığı artan sevimli ama ölümcül olan yavaş loris maymunları, primat ailesinin çok bilinmeyen üyelerindendir. Tembelliğiyle bilinen hatta diğer ismi tembel loris olan bu primatlar genellikle Güneydoğu Asya’da yaşamını sürdürmektedir.
Primat sınıfının en alt kısmında bulunan ve tek zehirli primat olma özelliğini taşıyan yavaş lorisler, soyu tükenme tehlikesi altına giren havanlar listesine dahil olmuştur. Yavaş loris türünün fosil kaydının yetersiz olmasından dolayı, evrimsel tarihleri hakkında yeterince bilgi sahibi olamamaktayız.
Loris türleri nelerdir? Yavaş Loris nasıl görünür?
Bilinen bazı loris türleri şunlardır: Pigme loris, sunda slow loris, javan slow loris, bengal slow loris, nycticebus kayan loris, philippine slow loris. Oldukça küçük boyutlara sahiptirler. Boyları 7 ila 40 cm arasında değişmektedir. Yuvarlak kafaları, tüysüz kulakları, dar burunları, büyük gözleri ve türlerine bağlı olarak farklı renk desenleri bulunur. Kürkleri gri ve kahverengi tonlarındadır. Kol ve bacakları eşit uzunlukta olup, çok ince bacakları vardır. Gövdeleri oldukça uzun ve esnektir. El ve ayakları, yakındaki dalları kolayca tutup asılı kalabilecek, kavrayabilecek şekildedir. Lorislerin kuyruğu yoktur.
Yavaş Loris gündüzleri uyur, geceleri uyanıktır
İri gözleri sayesinde düşük ışıkta iyi bir görüşe sahip olurlarken, ışığın yüksek olduğu zamanlarda ise bulanık bir görüşe sahip olurlar. Bu sebeple lorisler gece aktif bir yaşam sürüp, gündüzleri uyuyarak geçirirler. Gececi hayvanlar olarak bilinirler.
Yavaş lorisin parmaklarından ikincisi, kavrama işini kolayca yapabilmesi için diğer parmaklarına kıyasla daha küçüktür. Kocaman gözlerinin retinasının ardında bulunan tapetum lucidum adında, gözün hem parlamasını hem de gece görmesini sağlayan bir tabakası bulunur. Bu tabaka sayesinde lorisin geceleri birçok hayvandan daha iyi görebildiğini söylemek mümkün.
“Canları yürümek isterse ayağa kalkar ve yürümeye başlarlar”
İngiltere’de bulunan Uluslararası Hayvan Kurtarma Ekibi’nin baş yöneticisi Alan Knight yavaş lorisler hakkında şunları söylüyor: ‘‘Lorisler sincap gibi hızlı bir şekilde koşamazlar. Onlar tembel hayvan gibi hareket ederler. Çalışmalarımız esnasında lorisleri bulundukları yerden başka bir yere taşırken dahi, yavaş bir şekilde uyanırlar ve uyuşuk bir halde bulundukları kutudan etrafa bakarlar. Canları yürümek isterse ayağa kalkar ve yürümeye başlarlar.’’ Yavaş lorisin hareketleri bir yılanı andırır. Bunun bilimsel sebebi, lorisin diğer primatlardan daha fazla omurga omuruna sahip olmasıdır.
Lorisler savunma ve korunma amaçlı çeşitli taktikler geliştirmiştir
Lorislerin zehirli kolları dışında başka korunma taktikleri de vardır. Kamuflaj da lorisin savunma tekniklerinden birisidir. Bir loris yaşadığı bölgeyi koruma altına alır. Diğer canlılardan korunmaya çalıştığı gibi bulunduğu bölgeyi kendi türünden de korumaya çalışacaktır. Yavaş loris, bölgeci bir hayvandır.
Zehirli primatın kaçacak hiçbir yeri kalmazsa ve tam anlamıyla köşeye sıkışırsa rakibini ısırır. Dişlerini bir hayvana geçirdiğinde yalnızca onlara zarar vermekle kalmayıp zehrin ortaya çıkardığı kötü koku sayesinde çevrede bulunan diğer hayvanları da kaçırır. Çıkan kokunun oldukça keskin ve tarif edilemeyecek kadar kötü koktuğu söylenir.
Loris düşmanlarını korkutmak için kobra numarası yapar. Bu onun gizli silahıdır. Adeta bir kobraymış gibi kol ve omuzlarını kaldırarak başını sağa sola yavaşça sallar. Lorisin kürk deseni, kobraların derisine benzer. Danslarıyla düşmanlarını korkutamazlarsa sürüngen tıslaması yapar ve onları korkutmayı başarır.
Yavaş Loris hem etobur hem de otoburdur
Bu primatların beslenmeleri çok çeşitlidir. Kimi lorisler sadece meyve ve ağaçlardan beslenirken kimi lorisler ise her şeyi yiyebilmektedir. Hem etobur hem de otobur olan türleri mevcuttur. Beslenmelerinin bu kadar çok farklılık göstermesindeki sebeplerden biri de yaşam alanının değişkenliği ve şartlardan kaynaklanmaktadır. Tüm primatların arasında dili en en uzun olanı Nycticebus Coucang’dır. Bu dili, meyvelerin içindeki suyu içebilmek için kullanır.
Bazı loris türleri yalnızca tropikal ormanlarda yaşamını sürdürürken bazı türleri ise savana ikliminde veya kuru ormanlarda yaşayabilmektedir. Tıpkı hareketleri gibi, lorislerin gelişimleri de diğer gece yaratıklarına kıyaslandığı zaman oldukça yavaştır ve uzun bir süreçte gelişimlerini tamamlarlar.
Lorisler kollarında zehir saklar
İnsanlar haricinde diğer avcıları orangutan, şahin, kartal ve yılanlardır. Saldırıya uğradıkları anda hareketsiz bir şekilde dururlar. Kollarında bulunan bir bezden elde ettikleri salgıyı yalayıp tükürükleriyle birleştirip zehir elde edebilirler. Ürettikleri zehir sayesinde avcıları uzak tutarlar. Kolunda bulunan bu zehri, ormanda yediği yüzlerce zehirli börtü böcekten elde ederler.
Aynı zamanda bu zehri kürklerine uygulayarak yavru lorisleri de koruyabilmektedirler. Eğer bir yavaş loris tarafından ısırılacak olsaydınız vücudunuzda oldukça fazla ödem ve yoğun bir acı hissetmeye başlardınız. Endonezyalı halka göre bir lorisin ısırığındansa bir yılanın ısırığı çok daha az acı vermektedir.
Endonezyalı şanssız lorisler
Lorislerin evriminin Afrika’dan başladığı ve lorislerden bir grubun Asya’nın merkezine doğru ilerleyerek bahsettiğimiz yavaş lorislere evrildiği düşünülmektedir. Tembel lorisler Kuzeydoğu Hindistan, Bangladeş ve güneydoğu Asya’yı kapsayan geniş bir alanda yaşam mücadelelerini sürdürmektedirler.
Endonezya Ormanları’nda yaşamlarını sürdüren lorislere, oradaki yerliler tarafından ruhani özellikler yüklenmiştir. Bu sebeptendir ki oldukça şanssız ve nesli tehlikede olan lorisleri pişirip, akan kanları sayesinde daha uzun ömürlü bir hayat yaşayacaklarına inanırlar, odun ateşinde közleyerek yerler.
Aynı zamanda birçok karayolunun altına tembel loris cesetleri gömüldüğü söylenmektedir. Gömülen loris cesetlerinin bu yollarda kaza olmasına engel olacağına inanırlar. Bazı bölgelerde lorislerin vücutlarındaki bazı parçaları tıbbi amaçlarla kullandıkları bilinmektedir.
12 metre derinliğe kazarak ulaşabilirler
Yavaş lorisler bulundukları yerde 1 ila 12 metreye kadar derinlikte oyuklar açabilirler. Açtıkları bu oyuklarda gün içerisinde zaman geçirip aynı zamanda bu oyukları açarken besinlerini bulabilmektedirler. Gece hayatları aktif olan bu primatların gündüz ise zamanları uyumakla geçmektedir. Erkek lorislere kıyasla dişi lorislerin yaşam alanları daha küçüktür. Yavaş loris tahmin edileceğinin aksine, tek bir gecede 8 kilometreye yakın yol katedebilmektedir.
Lorisler idrar kokusuyla haberleşirler
Oldukça zayıf sesler çıkarabilirler. İdrar kokuları aracılığıyla haberleşip birbirlerini takip ederler. Bir loris, diğer bir lorisin idrar kokusunu alarak onu takip edebilmektedir. Yavaş loris bulunduğu noktadan 3200 metrekare alanı görebilir ve 60 farklı uyku noktasına sahip olabilmektedir.
Maalesef lorisler de insanların ticari amaçlarına kurban ediliyor
Sosyal ağlarda çokça dönen ve sevimli olduğu düşünülen yavaş loris videoları, insanların bu primatlara olan ilgisini arttırmıştır. Artan bu ilgiyi fırsata çeviren kişiler tarafından yavaş lorislerin ticareti yapılmaktadır. Yaşam alanının ormanlar ve ağaçlı bölgeler olduğu gerçeği göz ardı edilerek, yüksek fiyatlar karşılığında gayri resmi bir şekilde ticareti yapılan lorisleri evcil hayvan gibi kullanmaya çalışan oldukça fazla sayıda insan bulunmaktadır.
İnternette lorislerin insanlar tarafından gıdıklandığı videoları izleyenler, bu videonun arkasında yatan korkunç durumun farkına varamamaktadır. Videolarda gıdıklandıkça kolları daha fazla yukarı kalkan lorislerin bu hareketinin sebebi pasif savunma mekanizmasını kullanmasıdır. Gıdıklama hareketini bir tehlike ve saldırı olarak algılayarak panik ve korkuya kapılıyor. Doğaları gereği zehirli olan bu primatların ticareti yapılırken, satın alan kişiyi ısırmaması için hiçbir lokal anestezi yapılmaksınız kesici aletlerle dişleri çekiliyor ve bir ürün gibi hazırlanıyor.
İsminden de anlaşılacağı gibi çok yavaş hareket eden lorisleri yakalayabilmek, bu ticareti yapan kişiler için oldukça kolay bir hale gelmiştir. Dişleri çekilen lorislerin bazıları bu aşamada enfeksiyon kaparak ölüyor. Çok sayıda loris de enfeksiyon kapmamasına rağmen tıka basa doldurulan kapalı kutular içerisinde taşınırken ölmektedir. Soyu tehdit altında olan hayvanlar kategorisinde olan bu zehirli primatların 9 farklı türü bilinmekte olup, günümüzde yalnızca 8 türün halen yaşamını sürdürmekte olduğu, 1 türün ise tamamen yok olduğu biliniyor.
This post is also available in: English
Yorumlar (0) Yorum Yap